Bazı Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum siyasi partilerin, Slovakya’nın Lefkoşa Büyükelçiliği’nin organizesiyle düzenlenen aylık toplantısı YKP’nin ev sahipliğinde “Maronit, Ermeni ve Latinlerin kültürel mirası ve çözümden sonra azınlık hakları” başlığı ile 24 Kasım, Çarşamba günü yapıldı.
Ara bölgedeki Ledra Palace Oteli’nde yaklaşık 2.5 saat süren ve Maronit toplumu temsilcisi Antonis Hadjiroussos, Ermeni toplumu temsilcisi Vartkes Mahdessian ve Latin toplum temsilcisi Benito Mantovani de katıldı.
Toplantının ev sahipliğini yapan Yeni Kıbrıs Partisi’nin Yürütme Kurulu Sekreteri Murat Kanatlı toplantıda yaptığı açılış konuşmasında kullanılmamakta olunmasından, zamanın Maronit, Ermeni ve Latinlerin kültürel mirasın aleyhinde çalıştığını söyledi ve “özellikle Maronit Manastırı Peygamber Elias (Prophet Elias) ve Ermeni Manastırı Sourp Magar’ın (Magaravank) ivedilikle desteğimize ve ilgimize ihtiyacı vardır” diyerek, 2 Maronit köyü Asomatos (Özhan) ve Aya Marina (Gürpınar) köylerinin askersizleştirilmesi ve tüm Maronitlerin köylerine dönmelerine izin verilmesi gerektiği söyledi.
Toplantı sonunda katılımcılar tarafından benimsenen, Kıbrıs Slovak Büyükelçisi Anna Turenicova tarafından okunan ortak bildiride Maronit, Ermeni ve Latin toplumuna ait kültürel mirasın korunmasına yönelik adım atılmasının gerekliliği belirtildi.
Açıklamada Eroğlu ve Dimitris Hristofyas’a müzakere sürecinde Maronit, Ermeni ve Latinlerin kültürel ve siyasi hakları konusunda Avrupa Konseyi önerileri ve AB’nin prensiplerini dikkate almaları çağrısında bulunuldu. Açıklamada ayrıca, toplantıya katılan siyasilerin, kültürel mirasın nasıl iyileştirilebilip korunabileceği konusunda çalışma yapacağı belirtildi.
Turenicova toplantının başında ise Slovak Büyükelçiliği’nin düzenlediği rutin toplantılara en çok katılanlardan Birleşik Demokratlar (EDİ) Temsilcisi Spiros Hadjigregoriyu’ya “iki toplumu bir araya getirmek için ortaya koyduğu çabalarından” dolayı Avrupa Parlamentosu Liberal Demokrat Grubu tarafından verilen “Liberal Demokrat Yerel ve Bölgesel Siyasiler Ödülü’ne layık görüldüğünü açıkladı.
Ara bölgedeki Ledra Palace Oteli’nde saat 10:30’da başlayan toplantıya kuzeyden Yeni Kıbrıs Partisi (YKP), Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP), Kıbrıs Sosyalist Partisi (KSP), Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) ve Birleşik Kıbrıs Partisi (BKP), güneyden ise Mücadeleci Demokrasi Hareketi (ADIK), Çalışan Halkın İlerici Partisi (AKEL), Kıbrıs Yeşiller Partisi, Demokrat Parti (DIKO), Birleşik Demokratlar (EDİ), Demokratik Seferberlik Partisi (DISI), Sosyal Demokrat Hareketi (EDEK) ve Merkezin Yeniden Yapılandırılması İçin Politik Grup (EPALXI)’nin başkan veya temsilcileri katıldı.
Bir sonraki toplantının 15 Aralık’ta yapılacağı kaydedildi.
Açılış konuşması
YKP Yürütme Kurulu Sekreteri Murat Kanatlı’nın Slovak Elçisinin rutin düzenlediği toplantıların Kasım 2010 tarihli olanında YKP’nin ev sahibi olması nedeni ile önerdiği toplantı başlığı “Maronit, Ermeni ve Latinlerin kültürel mirası ve çözümden sonra azınlık hakları” üzerine toplantı açılış sunumu şöyle:
Kıbrıs sorunu yeniden kritik bir aşamadan geçmektedir…
Yeni Kıbrıs Partisi olarak bugüne kadar geçen zaman içinde bu konuyu yeterince tartıştığımıza inanmaktayız.40 küsur ve daha fazla yıldan beri görüşmeler devam etmekte ve bunca yılın sonucunda binlerce sayfa belge, taslak anlaşma çerçeveleri, anlaşma taslakları üretildi; örneğin Ghali Fikirler Demeti, Annan Planı ve diğerleri… Eğer masada iyi niyet varsa tüm bunlar, sorunu kısa bir zamanda çözmek için yeterlidir… Masada iyi niyet olmuş olsaydı, Annan Planı ve Ghali Fikirler Demeti’ni temel alarak AB ailesine bir bütün olarak hemen şimdi katılabilirdik. Ancak, görüşmeler devam etmekte ve bir sonraki randevumuz Cenevre’dir…
YKP olarak inanmaktayız ki, Güven Artırıcı Önlemler, örneğin, bölgesel askersizleştirmeler, Maraş’ın yasal sahiplerine iadesi ve bir miktar yabancı askerin hemen adadan çekilmesi, bu süreçte halen çok önemlidir… Ve aynı zamanda, tüm Kıbrıs’ta nüfus sayımı yapılması, devam etmekte olan görüşmeler sürecinde önemli bir unsurdur.
