Yeniçağ: Ermenistan başbakanı Kıbrıs’ı ziyaret etti ve güneydeki mecliste konuşma yaptı. Serj Sakisyan’ın konuşmasında Türkiye’nin Kıbrıs’ın kuzeyini işgalinden bahsetmesini kuzeydeki yönetimin dışişleri görevlisi hoş karşılamadı. Türkiye’nin kuzeyi işgal ettiğini zamanın devlet başkanı olan cuntanın lideri Evren bile iftiharla ilan ettiği halde Türkiye kimsenin bahsetmemesini istediği için sözde bağımsız devlet olan KKTC’nin dışişleri bakanı malumu ilandan korkmaktadır. Amma korkusu gene de mazeretler söylemekten kendisi alıkoymamaktadır. Nitekim Serj’i eleştirisinde Türkiye’nin işgal diye addedilmemesini istediği olay hakkında bilgi derinliğinden yoksun olduğunu iddia etti. Bu arada da Ermenistan’ın Karabağ’ı istila ve işgaline işaret eti. Halbuki Serj Sarkisyan Ermenistan istila ettikten sonra işgal ettiği için durumu en iyi anlayacak bir durumdadır. Tarihi veya güncel bilgi yoksunluğu çekmez. Fakat Özgürgün Türkiye’nin işgalini itiraf etmesini engelleyen Türkiye’nin maaşını ödememesinden bile korkar.
Türkiye’ye işgalci demek son zamanlarda moda oldu çünkü çözüm en kısa zamanda diye diye yarattıkları hava sonuç vermedi. Bu kadar zamanda gereği için adım atmayınca cilası düştü ve aslında dünyayı oyalamakta olduğunu anlamaya başladılar. Annan planına hayır derken dünyayı kandırmış olan Rum yönetimine öfke hala dinmediyse de Davutoğlu politikası oyalamadan başka bir sonuç vermeyen kısır bir politika olarak görülmeye başlandı. Zaman içinde cilası düştü ve çirkin oyalama göz önünde durmaya başladı.
Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün, Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan’ın, Rum meclisinde yaptığı konuşmada, “Kuzey Kıbrıs`ın Türkiye tarafından işgal edildiğini” söylemesine tepki göstererek, bunun tarihi ve hukuki gerçeklerle bağdaşmadığını vurguladı. Mamafih hangi tarih olduğunu merak eden hala varsa işi zor çünkü sorunun çözümü değil yaratıldığı günlerin hatırlanmasından başka bir vaat ortada yok. İstilaya ne neden olmuşsa olmuş çözüm için verilen vaatler ve görüşler bugünün konusudur ve haklı neden de olsa haksız bir çözümü kimse desteklemez.
Özgürgün’ün tarihi ve hukuki dediği şeylere verdiği gerçek sıfatı Kıbrıs’ta bir çözüme değil de çözümsüzlüğe işaret olmalı ki bol laf ama tek adım yok politikası uygulandı ve dünya Türkiye’den umudu kesti.
Karabağ hatırlatması da orada çözüm yok burada da olmamalı iddiası gibi bir çağrışım yaptı çünkü Karabağ’da Ermenistan Kıbrıs’ta Türkiye işgalci durumda. Özgürgün işgalci Ermenistan’ın işgalci Türkiye demesine işaret etti ama keçi hangisi koyun hangisi belirtmedi. Biri diğerine güldü dedi amma keçi kim!
Kıbrıs sorununu çözmemek için Ermenistan ile aşna fişne bir Rum tarafı ile çözüm olmaz mazeretine de sığınılacağı anlaşılmaktadır. Anlaşılıyor ki tehlikelerden kaçınmak için çözüm aranacağına tehlikeler gösterilerek hovardaca çözümsüzlüğe sarılacaklardır. Bu da çözüm hedefli bir Türk politikasının olmadığına işarettir. Her gün bir az daha içinin boşluğu görülmekte ve cilası düşmektedir.