Nihayet poliste mali suçlarla mücadele birimi kuruluyor. Ancak bu birim işi adının henüz konamadığını gösteriyor. Yoksa bürokrasimizin deneyiminde böyle bir ad yoktur. Mali suç işlemek ve kamu görevlileri yasasını çiğnemek için icat edilen uyduruk bir kelimedir. Daire kuramazlardı çünkü yasayla kurulması ve yeni personel atamsına karşı yardım heyetiyle beraber direnenler buna izin vermezlerdi; şube demek de yasada olduğu için yapılamazdı onun için arızi tayinli, kadro fazlası gibi icatlara biri daha eklenmiş be birim deyimi kullanılmıştı. Bunlara karşı mücadele etmek için kurulmuş polis biriminin de böyle bir ad alması tesadüf olsa gerek ama yeri geldi deyip mücadelelerine ışık tutayım.
Mecliste bakanların ve başbakanın bütçeyi delip de yandaşlarına makam yaratmaması için kısıtlama getirilmeye çalışıldığı oldu. Hiçbir nam altında kadrosu olmayan işe atama yapılamaz bunlardan birisidir. Şimdi mali polis en çok çiğnenen ve meclis kararı olmadan harcama yapılamaz diye emreden kuralın çiğnenmesine karşı nasıl mücadele edebileceğini göreceğiz ve o harcamalarla hizmet alımından tutun geçici veya tamamen geçici, kadro fazlası ve başka yollarla atananların ücretleri dahil savrulan paralarımızı nasıl savunduklarını göreceğiz.
Bu gibi harcamalar çok büyük meblağlar tutar ve başlı başına siyasi çürümüşlüğü temsil eder. Ancak başta mecliste bulunan mebusların bunlara müdahalesini gerektirir. Hani başkanlık rejimini savunanları da ilgilendiren mebusların yetkileri konusunu gündeme getirir. Başkan olunca mebus kuvvetler ayrılığını uygular ama başbakanlık varsa uygulamazmış! Senin demokrasi anlayışın nedir be kardeşim, mebusa muhalif olunca önem kazanan denetleme yetkisini verebilir misin? Yoksa muhalif olan mebus hükümetin işini güçleştirir ve ülke işleri aksar diye mi düşünürsün? Seç birini. Hükümetin işleri aksar dersen muhalefetsiz meclis yaratırsın ki başkanlığı da parlamenter sistemliği de ayni sonucu verir.
Demek ki polisimiz mebusu olmayan bir yerde görev yapacak. Ancak sanılmasın ki mali şube kurulmasının yararsız olacağını söylüyorum. Tam tersine polis mali suçlara eğilirse seçim rüşveti diye paramızı menfaat olarak dağıtan siyasilerin başarı şanslarını azaltır ve belki ilerde halkın artan desteği ile idarenin sakat bırakılmış yanlarını düzeltme şansı verir.
Bir gazetemizde fıkra gibi bir şey anlatıldı. Anamur’da Kıbrıs’a su projesinin temeli atılırken televizyondan seyreden birisi bu su hibe mi diye sormuş. Birisi de yanıt vermiş. Satmaya kalksaydı nolacaydı, para ödeyeceydi biri! Halbuki bir az eskiye gidelim. Gazetelerde haber olduydu. Devlet ve yerel yönetimler su parasını arttırıp halkı bedavaya yakın su ödemekten uzaklaştırmaya çalışma kararı alındıydı. Çünkü gelecek su daha pahalıya mal olacaktı. Tabii enflasyon devalüasyon derken kimse alıştırılamadı. Lakin bu suyun satılacağı belli edildiydi. Şimdiye kadar da suyun bedavaya olacağı söylenmedi.
Bu projenin idame masrafları olacak ve pompalanarak buraya gelecek yani enerji harcamaları olacak. Dahası da bar bürokratik masrafları da olacak. Arıza halinde onarım masraflarını da ekle…
Amma gene de bir çok şaşırtılmış kişi maalesef suyun hibe olacağını düşünürken Allahın suyunu bize parayla vermez der ve gerisini düşünmez. Hade bedava suyu versin ama taşıma idame bize kalmayacak diyebilme doğrusu inanılır gibi değil.
Kıbrıslı kendini açıkgöz sanır ama hep kazıklanmaktadır. Bugün kadınlarını günü ve statistikler yayımlandı. Kadınlarımız nüfusun %45.3 imiş. O kadar aymaz olduk ki nüfusumuzun taşımayla bu hale geldiğini ve anormal zamanlarda kadın nüfusunun erkek nüfusundan fazla olduğunu neden dünyada felaketler geçirmediği halde kadın nüfusunun azaldığını soran çıkmadı. Su gibi hibe ve kredilerin bedelini bize bu acı gerçek yani felaket hatırlatmalıydı. Kurnazlık ne ki! Çok kurnaz olanlar işte böyle her gün kazıklanır da farkına bile varmazlar.
Lefkoşa’ya gece bir bakın. Gece kandilleriyle loşlaştırılmış gece kulübü mübarek ama şimdi Girne-Lefkoşa yolu aydınlatılıyormuş! Gene TC yardımlarına şükran duyacağız. Belki hibe belki borç ama ödemeyeceğini düşünen çok . Yeni çift dikiş yolların müjdesi de verildi. Bakımını karşılama olanağı yok ama Anavatanları beslemelere yeni borçlar ve hibelerle aydınlatılmış kasabalar arası yollar, çift yollar ve üsten atlamalı kavşaklar hediye ediyor.
Düşünen var mı bunlar ne karşılığı veriliyor? Araziye bakarsak artan kumarhaneler, büyüyen oteller TC sermayesinin de burayı sevmeye başladığını gösteriyor. Arsalar hediye, değil dersen defterde olması niye yarar! Uzun vadeli kirayla verilmeyecek şey yok. Yerliyle rekabet de yok. Yerlinin işçisi yerli olsa sendikası da olacak ihtiyat falan filan ve güm! Onlarsa tam güvencede ve sendikasız engelsiz.
Nüfus kalabalık bizimki şaşı! Ödemiyor musunuz? Suyu mu ödemeyeceksiniz? Neyiniz kaldıysa onu da bırakıp giderseniz o zaman kurtulursunuz.
Polis nihayet mali polis kuruyormuş. Her tarafından delik bütçede suya ödeyecek bir şey kalması için elinden geleni yapacaktır. Umudumuz bu yüksek kumarcı otellerinde eriyip giden vergi ve harçların peşine düşmeyi de öğrenmesidir. Alkapon’u mali polis yakaladıydı diye çok duyduk bakalım bizim alkaponlara sözü geçecek mi? Askere bağlı polis için saymaya başlıyoruz. Mahallede kaç trafik suçu işlendiğini standartlaştırarak hesabını sorar polis komutanları, biz de mali suçlar ortaya saçıldıkça soracağız. Şimdi nasıl görevi ihmalden kaç memur için dava açtınız yoksa yasalarımızda öyle bir suç tanımlamak unutuldu mu, diye sorarız gene soracağız. Yoksa suyun parasını da askerden ve yardım heyetinden alsınlar!!!