Sendikal Platform temsilcileri, UBP hükümeti ve destek veren çevreleri “kamu çalışanlarının ve emeklilerin haklarını budamakla” suçlayarak, “İhanetlerinin bedelini er geç ödeyecekler” dediler.
Sendikal Platform adına düzenlenen basın toplantısında, 2 Ağustos, Pazartesi günkü mitingde meydana gelen olayların sorumlusunun UBP hükümeti olduğu da iddia edildi ve “kardeşi kardeşe kırdırmaya çalışıyorlar” denildi.
Platform adına konuşan Kamu-Sen Genel Başkanı Mehmet Özkardaş, eylemdeki olayların nedeninin, “AKP’nin dayattığı paketleri zorla halka dayatan” UBP hükümeti olduğunu söyledi.
Özkardaş, özellikle Çevik Kuvvet’in yaptığı hareketlerle insanları kışkırttığını, sendika başkanlarının tutuklandığını, üyelerin dövüldüğünü ve yerlerde sürüklendiğini, 20 saat sıcakta ve çok kötü koşullarda tutuklu kaldıklarını anlattı.
Kıbrıs Türkü’nün Kıbrıs’ta varlığını sürdürmesi için bedel ödemeye hazır olduklarını belirten Özkardaş, yapılanları değerlendirerek yol haritası çizeceklerini, kararlı olduklarını ve geri adım atmayacaklarını, sendika yöneticileri olarak bedel ödemeye de hazır olduklarını ancak çalışanların da küçük hesap düşünmeden yanlarında olmasını istediklerini söyledi.
Özkardaş, yönetenlerin hedefinin sendikaların kapanması olduğunu, bunun gerçekleşmesi halinde Kıbrıs’tan göçün daha da hızlanacağını kaydetti.
Özkardaş, Platform adına hazırlanan yazıyı da okudu.
Sendikal Platform’un ortak açıklamasında, seçim öncesi halka birçok vaatlerde bulunan, krizden çıkış için sihirli formülün ceplerinde olduğunu söyleyen UBP’nin halkı aldattığının altı çizildi.
Açıklamada, “Hükümet olduktan sonra tek icraatları kamu çalışanlarının ve emeklilerin haklarını budamak olan UBP ve yandaşları, bu ihanetlerinin bedelini er geç ödeyecekler” denildi.
Birçok sermayedarın zarar beyan ederek vergi kaçırdığı da kaydedilen açıklamada, şöyle denildi:
“Vergi kaçağını önleyecek tedbirler alamayanlar, yüzde 70’lere varan kayıt dışılığa kayıtsız kalanlar, kontrol edilemeyen nüfusun Kıbrıs Tük halkının üzerine yüklediği ekonomik yükü görmezden gelip sosyal ve kültürel yapımızın erozyona uğramasına göz yumanlar, özel sektör çalışanlarını günde 12-15 saat çalıştırıp sosyal haklarını vermeden iş güvencesinden yoksun sömürülmesine göz yumanlar, vergi kaçıran kesimleri geri dönüşü olmayan kredilerle ödüllendirip partizanca yapılan kıyaklarla toplumu bölenler; vergi yükü altında ezilen bordro mahkumlarından daha çok vergi alarak, emeklinin maaşına el atarak, maaşları aşağıya çekerek, ikramiyelerden vergi alarak krizden çıkılacağını sanmaktadır. UBP hükümeti sendikaların masaya getirilmesini istediği önerileri ve toplumsal uzlaşı masasını elinin tersiyle itmiştir.”
“Dayatma paketle ustalarından büyük bir ‘aferin’ alanların, kendi halkından öfke ve ‘kırmızı kart’ gördüğü” de belirtilen ortak açıklamada, “Polisi, yasal eylem yapan çalışanların ve sendikacıların üzerine salanlar, koltuklarında rahat oturamayacaklar” ifadesine yer verildi.
“Geçiciler işten durdurulacak” söylentilerine de dikkat çekilen ve bunun, “partizanca istihdamların habercisi olduğu” savunulan açıklamada şöyle denildi:
“Her türlü dayatmalara karşı sonuna kadar kararlılıkla mücadele edecek olan platformumuz, tüm kamu görevlilerinin ve dayatmalara karşı olan halkımızın bu mücadelede yanımızda yer almasını istiyoruz. Biz direnelim, çocuklarımız göç etmesin…”
Eylem
Sendikalar tarafından Pazartesi günkü genel grev ve miting düzenlenirken, eylemci ve polisler karşı karşıya geldi. Polisin müdahalesi sırasında darp, itiş-kakış olaylarının yaşandığı miting sırasında, çok sayıda eylemci ve bir miktar polis yaralandı.
Genel grev, Bakanlar Kurulu kararıyla 60 gün süreyle ertelenen Sivil Havacılık ile Meclis dışında sendikaların örgütlü bulunduğu tüm iş yerlerinde uygulandı.
