Sendikal Platform tarafından 28 Ekim 2009 tarihinde Meclis önünde gerçekleştirilen eylemde haklarında “Polisi görevinden men etmek” ve “Polisi darp etmek” suçlamaları ile dava açılan eylemciler, dün yine mahkeme huzuruna çıktı. Mahkemede sanıklar adına Ali Fevzi Yeşilada Savcılık makamı tarafından sunulan eylem görüntülerini izlediklerini ve sanıkların polisi darp veya polisi engel fiili bulamadıklarını söyledi.
İthama hazır olduklarını söyleyen sanık avukatları savcılığı işlendiğini iddia etiği suçları kabul etmediklerini belirtti. Öte yandan Savcılık görüntülerde 5 kişinin net bir şekilde suçla bağlantısı olabileceğini söyleyerek, 19 kişinin içerisinden söz konusu olan 5 kişinin çıkartılmasını ve sürecin o kişiler için devam etmesi gerektiğini savundu. Kıdemli Yargıç Fügen Ulutekin, seçilmiş 5 kişinin yargılanmasına karşın geriye kalan 14 kişinin davalarının geri çekileceğini söyledi. Fügen Ulutekin aynı zamanda söz konusu 5 kişinin sadece “Polisi görevinden men” iddiasıyla yargılanacağını ve bunun sonucunda herhangi bir hürriyeti kısıtlayıcı yaptırımın gerçekleşmeyeceğini söyledi.
Sanıklar, “Suçlu değiliz”de ısrarlı
Sanıklar adına söz alan Avukat Ali Fevzi Yeşilada, sanıkların herhangi bir suç işlemediğini ve bunu kabul etmeyeceklerini söyleyerek, ithama hazır olduklarını yeniledi. Avukatsız yargılanan sanıklar da söz alarak böyle bir teklifin kabul edilemez olduğunu ifade etti.
Avukatsız sanıkların 5 kişiden bahsedildiğini fakat bu 5 kişinin neden isimlerinin zikredilmediğini de anlayamadıklarını söylediler.
Sinirler gerildi
Sinirlerin gerildiği mahkemede Yargıç Fügen Ulutekin inatlaşmaya gidilmesi halinde mahkemenin 2 yıla kadar hapis cezası verebileceğini ifade ederek, “Kahraman olmak isteyenler, en iyi hapishanede kahraman olur” dedi.
Sendika ve örgütler eyleme hazırlanıyor
Gergin geçen duruşmada mahkeme sanıkların ithamı için 25 Ekim Pazartesi saat 14.00’ü tarih olarak kararlaştırdı. Duruşmanın ardından olağanüstü bir toplantı gerekleştiren sendikalar ve örgütler pazartesi günü eylem yapma kararı aldı. KTÖS pazartesi günü öğleden sonra Lefkoşa’daki tüm merkezi okullarda grev yapma kararı alırken, pazartesi gününe kadar da tüm örgütler Meclis ve bakanlıklar önündeki çemberlerde pankart tutup bildiri dağıtılacak. Göç yasası eyleminde polisi görevinden men ve darp ettikleri iddia edilen kişilerin isimleri şöyle: Münür Rahvancıoğlu, Cenk Gürçağ, İlkşen Varoğlu, Varol Öztuğ, Salih Olgun Uyguroğlu, Mustafa Şevki, Hasan Balen, Kubilay Özkıraç, Mustafa Özhur, Gökan Özkan, Burak Maviş, Devrim Barçın, Murat Kanatlı, Serman Yiğit, Güven Varoğlu, Aziz Güven, Yusuf Alkım, Erdinç Selasiye, Kazım Denizci.
Sanıklar ne dedi?
Salih Uyguroğlu: “Bu süreç yıldırma ve sindirme amaçlıdır”
“Gelinen aşamada suçlu diye iddia ettikleri ve özellikle örgütlenmiş insanları seçmiş olmaları yıldırma ve sindirme amaçlıdır. Hiçbirimiz bu baskılar karşısında geri adım atmayacağız.”
Mustafa Özhur: “Demokrasiye aykırı”
“Daha önce de söyledik bu davaların esas nedeni sindirme politikasıdır. Haklarında dava okunan 19 kişi suçlu olduğunu kabul etmiyor. Örgütlerin eylem hakkının elinden alınması demokrasiye aykırıdır. Bugün Meclis önündeki, elçilik önündeki her eyleme engel çıkaran zihniyet faşizan bir karakterdedir. Baskıcı ve antidemokratik uygulamalarla devam eden anlayış ne bizlere ne de Kıbrıslı Türklere onur ve var olma kavgasında geri adım attıramayacaktır.”
