YKP Yürütme Kurulu üyesi Alpay Durduran’ın son gelişmeleri değerlendirdiği açıklaması şöyle:
Bir kez daha tam da Türkiye’nin ve buradaki acentasının erken çözüm için iştahlı ve istekli olduğunun ilan edildiği zamanda erken veya değil seçim olacağı haberleriyle işlerin yavaşlayacağı endişesi ortaya atıldı. Ne olursa olsun Türkiye’den birinin suçlu sayılmaması için hazır bekleyen acenta bekçileri de hemen seçim var her halde gelişme beklenemez diye savunmaya geçtiler ve görüyoruz ki radyo ve TV’lerde böyle yorumlara yanıtlar verilmeye başlandı. Kim isterse “seçim yakın olmasa gelişme mi bekleyecektik” desin gündem saptırılmış olmaktadır.
Hiç eleştiri yapan partide kalmazken ve Eroğlu tarafından ulusal birliğin sağlandığı iddiaları yapılırken insanlar gelişme beklemeye inandırılmaktadır ama sadece sözde inanç belirtilmektedir. Ulusal birlik gerektirdiği için gelişme olabilir demek başkadır olacağına ihtimal vermek başkadır. Anketlerde gelişme bekleyenin çok az olduğu bellidir.
BEN FETHETTİM GERİ VERMEM politikası Türkiye tarafından benimsendiği için görüşmeler acentası tarafından ancak bunu desteklemek için yapılabilir. Eroğlu da çözüme değil çözüm gerekmediğini sağlamaya çaba harcamaktadır. Çözüm isteyen uluslararası toplum çözüme önem vermemektedir sadece çözülmemenin yarattığı sorunlardan kurtulmaya çalışmaktadır onun için onu oyalamak uluslararası sorun çıkarmadan oldu oluyor yapmak yeterlidir ve o yapılmaktadır.
Kıbrıslılar içinse bu hayat memat meselesidir. Son mitinglerdeki kitlesel başkaldırı ekonomik sıkıntıya bağlayanlar acentalardır ve acenta olmak isteyenlerdir.
Bu konuda halkın verdiği mesaj açıktır. Olay siyasidir ve siyasi olduğunu açıklayanlar doğruyu söylemişlerdir. Genel grev olacak da siyasi olmayacak, olacak iş değildir. Tepki, halkın bağrına bastığı tüm tepki gösteren kişi ve kuruluşlarda kendini anlatmaktadır. Koltuk için oraya katılanlar bu tepkiyi gizleyememiştir.
Sorun siyasidir ve siyasi olduğunu açıklayanlar doğruyu söylemişlerdir. Genel grev olacak da siyasi olmayacak, olacak iş değildir.
Kalabalık sağlamaya aşırı derecede önem verenlerin ufak hesapların sahiplerine gösterdiği nezakete bakarak konu gözden kaçırılmamalıdır. Yoksa çözüm olmaz. Halk çözümsüzlükten bıkmıştır ve çözüm olmadan hastahane kapısında beklemekten kurtulmanın da sosyal sigorta haklarının ödenmesinin de ve tüm diğer sorunların da çözümünün bulunamayacağını çoktan anlamıştır.
UBP muhalefetine karşı erken seçim diyen Küçük’ün tehdidi bu yüzden sadece koltuk bulamayanları ürkütür. Seçim olduydu da birşey mi olduydu veya olacaktı da bir şey mi umacaktık! Konu bu kadar basittir. Uzaktan kumandalı etkisiz ve yetkisiz organlar için seçim yapmakla nerede çare bulunmuştur ki?