YKP-fem yayınladığı bildiri ile 28 Ocak ve sonrasında açılan bazı pankartlarla ilgili tavrını ortaya koydu. Konu ile ilgili açıklama şöyle:
Şöven ve cinsiyetçi ideolejiler birbirini besler, cinsellik ve savaş arasında ilişki kurarak kadını nesneleştirir. Bu ideolejilerin geliştirdiği hakaret dili de cinsellikte ‘fethedilen’ gördükleri kadın bedeninin üzerinden yapılır. Tahakkümünlerini kuran söylemi normalleştirip egemen kılmaya çalışır. Böylece kitlelerin bilincini şekillendirir.
Kadının vücudu, adamın cinsel organı, cinsel ilişkiler ve bunların ‘has…tir’ ve ‘or… çocukları’ diye dilde manipüle edilmesi ne yapıcı politik bir tavırdır, ne de sosyal alanda bizi ileriye taşır. Ülkemizde son günlerde gözlemlenen pankartlar arası atışmalarda sağımızı da solumuzu da saran bu cinsiyetçi dil politik bir kafa karışıklığının habercisidir. Başka söyleyecek sözü olmayanların başvurduğu ‘birbirimizin ‘adamlığına’ laf atalım ve böylelikle can yakalım’ oyunudur.
YKP-fem, hangi siyasi görüş olursa olsun, kadının vücudunu hem pratikte hem de sözde savaş alanı olarak kullanan zihniyetleri kınar.