Kıbrısın kuzeyinde yangın büyüyor,
Bu yangını söndürmek çok kolay olmayacak,
Çünkü yangının giderek yayılması, her tarafı yakması, kavurması, yok etmesi için görev üstlenenler var,
Uzun yıllar sonra, meclisin sabahlara kadar çalıştığını izledik.
İnsan ister istemez çok önemli bir durum söz konusu ki bütün gece sürdürdüler konuşmaları,
Bir savaş hali için mi karar alınacak,
Yoksa tabii bir afet yaşanmış, birtakım önlemler için mi karar alınacak diye düşünebilir insan,
Ama bunların hiçbiri için değil, emeklilerden vergi alınması ile ilgili yasal düzenleme için sabahladılar,
Bu tasarının yasalaşmasını önlemek için sendikalar eylemler yaptılar,
Meclis sendikası gününde eylem yaparak tasarının görüşülmesini engelledi,
Ama hemen ertesi günü Mecliste çalışanların grev hakkı üç ay süreyle ertelendi ve meclis hemen ertesi günü olağanüstü toplantıya çağrıldı.
Aceleleri vardı efendilerin,
Söz vermişlerdi ustalarına, daha doğrusu emir öyleydi: Ay sonu bu işi halledeceksiniz!
Toplantı olağanüstü olunca yukarıda da söylediğim gibi, yer yerinden oynayacak bir durum olması sözkonusuydu.
Aslında geçen Cuma gecesi yaşananlar memlekette olağanüstü bir duruma girildiğini görüyoruz.
Sözkonusu olan emeklilerin vergi kapsamına alınmasından öte, TC asker sivil Yönetimleri,buradaki statükonun temsilcileri vasıtasıyle şu mesajları vermektedir:
Ankara buradaki Kıbrıslıları tertipleme operasyonunda son darbeleri vurmaya başladı,
Artık sendika mendika tanımamaktadırlar.
Artık grev mev yoktur.
Toplu iş sözleşmesi de yoktur,
Kıbrıslıların ücretleri Türkiyedeki ücretlerle eşitlenecek,
Bu çerçevede, kademeli olarak tüm emekli maaşları üç-beş yıl içinde TC’deki emekli maaşları ile denk hale getirilecek,
Tüm kamu görevlileri maaşları Türkiyedeki maaşlara denk hale getirilecek,
Asgari ücret Türkiyedeki düzeye indirilecek,
Kamu çalışanları ve emeklileri halletmek için kullandığı, ticaret ve sanayi erbabının da ipini biraz sonra çekecek,
Nerede ise “ vurun kahpeye” diye avuçlarını okşayan işadamlarına da hadleri bildirilecek,
Tüm otelleri satın alacaklar, tüm süper marketleri ya satın alacaklar ya da TC sermayeli yenilerini açacaklar,
Müteahhitlerin de defterlerini dürecekler,
Başka, geriye ne kaldıysa hepsini ama hepsini halledecekler,
Ve bunları yaparken de buradaki yerli temsilcilerini kullanacaklar,
Bu arada ellerine çoktan geçirdikleri nufus ile vatandaşlık işlerini de halledecekler,
Ve geçen hafta sabaha kadar süren meclis toplantılarına da gerek kalmayacak şekilde meclisi de düzenleyecekler.
Neymiş efendim da, bazı vekiller uzun uzun konuşacaklar ve Ankaranın yapmak istediklerini geciktirmeye çalışacaklar,
Bu gibi olayların yaşanmaması için, bugün kullandıklarını da çöpe atacaklar ve belki kendilerine birer kontenjan verecekler,
Çok kötü bir sunum mu diyeceksiniz,
Durum farklı ise siz söyleyin,
Adım adım Kıbrıslının defteri dürülmektedir,
Adı ekonomik tedbirler diye yola çıkanlar ekonomi ile ilgili tedbirler alırlar,
Üretimi artırmak için öneri sunarlar, turizmi canlandırmak için tedbir alırlar, hava ulaşımını sağlarlar, ve en önemlisi toplumsal barışı sağlarlar.
Şimdi ne yaptılar. Toplum kesimlerini birbirine düşürdüler.
İşadamlarını kamu çalışanlarına karşı,
Emeklileri sigortalılara karşı,
Esnafı memura, memuru esnafa karşı.
Durum açık ve net: TC yönetimleri, basın ve TV aracılığı ile de Kıbrıslıları “ nankör, hazır yeyici, tembel” olarak göstermektedir. Ne acı ki buna yerli işbirlikçiler de ortak olmaktadır.
Şurası açık ve net, bunların ekonomiyi düzenleme diye bir dertleri yok, Kıbrıslıyı yok etmek, bu toprak parçası üzerinde kontrolu tamamen sağlamaktır.
Bu gidişe karşı direnmek kaçınılmazdır. Ama önce toplum kesimlerinin bu operasyonu doğru okuması gerekmektedir.
Kısacası ülkenin kuzeyindeki yangın büyüyor.