Toprak altında yetmiş güne varırken kurtarılan daha doğrusu yazıyı yazmaya başlarken kurtarılma aşamasında olup, siz yazıyı okurken bir aksilik olmazsa kurtarılacak olan süreç pek alışılan sonuç olmadığı için oldukça konuşulma durumundadır. Şilide kurtarılan madenciler adeta kaza sonrası önce haberi alınmayan ve sonra da kurtarılma çabalarıyla dünyada adeta tekil olay gibi oluyor. Şüphesiz sevinçler olacaktır: Şili madencilerle aileleri sarmaş dolaş olacaktır. Bu normal: Ama her halde söylenilmeyecek bir de diyer durum vardır. Örnek Türkiyede daha dün gibi olan Zonguldak maden kazası ve sorası acı ibret belgesi olarak hatırlanacaktır. Hele Şilideki kurtarma çabaları ile Türkiyedeki söylenenlerle verilen deyerler yeniden acı sızıyla hatırlanacak: Daha doğrusu hatırlanmış olacaktır. Ordaki de burdaki de maden kazası olurken, farklılaşmalar adeta neyin nerde olduğunu da yansıtacak
aynadır.
Şili maden kazasının önemli yankı bulmasında böylesi kurtarmaların pek olmaması ve nerde ise ilk denecek konumlar içermesidir. Buna karşın madalyonun diyer yüzünde de maden kazalarının çokca yaşanması ve oldukça ölümlerle karşılaşma gerçeyi olmaktadır. Ayrıca madencilik gerçeyi, uygulanan sınıfsal baskılar, taşaronlaşma ve güvensiz koşullarda çalışma ve örgütsüzlük nedeniyle insani hakların dahi istenmemesi adeta çığlıklardaki acıların örtülüp yeniden düşünceye gelmesi şeklinde olacaktır.
Şilide maden kazası oldu. Kurtarmalar da yapıldı. Bir Noktayı eksik brakmayalım: insanlar kurtarıldı ve bu konuda hakikaten organize çabalar da oldu. Ama şu kaçırılmasın: Kazanın nedeni nedir: Aslında genel madencilik kazlarında net açıklama vardır. Çoğu kazalar resmen işletmenin uygulamalarından dolayı oluşan yanlışların ürünü olarak karşınmıza geliyor. Devletler ise denetimi yapmamaktan tutun verdikleri maden işletme rusatına dek dolaylı veya kendisi işletiyorsa direk yanlışlarla bu konunun içindedir. Madenlerin zaten genelde kamusal ve özel tartışması hep olmaktadır. Türkiye örneyinde olduğu gibi de kamudan özele geçmekle taşeron tipi çalışma modeli sonucu kazalarda artış olmaktadır.
Şili kurtarma olayı aslında konuya bakışın kaza boyutu yanına doğrudan madencilik olayındaki resmi çiziyordu. Yapılan bir kurtarma öylesine nadir oluyor ki oldukça geniş etkin kamuoyu oluşturdu. Çünkü madencilikte kazalar hep feryat çığlık yaratmış, nedenlerle direk kurumu çalıştıranın bile bile eksiklikleri hatalarından oluşan sonuçlar olarak kazalar olmaktadır. Şili en basit ama önemli mesajı, doğru dürüst hazırlıklar ve kordinasyon olursa bazı kurtarmaların mümkün olduğunu ıspatlıyordu. Hele de yer altı korunma evlerinin da olması alt yapısal bazı hatırlatmalar olmaktadır.
Kapitalist sistem her konuda olduğu gibi madenleri de sömürgeleştirme kar yapma alanı olarak görmektedir. Çalışanları normal deyil, ne kadar az ücret verme ve örgütsüz kılıp güvencesiz çalıştırma kuralları resmen iş verenler uygulatmktadır. Bunlar kaza anında da göz ardı edilerek “kader veya beceriksizlik hata” gibi bilgilerle örtmeye çalışmaktadır.
Şilide kazaya işçiler uğradı. yer altında günlerce kaldılar. Onları kurtarmak için organize çabalar gösterildi. Sonuçta da kurtarıldılar. Bu oldukça madencilik dünyasında alışılmış sonuç deyildir. Hatta çoğu madencinin ceseti dahi çıkarılmadan bırakılıyor. Bir mesaj veriyor: Demekki ilgi gösterilip yapılanışlar buna yönelik oluyorsa, kaderden bir şey yapıla bilinire gelinir. Burda insana verilen önem ve konuyla ilgili düşünce biçimi önemli yer alıyor. Neden Şili nadir örnek oluyorsa yanıt ise kapitalist sömürünün içinde yanıtı vardır.
Şunu akılda tutalım: Kurtarılanlar artist veya popülist siyasetci deyil: İşçi hemde madenci işçiler oluyor. O zaman şunu da ekleyelim: Yapılan tekili artırmak için de işçi haklarını artırmalı madencilik yerlerini daha güvenli hale getirmeli: Bu sonuca ulaşmadıkça Şilideki gösterilen sevincin bir anlık duygunun önüne gidemiyor. Onun için eminim ki Şilideki kurtarılan işçileri seyreden nice madenci aileler sızıyla “Bizde neden olmuyorla” adeta farklılıkları ortaya koymaktadır. Bir de şunu hatırlayın: Neden madenci işçiler en devrimci kesim oluyor?
Bu hafta konuşulan maden kazalarında tekil denecek olayın gündemiyle yazdım. Onutmayalım madencilik gerçeğini, ve bu nedenle tekil olmanın daha bir öne çıkılma gerçeyi olmaktadır. Şili bu nedenle dünyada öne çıkarılıp yeniden bir dersi de hatırlatı: Artık daha güvenceli madenler ve sömürünün olmadığı dünyada nelerin olacağının da ufak kıvılcımı olarak bu deney kendini ıspatılıyordu. Demeki kader deyil başka durumlar vardır. Bunu en acı şekilde Zonguldak son maden yıkımını yaşayan aileler anlamıştır. Şilide kurtulan madencilerin direnci ve gösterilen çabalar bazen insanı da düşünme gerçeği haline gelmektedir.