Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Şener Elcil, Kıbrıs Türk Hava Yolları’nın devredileceğinin 2000 yılında gelen ekonomik paketten beri gündemde olup, 22 Mayıs’ta AKP hükümeti ile yapılan görüşmede kesinlik kazandığını söyledi.
Şener Elcil, KTHY’de yaşanan son gelişmeler üzerine dün yaptığı yazılı açıklamada, KTHY ile ilgili yaşananların, adanın kuzeyinde Türkiye tarafından kurdurulan siyasi rejimin gerçek yüzünü bir kez daha ortaya çıkardığını belirtti. Konu ile ilgili açıklamanın tamamı şöyle
K.T.H.Yolları ile ilgili yaşananlar, adamızın kuzeyinde Türkiye tarafından kurdurulan siyasi rejimin gerçek yüzünü bir kez daha ortaya çıkarmıştır.
Kıbrıslı Türkler’in kendi kendilerini yönetme hedefi ile 2000’li yıllarda gelişen halk hareketi ve toplumsal direniş, seçim sandığına gömülürken, diğer yandan ise Kıbrıslı Türkler’in kendi kendilerini yönetemeyecekleri iddiası da ispat edilmeye çalışılmaktadır. Hatırlanacağı üzere 2000’li yıllardaki talep üzerine Türkiye Hükümetleri’nin “arpalık” olarak kullandıkları K.T.H.Yolları adamızın kuzeyindeki yönetime devredilmişti. Bu devirden rantı kesilen T.C.’li bürokrat ve hükümet yetkilileri her zaman olduğu gibi bu kurumun batırılması için ellerinden gelen her türlü girişimi gerçekleştirmişlerdir. Bu konuda yapılanları anlamak için özel havayolu şirketlerine adamızın kuzeyi için verilen uçuş imtiyazlarına bakmak, son yaşanan ihale ile ilgili ve T.C. sermayesine yapılan peşkeş rezilliklerini görmek bile yeterlidir.
K.T.H.Yolları’nın devredileceği 2000 yılında gelen ekonomik paketten beri gündemde olup 22 Mayıs’ta AKP Hükümeti ile yapılan görüşmede kesinlik kazanmıştı. İşbirlikçi UBP hükümeti seçimler geçene ve koltukta oturma uğruna konuyu gizlemek için elinden geleni ortaya koymuştur. Kıbrıslı Türkler’i adadan kaçırmaya ve adanın kuzeyini kolonize etmeye yönelik sistematik politikalar kararlı bir şekilde uygulanmaktadır.
Bir yandan da K.K.T.C.’yi tanıtma ve ambargo söylemleri ile toplum kandırılmaktadır. Görüleceği üzere ambargoyu uygulayanlar ve Kıbrıslı Türkler’in uçuşlarını bile engelleyenler ambargo-izolasyon söylemlerini yapanlardır. Bu gerçeklerden hareketle bu dayatmalara verilebilecek en güzel cevap Kıbrıs Cumhuriyeti’ne dayalı olarak taşıdığımız Avrupa Birliği vatandaşlığını kullanarak “Larnaka’dan” uçmak ve T.C.’nin rehinesi olmadığımızı göstermektir.