yazılaryaklaşımlarSENDİKAL DÜŞMANLIK VE CTP-BG!
yazarın tüm yazıları:

SENDİKAL DÜŞMANLIK VE CTP-BG!

Yeniçağ podcastını dinleyin

Doğrusunu isterseniz bu hafta gündemimde bir başka konu vardı fakat  CTP-BG’nin yayın organı Yenidüzen’de köşe yazarlarından biri “Sendikaların ekonomileri de sorgulanmalı” diye yazınca, deyim yerinde ise sigortalarım attı. Yenidüzen’in partinin yayın organı olduğu herkesin malumu…

Ükede sorgulanması gereken o kadar çok konu ve sorun varken genel kurullarını kamuoyu önünde, siyasi partilerden daha şeffaf bir şekilde yapıp seçilen insanları zan altında bırakmaya çalışan bir zihniyeti de şahsen ben sorgulamak isterim. Ve soruyorum, amacınız ne? Kime hizmet ediyorsunuz?  Yoksa TC’nin sendikalara bakış açısını bildiğinizden birilerine göz mü kırpıyorsunuz? Kontrol edemediğiniz sendikaları kamuoyu önünde zan altında bırakarak zihinlerde soru işaretleri yaratmayı mı amaçlıyorsunuz? Utanmasanız yaşadığımız ekomomik krizlerin faturasını sendikalara çıkaracaksınız. Yoksa sendikalar CTP-BG’nin kurduğu ekonomik kumpasa çomak mı soktu?

***

Koskoca siyasi bir partiye yakışır mı bu? Üstelik de kendini ‘emeğin partisi’ diye yad eden siyasi bir partiye! Hani emek en yüce değerdi?. Şimdilerde ise yemek en yüce değer oldu! Colony Otel’de sermayeyle sarmaş dolaş olmanızı da henüz unutmadık. CTP-BG’nin sendikalara karşı olan tutumunu hükümette iken bilmeyen yok. İlginç olan bu durumun muhalefetteyken de devam etmesidir! Hani elinizde belge olsa çıkın o sendikayı topluma teşhir edin, sizi o zaman anlarım hatta ben bile destek veririm ama tümü sendikaları hedef alan, sendikaların terbiye edilmesini ima eden bir yazı yazarsanız, ‘kime çalışırsınız, kimden emir aldınız, kime göz kırpıyorsunuz?’ diye size soru sorarım. Bilmiyorsanız söyleyeyim, sendikalar bir ülkenin demokratik değerlerinin barometresidir ve bu ülkede bir gıdım demokrasi varsa onu da sendikalara borçluyuz. Yani siyasi partilere değil. Hele hele Kıbrıs’ta çözüm konusunda insanların tüm umutlarını pervasız bir şekilde harcayıp yok eden CTP-BG’ye hiç değil. Size tavsiyem sendikaların ekonomilerini sorgulayacağınıza bu ülkenin demografik yapısını bozan, bütçesini dumura uğratan, elinizdeki örgütlerin yardımı ile 500 bin kişiye vatandaşlık kapısını açan Annan Planı öncesi ‘açın açın kapıları açın’ diye borazanlık yapan ama nihayetinde ardına kadar sadece Türkiye’ye kapılarını açan tutumu sorgulayın, emekçileri ve sendikaları değil. Herhalde arka arkaya seçim kaybettiğinizden olsa gerek pusulayı şaşırıp neyi yazacağınızı şaşırdınız. Böylesi ortamlarda sendika yöneticiliği yapmak çok kolaymış, böylesine büyük paraların döndüğü sendikalarda sendika yöneticileri her genel kurulda yeniden aday olma iştahı içerisinde olup aynı üyelerden oluşurmuş, yenileşmeye ve aralarına yeni üyelerin girmesine de pek sıcak bakmazlarmış…Ee kör nerden bilirmiş diye sorarlar adama sakın borusunu öttürdüğünüz  partide işler böyle dönmesin!

***

ÖRP-CTP-BG koalisyonunda kredilerin ve ihalelerin nasıl dağıtıldığını da henüz unutmadık. Örnek mi istersiniz? Venus Beach ve Salamis Bay’a verilen krediler daha dün gibi. Ya 23 trilyona ihale ettiğiniz o akıllı bina tabir ettiğiniz Hastahanenin 38 trilyona nasıl çıktığını bugün olsun anlayamadık. Yeni olduğundan olsa gerek, her yağmurda içini yağmur suyu basması da bir başka yazı konusu olsun. Dönemin Maliye Bakanı Ahmet Uzun’un adeta üfleyerek dağıttığı ihalelerden bugün oldu hala gözlerimiz yaşarıyor! ‘Sendikalarda popülüzm, hükümetle kavga, çalışanı greve zorlama’ gibi ifadelere gelince yarası olmayan gocunmaz derler. Siz trilyonları ihale maskesi altında uçurup buharlaştırırken sendikacı kardeşlerimize üç beş kuruşu çok görmenizi yadırgadım doğrusu. Keşke dediğiniz gibi sendikalar çalışanları greve zorlayabilse, inanın o zaman daha mutlu, refah seviyesi yüksek, daha demokratik bir ülkede yaşardık.

Son olarak “Ne sendikal mücadeleyle alay etme, ne de sendikaların mücadelesini küçümseme gibi bir düşüncem yoktur” diyorsunuz. Geç bunları sen ve saadete gel saadete, bunları yazmak için kimden işaret aldınız??? Halk tabirinde yanlış konuşmalara dil sürçmesi diyorlar. Sizinkine de el sürçmesi diyelim, bir daha olmasın lütfen! Yoksa sizin tabirinizle sizi afaroz ederler…

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
355AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin