Son yerel seçimler sonrası alınan bazı mesajları kaydetmeye çalıştık,
Bunlardan bir tanesi halkın yerel seçimlere itibar etmemesi, genelde halkın seçimlerden umudunu kesmesi,
Bir diğer husus,her seçimde çok konuşulan ittifaklar konusunun yine işe yaramadığı,
Bir başka husus da yıllar yılı maklam için daldan dala konan adaylara karşı halkın tutumu.
İlk iki yazımızda, burada sözünü ettiğimiz hususları değerlendirdik.
Halkın katılımının düşük oluşunu ve ittifaklar meselesini not ettik.
Bu yazımızda da, bu memlekette de siyasetin yozlaşmasına, politikacılara olan güvenin yitirilmesinde önemli bir diğer hususu ortaya koyup halkın bu son seçimdeki tavrını göstermeye çalışalım.
Sağ siyasal yelpazede bu şekilde daldan dala atlayan, yani bir sağ partiden diğer bir sağ partiye geçen zat-ı muhteremler için, bu partilere oy veren halkın pek umurunda olmadığı görülmektedir. Çünkü zaten düşünceden çok menfaatlerin sözkonusu olduğu bu gurup seçmenlerde onun işini kim yaparsa yapsın, o kişinin kendi işini yapacak olması ona yeter de artar bile.
Hatta soldan sağa fırlayarak aday olanlara bile rahatlıkla destek verebilir. Tabii bu şekilde soldan sağa fırlayan fırıldakların, kendilerini bu grup seçmene ispat etmesi için, mevcutlardan daha sermayeden yana, daha milliyetçi olduğunu ispat için büyük gayret sarfettikleri ortadadır.
Geçmiş bunun örnekleri ile doludur.
Zamanımız da bunun örnekleri ile doludur.
Son yerel seçimlerde de bunun örneklerini gördük.
Bazı yerleşim yerlerinde, üç siyasi değiştiren bir sağcı adayın sağ seçmenden aldığı destekle yine seçimi kazandığını görüyoruz.
Buna rağmen yıllar içinde adım adım soldan, daha sağa, daha sağa kayarak yerini UBP’de alanlara karşı bilhassa sol kesimde büyük bir öfke oluştuğu gözlemlendi.
Bu adayların kaybetmesi, sol seçmenin bu durumu kabullenmemesinden kaynaklanmaktadır.
Yoksa sağ seçmenenin umurunda değildi, hatta bu daldan dala atlayanların kendi çıkarlarına daha iyi hizmet edeceği anlayışı ile destek verdiler.
Peki sağ seçmenden destek vermeyenler olmadı mı? Oldu elbette. Ama onlar siyasi nedenler dolayısı ile değil, parti içindeki bireysel kavgalardan dolayı, veya “ gomma” hesapları nedeniyle desteklememiştir.
Ancak sol seçmen bu tip davranış içine girenleri benimsemedi,
Hatta bırakın UBP’ye geçenleri benimsemediği gibi, sol olduğunu iddia eden CTP’ye geçenleri de benimsemedi.
Umarım halkın bu konuda verdiği mesaj bir ders olur.
Ancak, insanoğlunun yapısında var olan makam ve para hırsı, bu tip davranışların olmamasının önündeki en büyük engel .
Hadi demokratik bir ülkede yaşamış olsak, ve bu makamların bir anlamı olsa anlayacağım,
Ama bu memleketteki her makamın bir süsten öteye bir anlam taşımadığı hergün yaşanarak görüldüğü halde hala daha makam ve para için insanın kendi varlığının nedeni olan düşüncelerinden vazgeçmesi üzücü.
Memleketin geleceği için üzücü. Gelecek nesillere uğrunda mücadele edecek hiçbir şey bırakmayacak mıyız?
Yaşayarak görüyoruz. TC yetkilileri hergün Kıbrıslıları aşağılamak için yapmadıklarını bırakmadılar.
Açık açık hakaret etmektedirler bizlere.
Ve yetkili yetkisizler bunların önünde kafa sallamaktadırlar.
Her seçim bize çok şeyler anlatmaktadır.
Bu son seçimler de bize önemli mesajlar verdi,
Bu mesajları iyi okumak ve bundan sonrası için karar vermek gerekmektedir.
Düzen partilerinin değerlendireceği birşey yok, onlara Ankara’dan ne yapacakları söylenmektedir.
Ancak sol’un, ne kaldı ise, değerlendirmelerini iyi yapmalıdır.
“Daha iyi çöp tolarım. Kentteki makyajı daha iyi beceririm” anlayışından öte, sokaktan başlayarak – toplumu değiştirme- anlayışının esas olacağı bir proje için mücadelede planlanıp programlanmalıdır.