Kıbrıslıları küçük gören Cemil Çiçek 2 Mart mitinginden sonra yine konuştu,
Konuştu konuşmasına da yine Kıbrıslılarla alay etti,
Sendikal platform’un açıklama ve söylemlerinde, Kıbrısın kuzeyine en büyük ambargonun TC tarafından uygulanmakta olduğu, burada üretilen ürünlerin TC’ye sokulmadığı gerçeği karşısında, kendisini Kıbrıs valisi gören Çiçek konuştu.
Bakalım ne dedi: İşte orada, Mersin gümrüğü açık, ne getirirlerse getirsinler geçer. Ama ürettikleri bir şeyleri yok ki.
Evet. Bir okumaya başlayalım bu söylenen iki cümleyi.
Birincisi doğru değildir söylediği.
Yani Mersin gümrüğünden hiçbir kuzey Kıbrıs mamulünü içeriye sokamazsınız.
Bu konuda Çiçek tribünlere oynuyor,
Gelelim ikinci cümlesine. Hani Kıbrıslılarla alay eden, Kıbrıslıların tembel olduğunu ima eden cümlesine: Hiçbir şey üretmiyorlar ki neyi satacaklar
Sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim:
Üretecek bir şey bıraktınız mı ki üretelim!
Bu iş eskiye dayanır. Sadece Çiçek değil bu hususları dile getiren,
Bu TC’nin yıllar önce belirlediği bir politikanın sonuçlarıdır.
Kıbrıslılara güvenmeyen TC asker-sivil Yönetimleri Kıbrıslıları süreç içinde yok etmenin planlarını çoktan hazırladılar.
İlk önce bu toplumun kendi ayakları üstünde durmaması için onu topraktan kopardılar.
Başka bir deyişle üretimden kopardılar.
Çünkü toprağa bağlı olan, üreten kitleler daha özgür olur, mücadele gücü daha fazla olur,
Ama ne yaptı efendiler?
Dediler ki, siz üretmeseniz de olur, bizde bol var ,
Seçim kazanmak için çobanı aldılar memur yaptılar,
Demirciyi, marangozu aldılar memur yaptılar,
Narenciyeciyi aldılar memur yaptılar.
Çünkü memur yapmak, bireyi bordroya bağlamak onu daha rahat idare etmeyi getirir,
Bu memlekette limon üreticisi Avrupa’dan ödül aldı. En iyi limonu ürettiği için,
Narenciye alanı için tedbir alınmadı, teşvik olmadı, yaşlanan ağaçların yerine yenisi dikilmedi,
Ve taa Arjantin’den limon getirildi bu ülkeye,
Zeytin üreticisi vardı bu memlekette,
Ürettiği zeytin ve zeytin yağlarını satar geçinirdi,
Ne yaptı Çiçek ve takımı, Türkiye’nin envayi çeşit zeytinlerini, zeytin yağlarını bu memlekete sıfır gümrükle soktular,
Ne oldu? Zeytin üreticisi rekabet edemedi TC de üretilen ve daha ucuza mal edilen zeytin ve zeytin yağı ile.
Topladıkları elinde kaldı. Yağlar elinde kaldı ve satamadı.
Ve zeytin üreticisi teslim oldu, üretimden koptu,
Benzer durum patates üreticisinin başına geldi,
Benzer durum yerfısdığı üreticisinin başına geldi
Benzer durum meyva üreticilerinin başına geldi,
Ve kısaca toplum üretimden koparıldı.
Üretimden koparılan insanların bir kısmı yukarıda da belirttiğim gibi memur yapıldı, bir kısmı da göç etti,
Bu memlekette bir sanayi holding vardı.
Avrupa’ya her türlü malı ihraç ederdi.
Noldu, makinaları bile söktüler Türkiye’ye taşıdılar, onu da batırdılar.
Niçin batırdılar, Türkiye’deki yandaşların bu pazarı da eline geçirmeleri için bunu yaptılar,
Operasyonun bu ayağı sürerken, yani Kıbrıslı üretimden koparılırken, diğer yandan da buraya aşırı nüfus taşıyarak da Kıbrıslının iradesinin yansıması için tedbir alındı.
Nüfusunun 5-6 katı nüfus taşınarak Kıbrıslının etkisiz hale getirilmesi planlandı.
Plan işlemektedir,
Kıbrıslı üretimden koparıldı, nüfusu azınlığa düşürüldü, yok oluşa doğru hızla itildi,
Bu durum sağlanınca da, yaşam seviyesinin bir orta Anadolu kasabasının seviyesine indirilmek için düğmeye basıldı,
Oluşturdukları kukla hükümetlerin aracılığı ile de toplumun üstüne çöktüler,
Bu da yetmedi, medya aracılığı ile Kıbrıslıyı küçük düşürmek için yapmadıklarını bırakmadılar.
Bu duruma başkaldıran kitlelere hakaret ettiler ve etmeye devam etmektedirler,
Hakaret edenlerin başında da Çiçek gelmektedir,
Kıbrıslıları Rumcu ilan etti önce,
Ondan sonra tembel ilan etti,
Şimdi de üretecek bir şeyleri yok ki, zaten onlar hazır yeyici demek istiyor.
Efendi, efendi belki senin önünde takla atacak, sana yağ çekecek koltuk sevdalı destekçi küçük bir grup bulabilin,
Ama Kıbrıslıların çoğunluğu sokaktadır artık,
İşiniz biraz zor artık, bunu anlasanız iyi olur!