yaklaşımlarÖzkan YıkıcıSOSYALİS OLARAK KONULARA BAKMA - Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

SOSYALİS OLARAK KONULARA BAKMA – Özkan Yıkıcı

Yeniçağ podcastını dinleyin

Çoğu kez biz sosyalislere dahi şu basit kandırma hep yaptırılıyor. Kapitalis sistemde yaşadığımız onuturulur: Emperyalis yaşam biçiminde olduğumuz hep göz ardı ettirilir: Sistemin sınıfsal egemenlik üzerine kurulup, uygulanan siyasetlerin sermaye çıkarlı olması ise hiç akıla getirilmek istenmez: En önemlisi ise sosyalis düşüncesin var olan sistemin doğru olduğu deyil de tam aksi sistemin deyiştirilmesini talep ettiyi de yok saydırtılır. Adeta sınıfsal egemenlikle sömürünün olduğu yerde eşitlikli toplum ve dünyada eşit paylaşımlar deyerlerin oluşacağı rüyasına inandırılırız. Bunlar daha ilk baştan gözümüzden kaçırılan ve beynimizden sildirilen gerçekler olmaktadır. Taktırırlar bizi reforum iyleştirme ve gelecek umutlu dünyalarının peşinde. Günümüzde de bunun aynası görülmektedir. Neoliberal genel sermaye egemenlik siyaseti ile bizdeki aynasını bilmeme şartı çok güzel kullanılmaktadır. Tabi bir de Türkiye ile ilişkiyle oluşturulan yeni Kıbrıs eksenini de deyere katmadan rüyalı boş sözlü iyi umutlarla takılıp gideriz. Giderek bildik güzel sözlerin de anlamsız olduğunu anlar gideriz.

Yukarda özetlediyim basit gerçekeler giderek sosyalis olma çizgisini de neoliberal eksende hapsedip gideriz. Sosyalis anlayışın sistemin alternatifi olduğunu onutup gideriz.Sanki solun sistemin bir ayar ayağı gibi yakalayıp gideriz. Sora da şu tuaf paradoksu onuturuz. Kişi sosyalislikten söz eder ama düşünsel olarak tam bir sistemci olur. Bu gün sosyalislikte direk neoliberal karşıtı olma çizgisi gereken ilk karşıt olmaktadır. Yine daha eşit paylaşımdan özgürleşme çizgisine dek deyişken düşünceler olmaktadır. Oysa en basiti bizde sosyalislik öylesine erozyona uğradı ki adı kullanılan ama sistemin yeniden üretimine devam edilen noktaya taşınarak, “diyerinden farkı yoktur” çizgisine taşındı. Bu nedenle faşis ile sosyalis düşüncelerin nerde ise özeliklle aynılaştırılmıştır.

Günümüzde bölgemizde özeliklle sol hareketler oldukça yok denecek noktada bulunuyor. Ama yine adını sosyalis koyup konuşan kesimlerin de olduğu, ancak bunların da özde sistemin bir merkezi başka ekseni olduğu da inkar edilmez durum olmaktadır. Bu nedenle çoğu kez partiden örgüte sol sağ farkı düşünsel ve deyersel olarak pek anlaşılmaz. Ülkemizde de adı veya partisi sol olarak anılanlar vardır. Fakat en basitiyle de ayni neoliberal çizgiyi uygulayan ve fark göstermiyen sistemle iç içe oluşma duruşuda vardır. Bu nedenle isimsel dışında farkı bir deyer sistemi de yoktur. Burda bir kez daha önemli iki kuralın yerleşgesini koyalım:

Kıbrısta bir yanda genel emperyalis neoliberaleşmenin direk etkileri daha doğrusu yaşam biçimi olarak yerleşti. Diyer yandan Kuzey Türkiyeleşme süreciyle genel siaysetle özel yerel durumlu yeni nufustan el deyiştirme sermaye gerçeyinde kendi sistemsel ayarını da yaşamaktadır. Hem genel neoliberal siyasetlerin direk reçeteleri ve hayat tarzları kadar Türkiyenin de siyasal eksenli uygulamalarla ilhak ve yeni Kıbrıs adındaki yapılanışın da gelişmeleri birlikte taşıyor. Bu nedenle salt birini deyil ikisini de birlikte ele almak şartır. Hem neoliberal emperyalis siyasetleri hemde ilhaklı defakto deyiştirmeleri iyi birlikte yorumlamak şartır. Oysa kimisi bunları ilaç diye alıp bu sistemden kazanma umudu yaparken, çok az kesim birine önem verip bütünsel ele almayı onuduyor. Ama direk olarak sistemsel kurumsalaşma oldukça ve sosyalisler kelimeleri özdeşlen siyaysal tetikte yer bulunca, solun kavranma noktasını varın siz düşünün:

