Bir yılı daha tamamlıyoruz: Artık hayatımızdan kopan zamanı geri alamıyoruz: Yaşlandık ve aslında yorulduk da: Bu yıl özde pek iyi anılarla anımsanmıyacaktır. İster genelde ister özelde ekonomik krizden siyasal aşmazlar epey bizi yordu. Üstelik önümüzü görme bakımından oldukça sis vardır: Hele de gelecek olanların bazısının adı dahi korkutmak için yeter ve artar: Diğer yandan bireysel olarak genelin yüküyle yorulurken, özde yaşanmamış bir çok olguyla adeta kuşatılmışcasına çaresiz kalınıyor. Korkuların daha önde olduğu ve gelecek sis perdesinde el yordamı arayışı epey yorma ve çaresiz kılma eğlimlerine yeter ve artar. Bu yıl yaşanılanlarla hem kapitalist sistemin çirkin yüzü ile aşmazlıklarını ortaya sererken, bizde genel siyasetin olumsuzlukları ve ilhak poletikaların karmaşasıyla yeniden yapılanma olmakdurumu vardır. Çekinmeden veya ilgisiz gibi 2 uçurumlu dünya oluşmaktadır. Bir yıl böyle geçti.
2010 yılı geride kalyor: Anlatılacak çok olumsuzluk ve iyi gösterecek örnek hemen hemen yok: Ekonomi genelde krizlerle kemer sıkmalarla aldı başını gidiyor. Önümüzdeki yıl yenileri ve başka dallara sıçrama tehlikesi çok: iklim bozulmaları artık günlük hava durumlarına yansıdı: ilgisizlik ve alternatifsizlik yeni arayışın seçeneğin de yokluğunu ortaya koydu: Bunlar en net genelden bize gelen tehlikeler yaşamsal olgulardır. Buna ek olarak belirsiz ve krizlerin güçlendirdiği ırkçı eğlimler artı, göçler fırladı ve toplumsal siyasal güvenler de kırıldı. Sistem sorunlarıyla kendisi daha güçlü yanlışlar da oluşturuyor. Irkçılık yöneliş ile sorunları yabancılara atma düşünlerin tırmanışı ve toplumsal refleks olması sadece birkaç yeni güçlü değer olmaktadır.
Kuzey Kıbrıs bunların kısgacında yaşadı: Görünüşte seçimler ve görüşmeler olsa da, tek doğru ile değişen hiçbir yeni kural olmadı: Masa başı duruş ve uygulanan paketler aynen devam edip sürdü. Sadece koltuklar ve yeni bürokrat elit eksenli paydacılar işbirlikci oldu: Oysa bu yıl kaybedilen çok oldu. Nufus yapısı veya Kıbrıs sorununda olumsuz bakma bir yana, kamusal haklar geriledi, maaşlar düşürüldü ve sosyal güvenlikler pratikte yok edildi. Sağlık ve eğitim alaha emanet olurken, hep para alarak da ek yük tüketimi getirildi.
İMF reçetesi, Türkiye doktorlu hasta Kuzey Kıbrısa uygulanıyor: Aynı paketler sadece bizde değil; Türkiyeden başlayıp, Yunanistan İngiltere, İspanya, İrlanda ,Portekiz ve Fransa da aynı ilacın olumsuz acıları ile sokaklara düştü. Bu yıl sendikal hareketler ve eğtimde paralı olma sonucu öğrenci hareketler oldukça canlı yaşandı. Ancak poetik değişim seçkisi olmayan bir çıkış olmaktadır. Saydığımız gelişmelerin direk Avrupada yaşanması ise işin başka gerçekleri olarak da haykırıyor. Sistem bunalımı ve alternatifsizlik içinde sokakların kaynadığı dünyadan söz ediyoruz.
2010 yılını da tamamlıyoruz: Tarih olacak bu gerçek aynı zamanda iyi anılarla hatırlanmayacaktır. İnsan olgularının ötekileştirildiği ve sermaye tekilli dünya kazanmasının renkleriyle soluk rüzgarılı duruşlar olacaktır. Ama yıl bitiyor. Isıları dahi darmadağın yapan sermaye siyaseti, yabancı düşmanlıklarla sınıfsal baskıların öteneldiği sosyal ortamlardan geçtik. Ortaya konulan direk resmi belgeler adeta yolsuzluklarda yoğun artış, insan haklarında korkunç gerileme ve ekonomide yoksullaşmanın işsizliklerin artışı oluyor. Tek kazanan ve zenginleşen sermaye oldu. Örnek yolsuzluk yüzde on üzerinde artı. İşkenceler daha normal karşılanır oldu. Çatışmalara Kore gibi pimler çekildi, Pakistan yeni eksen oldu: Afrikadaki kıyımlar çatışmalar artık konusu dahi yapılmaz hale geldi.
Siyasi katılımın olmadığı sonucu aynen alınan kararlarda da olmamayla yüzleşiliyor. Sistem yaratıkları ile seçimlerde kendini onaylatma ikilemini çok kolay oynadı. İsveç Yunanistan ve diğer seçimler bunun direk yansıması oluyor. Kuzey Kıbrısta ise seçimnler değiştirse dahi aynen devam oluyor. Birinin hazırladığını öteki devam etiriyor: Yanlış yazdım; Dayatılan talimatların hangisi olursa olsun devamlılık olduğu bu yıl yeniden ısbatlandı. Batan KTHY veya batırılacaklarla en normal yasal durum dahi uygulanmayıp “müjde” olan süreçte bu yıl nasıl iyi olacaktır. Sadece yağmacı ve avantacılarla siayset oyununu oynayanlar başarılı oldu.
Önümüzdeki yıl belli ki aynı yola devam olacaktır. Şimdilik kimse önünü iyi görmüyor: Ne Kuzey Kıbrısı nede genel emperyalist sistemde iyi bekleyişler yoktur. Hele değişimle yeniden paylaşım zor. Tek kıvılcım sokaklardaki tepkilerin ilerde politik değişim olma şansının olabilecek umudu olmaktadır. İnsanlar tepkili ama hala değişim politik hedefine gelmedi. Bu aşılması gereken en önemli olgudur. Kaygan ve krizlerin içindeki sis yolunda nerde durulacak sorusu da belirsizce vardır. Şimdilik güvensizlik ve gelen yeni vurma dalgalarla sıkışıp kaldık.
Bir yılı daha tamamladık. Artık anısı dahi korkutacak konular vardır. Bireysel olarak bir kıvılcım yaşayan varmı bilmem: Ama her konuda korku ve belirsizlikde doğrusu bazı güzel süreçleri yaşamak daha anlamlı olur. İnsanın insan olmasının değerini dahi onuturulan günümüzde sırf her şeyi para almayla ölçen kültürler dahi buna noktaya sokulunca: güzel bazı yaşam parçalarının değeri daha da değere biner. Önümüzdeki yıl yeni parçalanma ve krizlerle belirsiz olma vardır. Belli olan paket devamı ve aynı kısgaçlı Kıbrıs görüşme türküsü olacaktır. Öyle bir Türkü ki ne çaılan belli nede sözleri anlamlı: Ama etiketiyle kandırmacalar aldatmalar devam. Hepmiz için önümüzdeki yıl yaşlanmış olsada yine bu sene gibi kötü geşmeme dileklerimle.