Yıllardır tartışılmaktadır bu konu.
Kamuda çalışma saatleri,
Ve yine yıllardır uygulanmakta olan yaz mesai saatleri, kış mesai saatleri,
Yazda saat 2 ye kadar, kışta ös da mesai yapma,
Kanımca da bu uygulama fena bir uygulama değildi,
Bilhassa yaz aylarının çok sıcak olduğu Kıbrısta, yaz aylarında saat 2 ye kadar mesai yapılması doğru bir düşünceydi,
Buna rağmen Güneyde yaz kış tek mesai uygulaması çoktan yürürlükte bulunmaktadır,
Buna göre kamuda çalışanlar 7.30- 14.00 saatleri arasında çalışmaktadırlar,
Bir de Perşembe günleri ös birkaç saat. Bu bir kaç saati de haftalık belli bir saatlik çalışma miktarını tamamlamak için yaptıkları ortada.
Tek measi ne demektir. Veya tek mesai derken ne anlaşılmaktadır.
Veya bizim uygulamalarımıza göre biz ne anlıyoruz:
Öğle arası yapılmadan kesintisiz çalışma düzeni.
Peki hal böyle olunca bu kesintisiz çalışma süresi ne olmalıdır ki çalışmalar verimli olabilsin, çalışanlar dinç olarak hizmet verebilsin,
Şimdi kamu çalışanlarının 1 Aralıktan itibaren sabah saat 8 den ös saat 3.30 kadar çalışması öngörülmektedir.
Yani kesintisiz 7 buçuk saat günde.
Mesainin ös saat 3.30 da bitmesi ne demektir?
Bana göre full time tam gün mesai demektir.
Daha önce saat 5 te mesai sona ererdi şimdi 3 buçukta,
Oh ne ala! Amma büyük iş yapmışlar.
Çalışanlar 1 buçuk saat erken evlerine gitmek için, kesintisiz 7 buçuk saat günde gordon çalışacaklar,
Tek measinin mantıklı açıklaması, çalışma süresinin makul düzeyde kısa olması, çalışanın bu sürede dinç kalabilmesi, ve işini severek şevkle yapması için bir teşfik olmalıdır,
Yoksa tek mesai diye çalışanlara adeta işkence yaptırılması ile hiçbir verimlilik alınamaz,
Mesainin Güneyde olduğu şekilde 2 de bitmesi, çalışanların birçok sorununu halletmiş olur,
En önemlisi bu insanlar oruç tutmayacaklarına göre öğle yemeklerini nasıl alacaklar,
Yoksa düşünülen bir elinde yaprak dolması, diğer elinde pennası ile vatandaşın karşısında forma dolduran bir memur mu?
Yoksa düşünülen saat 1 de çocuğunu okuldan alıp evine bırakan, yediren ve bir daha daireye uğramayan bir memur mu?
Yoksa açlıktan, masa başında kestiren, bilhassa yazın kavurucu sıcaklarında uyuyan bir memur mu?
Bu uygulamayı da Çiçek mi önerdi kendilerine bilemem ama, bildiğim kadarı ile Türkiyede böyle bir şey yok.
Ama şu olabilir: Bunlar Çiçek’e “ ya bizim çalışanlar illa da tek mesai diye tutturdular, ne yapalım” diye sormuş olabilirler.
Malum Çiçek’in engin devlet idaresi deneyimlerinden yararlanmak istemiş olabilirler,
O da “ tamam, öğle arası 1 buçuk saati, şimdiki paydos saatinin önüne ekleyin” demiş olabilirler.
Onlar da saat 5 te biten mesaiyi, öğle arası olan o 1 buçuk saati geri çekerek 3 buçukta karar kılmışlar.
Şimdi isterlerse bunu da bir reform olarak millete yutturmaya kalkarlar,
Tabii bu duruma sendikalar gerekli tepkiyi koyabildiler mi?
Ne yazık ki koyamadılar,
Bu angarya çalıştırma koşullarına “oh” diyen yok mu?
Olmaz olur mu? Hani kamuda çalışanlarla, emeklilerin maaşlarından vergi alınmasını alkışlayan iş çevreleri var ya!
Onlar mutlaka “ vurun bunlara, müstahaktır, çalışmıyorlar zaten” diyerek oh çekmektedirler.
Neyse. Alaguduru işler.
Siz kamuda verim almak istiyorsanız bunu yolu çalışanları günde 8 buçuk saat gordon masa başında oturmaya mahkum etmekle sağlayamazsınız.
Önemli olan kaç saat masa başında tutmanız değil, ne kadar verim elde ettiğinizdir.
Ben iddia ediyorum, mesai bitimi saat 2 de bitirilmiş olsa, çalışanlardan çok daha fazla verim alınacaktır,
Ve çalışanlar da daha şevkle çalışacaklardır,
Ayrıca idarenin de elektrik su vs gibi tüketimden dolayı da daha fazla karı olacaktır.
Bir kez daha yineleyelim.
Bu yapılan uygulamanın tek mesai ile ilgisi yoktur,
Bu yapılan tam gün measi uygulamasıdır,
Neresi tek mesai. Saat 3.30 da daireden çıkan birisinin evine ulaşması yarım saat bile alsa işte akşam oldu,
Yani gün bitti,
Oysa tek mesaide amaç, çalışanın sosyal yaşamını da düzenlemek amaçlanmaktadır,
Eğlenmesini, dinlenmesini daha iyi hale getirmektir.
Bu yapılan düzenleme bireyi her türlü sosyal yaşamından uzak, sağlıksız bir çalışma düzenine gün boyu mahkum etmektir.
Bizden söylemesi.
