Meclis dışındaki üç siyasi parti, ülkedeki son durumu değerlendirmek ve yapılabilecekler konusunda ortak tavır belirlemek amacıyla 14 Mart,Pazartesi günü bir araya geldi. Birleşik Kıbrıs Partisi (BKP)’nin çağrısıyla BKP’de yapılan toplantıya Kıbrıs Sosyalist Partisi (KSP) ile Yeni Kıbrıs Partisi (YKP) katıldı.
İZCAN
BKP Genel Sekretere İzzet İzcan toplantı başındaki açıklamasında, toplantının kendileri tarafından meclis dışındaki siyasi partilere yapıldığını anlatarak, hedefin durum değerlendirmesi yaparak ortak hareket etme, ortak cephenin yaratılmasıyla ilgili olduğunu söyledi.
İzcan, BKP için ortak hareket etme, ortak cephenin yaratılmasının salt siyasi partilerle sınırlı olmadığını, sivil toplum örgütleri hatta bireylere kadar uzanan bir anlayışı savunduklarını ifade ederek, bugün tartışılan konunun asla Sendikal Platform’a alternatif olma anlamına gelmediğini, gelmeyeceğini belirtti.
İzcan, ortak hareket etmek istediklerini anlatarak, kendi anlayışlarına göre yapılan mücadelenin seçimle sınırlı olmadığını, sorunun rejim ve barış sorunu olduğunu anlatarak, “Bize göre ana sorun Kıbrıs’taki çözümsüzlüktür” dedi.
İzcan, Kıbrıs Türk toplumunu varoluş için verdiği mücadelenin dayatma paketlerle veya “UBP gitsin başkası gelsin” ile sınırlandırılamayacağını vurgulayarak, hedeflerinin barış ve çözüm odaklı işbirliği ve dayanışma cephesi oluşturmak olduğunu kaydetti.
Bu hareketin sadece eleştiren değil, öneri yapıp çözüm üreten, uluslararası alanda da olayı götüren bir yapılanma olması gerektiğini anlatan İzcan, görüşmeyi bu çerçevede değerlendirdiklerini belirtti.
KANATLI
YKP Yürütme Kurulu üyesi Murat Kanatlı da, partisinin Sendikal Platform’a ocak ayında dahil olarak 13 maddelik ilkeleri benimsediğini anlatarak, birilerinin 13 maddeyi aşındırma isteminin kabul edilemez olduğunu söyledi.
Kanatlı, YKP için mücadelenin hükümet değiştirmeye endekslenemeyeceğini, hele “kendi paketimizi yapalım” söylemine eklemlenemeyeceğini anlatarak, yaşanan süreçte kendileri için kaygının geçmişte Bu Memleket Bizim Platformu (BMBP)’nin başına gelen “sokağın parlamentoya, hükümete hapsedilmesi” sürecinin yinelenmesi olduğunu belirtti.
Kanatlı, herhangi bir siyasi hareket kazayla hükümet olsa bile sokaktaki eylemlerin devam etmesi gerektiğine işaret ederek, “seçim konuşulması için seçim koşullarının, derin devletin önemli bir bileşeni olan Sivil Savunma Teşkilatı’nın şeffaflaştırılması gerektiğini” söyledi.
Kanatlı, YKP için seçim ve seçilme koşullarının özel öneme sahip olduğunu belirterek, yapılacak seçimde “Kıbrıs Cumhuriyeti kayıtlarının dikkate alınması” konusunda Kurultay kararları olduğunu hatırlattı.
ONURER
KSP Merkez Komite üyesi Mustafa Onurer ise, ülkede yaşanın sürecin ekonomik pakete karşı mücadele olarak görülse de aslında siyasi olduğunu, bunun da Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın her açıklamasıyla kanıtlandığını söyledi.
Onurer, “TC-KKTC arasındaki ilişkinin para alan-veren düzeyinde yeniden yapılandırılması gerektiğini söyleyenler ile bunun yetersiz olduğunu, ilişkinin siyasi, ekonomik, diplomatik kısaca her boyutta ele alınmasını savunan iki farklı görüş olduğunu” ifade etti.
Onurer, Kıbrıs sorununun Türkiye’nin stratejik çıkarlarıyla ilgili olduğunu ifade ederek, bu konuda Türkiye yetkililerinin açıklamalarının herkesçe bilindiğini anlattı.
Mustafa Onurer, sorunların çözümünde halkın temel karar verici olması gerekliliği üzerinde durarak, bunun için yapılması gerekenin düzenli ve sürekli referandumlar yapılabilecek düzenlemeleri gerçekleştirmek olduğunu söyledi.
Onurer, sokağın öne çıkması, halkın referandumlarla sürekli karar vermesi gerektiğini anlattı.
Onurer, “bağımsızlığı, demokrasiyi ve kendi kendini yönetmeyi talep etmeyen; ülkenin esir olmasını, başka bir yerlere bağlanmasını isteyenlerin buralarda doğsa da halka dahil olmadığını” da iddialarına ekledi.