Meclis önünde düzenlenen “toplumsal varoluş mitingi” sırasında birkaç kez arbede çıktı. Eylemcilerin zaman zaman Meclis avlusuna girmeye çalıştıkları sırada tutuklananlar ve yaralananlar oldu.
Sendikalar Platform tarafından gerçekleştirilen miting saat 10.45’te olaylı bir şekilde başladı.
Kuğulu Parkta toplanan eylemciler, polis barikatını aşarak meclis önüne geldi.
Eylem sırasında polis güçleri de büyük önlem aldı. Polis Çevik Birliği’nin de hazır tutulduğu eylemde Meclis’in tüm girişleri polis tarafından kontrol altına alındı.
Eylemcilerin Meclis önüne yürümeye çalıştığı anlarda, polisle çatışma çıktı. Bazı sendika başkanları ile eylemciler polis tarafından tutuklandı.
Polis Çevik Birliği Meclis etrafında yoğun güvenlik önlemleri alırken, eylemciler oturma eylemiyle gözaltına alınanların serbest bırakılmasını talep etti.
Eylem, Büyükelçilik önüne taşındı
Sendikal Platform’un Meclis önündeki oturma eylemi, Büyükelçilik önüne taşındı.
KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil, platform adına burada yaptığı bir konuşmada, “dayatma paketlere karşı direndiklerini ve direneceklerini” söyledi.
Eylemde sendika lider ve eylemcilerin tutuklandığını ifade eden Elcil, tutuklananların tek suçunun ülkelerini sevmesi olduğunu belirtti. “Biz ülkemizi seviyoruz. Direnmeye devam edeceğiz. Üzerimize gelen baskıların tümünün kaynağı burasıdır” diyerek, “Sayın Vali bugün geldi. Kendine hoş geldin diyorum. Biz buradayız, burada olacağız” ifadesini kullandı.
Elcil, ülkenin her yanının Türkiye sermayesine peşkeş çekildiğini, bu nedenle Kıbrıs Türkü’ne artık ihtiyaç olmadığını ifade ederek, direnmeye devam edeceklerini belirtti.
“Ankara ne paranı, ne memurunu, ne de paketini istiyoruz” yazılı pankartların taşındığı eylem nedeniyle polis de kalkanlı birimleriyle önlem aldı. Polis Çevik Birliği gaz maskelerini takarken, itfaiye de eylem yerinde hazır bekletildi.
“Eylem başarıya ulaştı”
Elcil, eylemin sonunda platform adına burada yaptığı konuşmada, “Eylemlerimiz başarıya ulaştı, mesajlarımız yerine ulaştı” dedi. Elcil, “Şu anda eylemin sonlandırıldığı adres, doğru adrestir. Çünkü tüm dayatmalar Türkiye tarafından yapılıyor” diye konuştu.
Türkiye Büyükelçisi’ne “sayın vali” diye hitap eden Elcil, Kıbrıs Türk halkının TC Büyükelçisi’ne güvenini yitirdiğini iddia etti.
Elcil, yeni büyükelçi Kaya Türkmen’in dün Cumhurbaşkanı’na güven mektubunu vereceğini anımsatarak, “Bu gereksiz ve anlamsız” ifadelerini kullandı.
Elcil, aldıkları bir habere göre, hükümetin çıkarttığı bir yasayla devletteki tüm geçicilerin işine son verdiğini ve bugün itibarıyla 1200 TL maaşla yeniden işe başlattığını da söyledi. Bunun bir dayatma olduğunu ifade eden Elcil, bunu kabul etmelerinin mümkün olmadığını, direnmeye devam edeceklerini ifade etti.
Gözaltına alınanların isimleri
Gözaltına alınanların avukatları isimleri açıkladı. Avukatlarına göre gözaltına alınan ve soruşturmaları devam eden 25 kişinin isimleri şöyle:
Ozan Alçıner, Oğuz Köse, Erol Ordan, Yusuf Öztavşanlılar, Turgut Çalıcı, Adnan Eraslan, Mehmet Seyis, Mehmet Özkardaş, Güven Varoğlu, Tuluy Kalyoncu, Ersin Gürdoğanoğlu, Yakup Latifoğlu, Ahmet Kaptan, Uğur Karakaşlı, Buran Atakan, Salih Batak, Sami Dilek, Faik Fellahoğlu, Yusuf Alkım, Gökmen Mertekçi, Mustafa Taşçıoğlu, Atilla Aysan, Turgay Derya, Altay Aysız, Cengiz Kurşun.
Tutuklanan 25 kişi 20 saat gözaltında tutulduktan sonra Salı sabahı saat 07:30’da serbest bırakıldı.
Dev-İş Başkanı Mehmet Seyis, serbest bırakıldıktan sonra katıldığı televizyon programında okunan davaların, ‘polisin görevini yapmasına engel olmak’ ve ‘polisi itmek’ olduğunu söyledi.