Burak Maviş: “Haklı mücadelemize devam edeceğiz”
“28 Ekim göç yasası eyleminde yaşananlar, Kıbrıslı Türklerin haklı direnişini hazmedemeyenlerin zihniyetini göstermekte idi. 26 Ocak’ta görüşülmeye başlanan davalarda mahkeme bugüne kadar ne bizleri yargılayabilmekte ne de haklılığımızı kabul edebilmektedir. 28 Ekim günü miting alanında ‘Polisi darp etmek’ ve ‘Görevinden men etmek’ ile suçlanıyorum. Kesinlikle bu suçlamaları kabul etmiyorum. Polisin, UBP Hükümeti’nden emir alarak eylemi ve eylemcileri engellediğini düşünmekteyim. Burada yargılanması gereken eylemciler değil eylemcilere şiddet uygulayan kolluk kuvvetleri ve buna çanak tutan siyasilerdir. Haklı mücadelemize devam edeceğiz.”
Serman Yiğit: “Mücadelemiz büyüyerek devam edecektir”
“Biz demokratik hakkımızı kullanarak çalışanların haklarının geriletilmemesi için mücadele ettik. Buna karşın polis şiddeti ile karşılaştık. Bununla birlikte davaya tabi tutulup 1 yıl boyunca mahkeme süreci yaşadık ve hala yaşamaya da devam ediyoruz. Bu süreç tam anlamıyla bizlerin kitlesel eylem gücünü zayıflatmak, ortadan kaldırmak için hazırlanmıştır. Fakat bilinmelidir ki mücadelemiz büyüyerek devam edecektir. Haklarımızın gasbedilmesine karşı kitlesel gücümüzü ortaya koymaya devam edeceğiz.”
Murat Kanatlı: “Sendikal Platform daha etkin olmalı”
“Son zamanlarda toplumsal muhalefeti sindirmek için yönetenler tutuklama ve mahkeme süreçlerini kullanmaya başladılar. En basit eylemlerde bile bu oluyor. Savcılık başta olmak üzere birçok kurum mahkemeleri siyasallaştırmaktadır. Bizim dava 1 seneye yakındır devam etmektedir. Bu süreç zarfında da herhangi bir ilerleme olmadı. Bu haliyle bile aslında mahkeme davalıları cezalandırmaktadır. Bu kabul edilmez. Yeni Kıbrıs Partisi olarak Sendikal Platform’un daha etkin muhalefet göstermesini bekliyoruz.”
Gökhan Özakan: “Boyun eğmeyeceğiz”
“Sendikalar hiçbir zaman hükümete boyun eğmeyecektir. Eğer bir kere boyun eğersek, bunun bir kez yönetenlerin eline verirsek bir daha grev veya eylem gibi hiçbir mücadele aracını kullanamaz hale geliriz. Bunların niyeti de budur.”
Yusuf Alkım: “Topluma gözdağı vermek istiyorlar”
“Komedi yaşıyoruz. Topluma gözdağı vermek istiyorlar. Eylemlere katılırsanız gözaltına alınırsınız, aylarca yıllarca mahkemelerde sürünürsünüz demek istemektedirler. Burada esas problem örgütlerin kararlı ve dirençli bir şekilde tavır gösterememesidir. Örgütlerin içinden çıkan samimi yapılar, birlikte hareket etmenin ve mücadelenin yolunu bulmak zorundadır.”
Münür Rahvancıoğlu: “Egemenlerin amacı bizlere ahlaki bir yenilgi yaşatmaktır”
“Bütün dava süreci bir pazarlıklar süreci olarak yaşanıyor. Egemenlerin amacı 28 Ekim 2009’da polis barikatını geçen irademizi bugün ahlaki bir yenilgiye maruz bırakmaktır. Ne yazık ki savcılıklardan avukatlara kadar herkes bu pazarlık sürecine dahildir. Ancak biz davalılar olarak suçsuz olduğumuzu biliyoruz ve hiçbir şekilde geri adım atmayacağız.”
İlkşen Varoğlu: “Egemenlerin bu tavırları bizleri yıldıramaz”
“Ortada bir suç yoktur. Karşılarındaki insanlar bu gözdağlarından korkacak, geri adım atacak insanlar değildirler. Egemenlerin bu tavırları bizleri yıldıramaz. Burada da toplumsal bir mücadele vermekteyiz.
(Hasan YIKICI-Havadis)