Geçtiğimiz hafta içinde TC Devlet Bakanı ve Kıbrıs İşlerinden sorumlu bakanı, aslında valisi, Ülkemizi ziyaret eyledi.
Rutin ziyaretlerinden birini daha gerçekleştirdi,
Daha önce verdiği talimatlarının yerine getirilip getirilmediğini kontrol etmeye geldi,
Her gelişinde muhatap olduğu buradaki yetkili geçinenlere fırça attığını yaşadık gördük,
Bunların ruhunda var, Tayyip bey de öyle yapmıyor mu?
Dünya aslında bunları fırçalıyor, bunlar da bizimkileri!
Önüne gelen TC yetkilisi, Kıbrıslı birini kıstırdığı yerde fırçalıyor, aşağılayıyor, hakaret ediyor,
Daha Tayyip beyin İrsen Küçük’ü fırçalamasının üstünden çok geöçmeden bu kez Cemil Çiçek aldı sazı eline,
Çatlatmış buyruğu: En büyüğünüzden en küçüğüne toplanın girin sıraya da geliyorum, size söyleyeceklerim var,
Bir de baktık ki, Çiçek’in karşısına üst üste bir şekilde dizildiler,
Eroğlun’dan Küçük’e, tüm bakanlar, iş çevresi hepsi şiş kebabı gibi dizildiler,
Siz düşünebilir misiniz demokratik bir ülkede, bir başka ülkenin bir bakanı gelecek ve o ülkenin cumhurbaşkanını, başbakanını tüm bakanlarını karşısına alalacak ve onlara hakaret edecek!
Hem de televizyonların önünde canlı yayında,
Ne diyor Çiçek?
Neler söylemiyor ki!
Her cümlesi bir aşağılama, hakaret dolu,
Ama biz en can alıcı olanı alalım:
“Siz nüfusunuzu bilmezsiniz, nasıl planlama yapacaksınız?”
Hade bakalım. Al da bozdur.
Karşısında oturanlardan çıt çıkmıyor,
İçlerinden bir tanesi çıkıp, “ Bu nüfusu biz bilmeyiz ama siz bilirsiniz” diyemedi,
“Bu nüfusu siz taşıdınız ve taşımaktasınız” diyemedi,
“Kıbrıslı’yı yok etmek, iradesini gasp etmek için nüfus taşıyorsunuz” diyemedi,
Hale bakın, yıllardır bu ülkeye bilinçli nüfus transferi yapacaksınız, ondan sonra da sanki bu nüfus fazlalığından Kıbrıslılar sorumlu imiş gibi televizyonlar önünde Kıbrıslılara fırça çekeceksin,
Bu ülkedeki nüfusu en iyi bilen kendisidir,
Geçen yıl bu ülkede yaşayan tüm TC kökenliler tek tek Elçiliğe taşınarak kayıt altına alınmadı mı?
Bütün bu gerçekler ortada dururken bir de üstünden çıkıp fırça üstüne fırça!
Bir de bakın ne diyor:
Kendisi bir zamanlar belediye başkanlığı da yapmış ve devletten fazla para almak için nüfusu fazla gösterirlermiş.
Yani Devlete yalan beyanda bulunurlarmış,
Ne demeye getiriyor?
Buradaki yönetici geçinenler, yani o gün onun karşısında büklüm büklüm oturanlar, buradaki nüfusu fazla göstererek TC’den fazla para sızdırmaya çalışıyorlarmış,
Yani yalan söylüyorlarmış,
Ve ne acıdır ki, karşısındaki takımdan hiç kimse rahatsız olmuyor.
Hiç birisi kendilerine yalancı denmesinden utanmıyor,
Çok yazık! Kıbrıslı bu kadar da aşağılanmaya, hakarete uğramaya, yalancılıkla suçlanmaya maruz kalmadı.
O oturanlar içinde bir tanesi feryat edip çıkamadı ve desin ki, “ Bütün bu işlerden sorumlu sizsiniz”
Bir tanesi çıkıp “ Kıbrıslı bu hakaretlere layık değildir” deyip terketmedi o toplantıyı.
Yıllardır Kıbrıslıyı yok etmek için yapmadıklarını bırakmadılar,
Önceleri Kıbrıslılara karşı komplekslerini kapalı odalarda dillendiriyorlardı,
Artık televizyonlarda ve canlı yayınlarda fırça üstüne fırça atarak dillendiriyorlar,
Bunu niçin yapıyorlar?
Bilhassa Türkiye kamuoyuna, “ Kıbrıslılar tembeldir, hazır yeyicidir, yalancıdır” mesajları ile Kıbrıslıları kötülemek için yapıyorlar,
Kıbrıslıların sonunu hazırlamak için zemin hazırlıyorlar,
Planlı ve programlı sürdürülen bu kampanyaya, bu zihniyete karşı mücadele etmek gerekmektedir,