Sosyalis geçilen partiler eyer neoliebral ve ilhakcı çizgide durup aynisini yaparken, diyer yandan sosyalis kişiler diyerleriyle adeta sistemin aynılaşan ve çıkar bekleyen noktaya gelirse, zaten bilgisi olmayan toplum nasıl bir sol algılamasını beklersiniz? Bilirsiniz ki her olgu için hayat önemli ders veren aynadır. Sosyalislerin de sistemin ayni deyerlerle devam etmeleri sonucu deyişimli sol nasıl alternatif olacaktır. Hele de sistemi sorguladığınız yolsuzluktan dönekliye deyerlerini aynisini veya o çizgiye gelme olunca kimke farklıdır sorusunu yaratacağız. Zaten sistemin bizim gibi ülkelerde yerleştirdiyi düşünce böylelikle hayatta yer bulmuş olacaktır.

Her kuramın başarılı veya başarısız olması hayataki pratik örnekleriyle mümkündür. Ülkemizde belki genel sistemsel deyişim için koşullar zordur. Ama en azından sosyalislerin dürüslük olgusunu dahi kaybetmeme dediklerinin tersi olma çizgisine gelince artık diyecek pek bir şey kalmaz. Solun en önemli eksiyi hep başarılı örnek oluşturmamasıdır. Derneklerden partiye ve bireysel yaşamdan çıkarsak eksene dek pek iyi denecek örnekleri yoktur. Bazı cılız çıkışlar ise ters yönde kulanılıp adeta sistemin devamı için kulanılan malzeme oldu. Ne yazık ki bunlar hep oldu. Bu nedenle brakın normal insanı bizim dahi sol adına yapılanlara ne denli tepki duyduğumuz ortadadır. Üstelik daha acısı da bunları daha sıkıntılı nasıl savunma eleştirme yapma zorluğu da oluşuyor. Ufak mevki uğruna dönenlerin, bir anda deyersel sistemleşme ve sol partinin en acımasız neoliberal ilhakcı olması yaşanırken, sosyalislik farkını koyma ve başarı gözterme oldukça zordur. Bir de bunun sıkıntısı vardır.

Hep onutmayalım ki Sosyalislik alternatif olma çizgisinden ve sınıfsal eksenli düşünce sonucu oluştu. Sınıfsal ve deyişme ekseninden koparılınca sadece adı sosyalis ama içerik olarak sistemci figürler haline gelinir. Ne yazık ki Kuzey Kıbrısta artık bu yanlışın içinde yaşamak zorunda kalıyoruz. Anormal denilen konumda yanlışlar içinde denizde yüzen balıklar gibi devam ediyoruz. Yanlışları ve hataların kökleşmesi sonucu da bunları sanki çok normal gibi de savunma olunca, artık ilerde nelerin geleceyi de bellidir. Bunlar ülkemiz solunda oluşan sistemleşme gerçeyinin ta kendisi oluyor. Eleşrtirilen ne varsa aynisine gelme kadar zor olamaz. O zaman da farkını ortaya koymak çok zor olmaktadır. Bu gün sosyalis denilen partilerden derneklere eyer sisemin yeni renkli örtüsü olma aşamasına geldiyse ve sunulacak iyi örnekli başarılar yoksa, o zaman biraz düşünelim diyecem ama bunu yapacak da kalmadı. Ama sosyalisler en azından konuştukları kavramın ne olduğunu onutmayıp neoliberalis çizgiyi savunmak çok önemli olmaktadır.Ekonomide aynılaşan yelpazede buluştu. Adı sosyalis ama partisinden kendine sosyalis olmayan uçurumlu elitsel ayrım kurgusu yerleşti.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
351AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin