Uzun uğraşlardan sonra bölünmüş ülkemizi ayıran hat üzerinde bir delik daha açıldı,
Amaç böyle yer yer deliklerin açılması değildir elbette,
Ama olsun! Bu hat üzerinde ne kadar delik açılırsa o kadar iyidir,
Bu hattın her tarafının delik deşik olması iyidir,
Düşünün kırk yıla yakın bir zamandır o bölgede yaşayan Kıbrıslılar’ın bir kısmı Lefkoşaya ulaşmak için saatlerini harcayarak değişik istikametlerden yol bulabiliyorlardı,
Aynı şekilde yine o bölgede yaşayan ve Poliye gitmek isteyenler de Lefkoşadan tur atmak zorunda kalıyordu.
İyi oldu. En azından o bölge insanlarının karşılıklı ulaşımları biraz olsun rahatladı.
Bunun dışında ülkesinin o kısmını görmeyenler de daha rahat bu bölgeyi görebilme imkanına kavuştu,
Bu vesile ile ben de hafta sonu daha önceleri görme imkanı bulmadığım bu bölgeyi görmek için yola çıktım.
Planım Limnidi Pirgo hattını kullanarak, Poliye, oradan da Baf’a gitmekti,
Malum Lefkoşa’dan Baf bir buçuk saatımızı alıyordu,
Bu hat üzerinden daha kısa zamanda gideriz diye düşündüm,
Ama ne gezer Girne Poli arası tam iki buçuk saat, yarım saat da ordan Baf’a etti üç saat.
Anlatmak istediğim buralara ulaşmanın uzak veya yakınlığı değil,
Bölge yollarının yeterli düzeyde olmadığıdır.
Bilhassa Limnidi’ye kadar olan güzergahta, bizim aslanlar hiç bir şey yapmadılar.
Eskiden olduğu gibi duruyor,
Ne bir trafik işaret levhası, ne bir bariyer,
Ne de yolun kısalması için yeni bir kaç yüz metre yeni yol.
Her şey Limnidi çıkışından itibaren düzenlenmiş,
Ama trafiğe açılması son derece tehlikeli bir halde trafiğe açıldı,
O yolda da birkaç yere bariyer konarak gerisi bırakıldı.
Allah ile canınız,
Bilhassa geceleri bu yolda seyretmek mümkün de sonuçları ne olur hep beraber göreceğiz,
Bunlar yol ile ilgili bir kaç teknik detay,
Asıl belirtmek istediğim bu kapının açılış amaçlarının başında gelen husus!
Bu kapı bölünmüş ülkemizi yeniden birleştirmek için atılan adımlardan bir tanesi,
Yani Kıbrıslıların karşılıklı kendi ülkelerini daha yakından tanımalarına imkan vermek için açılmış,
Bu kapı komşu köylülerin birbirleri ile daha rahat buluşabilmeleri için açıldı,
Ancak bu kapının iki tarafında da diğer kapılarda olan manzara devam etmekte,
Çifte çifte bayraklar dalgalanmakta,
Kontroller vs vs.
Oysa insan ne görmek ister böyle yerlerde,
Ne görmek ister ki kendini kendi ülkesinde hissetsin,
Ne görmek ister ki ülkesinin bir bütün olduğunun farkına varsın,
Ve komşularına güven duysun.
Mesela bu kapıların her iki yanlarına hem Türkçe hem Rumca birşeyler yazılamaz mıydı?
Hoşgeldiz, iyi yolculuklar gibi,
Kıbrıs’a özgü Türkçe-Rumca şarkılar çalınamaz mı?
Her iki tarafta köy isimleri iki dilde yazılamaz mı?
Yol trafik işaret ve levhaları iki dilde konamaz mı?
Yani buralardan geçen Kıbrıslıların kendilerini yabancı bir ülkede değil kendi ülkelerde hissetmeleri sağlanamaz mı?
Bu şekilde Kıbrıslılar arasında giderek azalan güvenin artmasına yardımcı olunamaz mı?
Karşılıklı geçişlerin artması için birşeyler yapılamaz mı?
Niyet meselesi. Bütün bunlar niyet meselesi.
İnsanlar ne kadar ayrı kalırlarsa işlerine o kadar iyi gelir.
Nitekim insanların daha çok buluşması için teşfikler olmadığı için gün geçtikçe Kıbrıslılar arasındaki güven azalmaktadır,
Kapılaerın açıldığı zaman büyük bir özlemle karşılıklı geçişler nerde ise bitmiştir,
Geçişler sadece Süpermarketler ve kumarhanelerle sınırlı kalmıştır,
Şimdi yeni açılan bu kapı ile artacağını da sanmıyorum,
Dün Pazar, geçen araç sayısı belli ve giderek azalacak, sadece o bölge insanının geçişleri ile sınırlı kalacaktır,
Önemli olan insanlar arasında azalan güveni yeniden tesis etmektir,
İnsanları kendi ülkelerinin her noktasında dolaştırabilmek, buluşturabilmektir,
Kıbrısın ve Kıbrıslıların birleştirilmesi için bu bu zorunluluktur,
Mevcut siyasi yönetimlerin bu yönde hiç çabaları yoktur, ancak biz bu yönde de çalışmalarımızı sürdüreceğiz.