Bazı sendikalar düzenledikleri basın toplantısı ile bugünkü (25 Haziran, Cuma) eyleme katılım çağrısı yaptı.
HÜR-İŞ, – KAMU-İŞ, MEMUR-SEN, HAVA-SEN, BÜRO-İŞ, DAÜ-PER-SEN, BAY-SEN, BEL-SEN, BASS, DİN-GÖR-SEN -, DEV-İŞ, – DEVRİMCİ-GENEL-İŞ, EMEK-İŞ, PETROL-İŞ, MAĞUSA TÜRK GENEL-İŞ -, TÜRK-SEN, EL-SEN, TEL-SEN, BANK-SEN, GIDA-SEN, SAĞLIK-SEN, KTÖS, KTAMS, KTOEÖS, BES, ÇAĞ-SEN, TIP-İŞ, GÜÇ-SEN, KOOP-SEN, BASIN-SEN, MEC-SEN, DAÜ-SEN, DAÜ-BİR-SEN, Ebe Ve Hemşireler Sendikası tarafından imzalanan basın toplantısı metni şöyle:
Kıbrıslı Türkler uzun yıllardan beri kendi kendilerini yönetmek için toplumsal varoluş mücadelesi vermektedirler.
Kuzey Kıbrıs Türkiye hükümetlerinin ve onların kontrolundaki yöneticilerimizin izlediği politikalar sonucu, Kıbrıslı Türkler toplumsal yokoluşla karşı karşıya gelmişlerdir. Özellikle izlenen ekonomik politikalar, Kıbrıslı Türkler’i üretimden koparmış ve adadan göç kader durumuna getirilmiştir.
Sanayi Holding, Turizm İşletmeleri ile başlayan özelleştirme, sendikasızlaştırma siyasetleri bugün K.T.H.Yolları ile devam ettirilmekte, Elektrik Kurumu, Telefon Dairesi, Doğu Akdeniz Üniversitesi, Toprak Ürünleri Kurumu, Kooperatif Merkez Bankası Kurumları ile sürdürüleceği görülmektedir. Kuzey Kıbrıs’ı yönettiğini iddia eden hükümetler, koltukta kalma uğruna, Ankara hükümetlerinin talimatları ile Kıbrıslı Türkler’e ait kurumları kendilerine yakın T.C. sermayedarlarına peşkeş çekmektedirler. Bilinçli olarak zarar ettirilen kurumlar için Türkiye hükümetleri kurtarıcı gibi ortaya çıkan kendilerine yakın sermayedarlara kurumlarımızı peşkeş çekerek ve üzerinden de milyonlarca dolarlık krediler vererek, borcu da Kıbrıslı Türkler’in boynuna asmaktadırlar. Sanayi Holding ve Turizm İşletmeleri konusunda da ayni strateji izlenmiş, bizim hükümetlerimiz de bu oyunda tam bir piyon görevi üstlenmişlerdir.
Kıbrıs Türk Hava Yolları’nın peşkeş çekilmesinde izlenen siyaset de, adamızın kuzeyinin nasıl yönetildiğini açıkça ortaya çıkarmıştır. Türkiye hükümetlerinin bu dayatmaları “Kıbrıslı Türkler’in siyasi iradelerine doğrudan bir müdahale olduğu gibi hükümetlerin de emir alan bir memur durumunda olduğunu göstermektedir. Bu siyasi ortamda demokrasiden ve özgür siyasi iradeden söz etmek mümkün değildir.
Ekonomik şartların her geçen gün Türkiye’den de kötü hale getirildiği, sendikasızlaştırma, ucuz işgücü ithali ve siyasi iradeye yönelik saldırılar, Kıbrıslı Türkler’in toplumsal varlığını yokoluşa sürükleyen ve göçünü hızlandıran en önemli gelişmelerdir. K.T.H.Yolları ile ilgili yaşananlar insanımızın adadan göçüne neden olacağı açıktır. Kooperatife bağlı kurumlar, Doğu Akdeniz Üniversitesi, Elektrik Kurumu, Telefon Dairesi’ne yönelik izlenen peşkeş politikaları toplumsal varlığımızı yokoluşa sürükleyecektir.
Türkiye’deki AKP hükümetinin dayattığı ve buradaki işbirlikçi hükümetlerin hayata geçirdiği ve geçirmeye çalıştığı Kıbrıslı Türkler’i yokoluşa sürükleyen politikalar kabul edilemez. Siyasal irademize ve toplumsal varlığımıza açık bir saldırı teşkil eden bu dayatmalara karşı dün olduğu gibi bugün de toplumsal bir direniş göstermek kaçınılmazdır. K.T.H.Yolları özelinde çalışanlarının ortaya koydukları takdir edilecek mücadele bu temeldedir. Konu ile ilgili olarak sendikalarımız toplumsal varlığımızı ve siyasal irademizi ortadan kaldıracak bu saldırılara karşı direnme kararı almışlardır. İlk eylem olarak 25 Haziran Cuma günü saat 10.00’da Lefkoşa Kuğulu Park’ta buluşup, Meclis önünde yapılacak olan protesto mitingine katılacağız.
AKP Hükümeti’ne iletilmek üzere T.C. Elçiliği’ne bir protesto mektubu verilecek, ardından da sıra ile Maliye ve Ekonomi Bakanlığı’na ve U.B.P.’nin Dereboyu’ndaki genel merkezleri önüne gidilip, protesto yapılacaktır.
Hangi partiye destek verirsen ver, toplumsal varlığı tehlikede olan sensin. Eyleme katılarak tepkini ortaya koy.