Bu görüşmeler süresi boyunca maalesef çoğu zaman bazı şeyleri de görmezlikten gelmekteyiz. Sadece Kıbrıslı Rumlarla Kıbrıslı Türklerin sorunları üzerinde yoğunlaşmaktayız, ancak Kıbrıs kültürünün önemli parçaları olan azınlıkların, yani Ermenilerin, Maronitlerin ve Latinlerin durumu ne olacak?
Kıbrıs’ın anayasası onları “dini gruplar” şeklinde tanımlamaya devam etmektedir, ancak biz, siyasi olarak daha doğru olan “azınlıklar” terminolojisini kullanmayı tercih etmekteyiz.
YKP olarak “çözümden sonra azınlık hakları” konusunu ele alma zamanının geldiğine inanmaktayız ve bu nedenle konuyu tartışmaya açıp onların da görüşlerini dinlemek istemekteyiz. Bu amaçla temsilcilerini bu toplantıya davet etmiş bulunuyoruz.
Aynı zamanda kültürel miras konusunu yeniden bir kez daha tartışmak istemekteyiz, ancak bu kez, şimdiye kadar ele alınmayan kısmıyla konuyu tamamlayarak, Ermenilerin, Maronitlerin ve Latinlerin kültürel miraslarıyla birlikte tartışmak istemekteyiz…
1974’ten bu yana, dini gruplara ait kültürel mirasların çoğu kullanılamamakta ve zaman onlara karşı çalışmaktadır… Kıbrıslı Rumların ve Kıbrıslı Türklerin kültürel miraslarının yanı sıra, zaman, diğer dini grupların kültürel mirası aleyhine de işlemektedir… Özellikle Maronit Manastırı Peygamber Elias ve Ermeni Manastırı Sourp Magar’un ivedilikle desteğimize ve ilgimize ihtiyacı vardır…Bu çerçevede, Kıbrıs Türk liderliğinin ciddi bir sorumluluğu olduğuna inanmaktayız.
YKP olarak iki Maronit köyünün (Asomatos and Ayia Marina) askersizleştirilmesi ve tüm Maronitlerin köylerine dönmelerine izin verilmesinin önemli bir güven artırıcı önlem olduğu ve Kıbrıs kültürünün korunması için önemli bir hediye olacağı konusundaki inancımız devam etmektedir.
YKP olarak inanmaktayız ki kültürel mirasımız, kültürel mozaiğimiz tüm parçalarıyla birlikte, eksiksiz olarak zengin ve değerlidir ve her parçasını korumakla gerçek barışa ulaşmamız mümkün olacaktır.
Maronit Manastırı Peygamber Elias (Prophet Elias)
İlk olarak bugün kalıntıları kalan Metochi yakınlarında 1735-1740 yıllarında kurulmuş, 1762 Osmanlılar tarafından yağmalanmış ve 1943 ylında eski olan yerin yanına yeniden inşaa edilmiştir. 1974 yılında ağır şekilde bombalanmış ve ciddi şekilde harap duruma gelmiştir. 2003 yılına kadar da herhangi bir şekilde kullanılamamıştır. Şimdi ise yılda bir defa harabe ve hayvan barınağı durumuna gelen manastırda Maronitlerin ayin yapmasına izin verilmektedir… Manastır Yılmazköy’den Omorfoya giderken sağ tarafta üstünde bayrak olan tepenin eteğindeki Aya Marina köyünün yakınındadır
Ermeni Manastırı Sourp Magar’ın (Magaravank)
İlk olarak M.S.1000 yıllarında bir Koptik manastır olarak kurulmuş ve İskenderiye’li aziz St. Makarios’a adanmıştır. Meryem Manastırı olarak da anılmaktadır. 15. yy. başında Ermeni Kilisesi’ne geçen manastır, zamanla Ermeni hacılarının Kudüs’e giderlerken geçiş noktası işlevini görmüştür. 1974 yılına kadar bu işlevi sürmüştür. Şu andaki kalıntılar 19. yy’a aittir. Manastır Alevkayasındadır…