Geçtiğimiz hafta içerisinde TC Büyükelçisi yine konuştu,
Hep konuşuyor ya,
Merak ediyorum TC’nin diğer ülkelerdeki büyükelçileri de bu kadar konuşuyor mu,
Konuşmasına konuşurlar da, o ülkenin içişlerini ilgilendiren hususlarda bu kadar konuşuyorlar mı?
Burası normal bir ülke mi ki olayı diğer ülkelerle kıyaslıyorsun diye sorabilirsiniz,
Evet doğru burası diğer ülkeler gibi olmadığı için zaten yaşanıyor bütün bu olumsuzluklar,
Burası Türkiye’nin bile yerel alt yönetimi,
O kadar kalsa da neyse ama burası fethedilmiş bir toprak parçası,
O zaman istedikleri gibi, istedikleri zaman konuşuyorlar,
Bunların bu konuşmalarını onaylayanlar çıktıkça da daha çok konuşuyorlar.
Hatırlayınız, varoluş mitinglerini tetikleyen şu andaki büyükelçinin konuşmaları etken olmadı mı,
Eroğlu yazdığı bir yazı ile, o gün Yardım heyeti başındayken geri çekilmesini istemedi mi,
Platforum üyeleri, siyasi parti yetkilileri dahil onu istenmeyen kişi ilan etmedi mi,
Sonra ne oldu. Kıbrıslının inadına elçi atandı,
Geri çekilmesi için yazı yazan Eroğlu onu kabul etti, yeni görevine evet dedi,
Siyasi partileri teker teker ziyaret eden Büyükelçi, düşüncelerini aktarmadı mı ki onlara ve yeniden konuşmak durumunda kaldı,
Siyasi parti yetkilileri, kendilerini ziyarete giden büyükelçiye, daha dün kendisini niye istenmeyen kişi ilan ettiklerini söylemediler mi,
Belli ki söylemediler, söyleyemediler,
O da bir kez daha “ Kıbrıslılar bedel ödemelidirler” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Hemen söyleyelim: Yetmedi mi Kıbrıslının bunca yıldır ödediği bedeller,
Daha ne kadar bedel ödeyecek ki Kıbrıslı,
Yaratılan bu yapının düzelmesi için Kıbrıslı bedel ödeyecekmiş!
Peki hem soralım, hem sıralayalım bu yapının bu hale gelmesini kim yarattı, ve bunca yıldır bedel ödeyen kimlerdir?
Bu ülkede parti kurup parti bozan gelmiş geçmiş TC Yönetimleri değil mi,
Her seçime müdahale edip istedikleri gibi bir tablo yaratan kendileri değil mi,
Seçimi istediklerine kazandırmak için devlet dairelerine istihdamların yapılmasına destek olan katkı koyan kendileri değil mi,
1981 de muhalefet seçimi kazandığı halde, muhalefete hükümet kurdurmayan kendileri değil mi,
Gümrük kapılarını sonuna kadar açarak Türkiye’den bilimum mamüllerin ülkeye girmesini sağlayan, bu şekilde Kıbrıslının üretimden koparılmasını sağlayan kendileri değil mi,
Zeytin üreticisi, zeytin yağı üreticisi, patates üreticisi, yer fısdığı üreticisi ve aklınıza ne gelirse üreticisi Türkiye pazarından buraya aktarılan daha ucuza piyasaya sürülen mamüllerle nasıl rekabet edecekti ki,
Aynı şekilde sanayici nasıl rekabet edecekti ki,
Önemli alt yapı projelerin ihalesi Ankara’da yapılmaktadır yıllarca,
Bunların inşaatı TC’li firmalarca yapılmıyor mu?
Daha ne kadar bedel ödeyecek ki Kıbrıslı,
Üretcilerin ödediği bedel yetmedi mi, sanayicilerin ödediği bedel yetmedi mi, orta sınıf müteahhitlerin ödediği bedel yetmedi mi,
Güneyde herşeyini bırakıp kuzeye geçen Kıbrıslının ödediği bedel yetmedi mi,
Rum’un bıraktığı malların yağmalanmasını teşfik eden gelmiş geçmiş TC Yönetimleri olmadı mı,
Rum’un topraklarını TC’den taşınan nüfusa verip, bu malların yabancılara satışından önemli bir servetin Türkiye’ye taşınmasını kendileri teşfik etmedi mi,
Buranın nüfusunu 600 binin üzerine çıkarıp, Kıbrıslının azınlığa düşürülmesini kendileri sağlamadılar mı,
Binlerce Kıbrıslının göçüne neden olmadılar mı,
Kıbrıslı ana babayı evlatlarından ayrı düşüren, kardeşi kardeşten ayrı düşüren kendileri değil mi,
Bu yapının düzelmesi için Kıbrıslı bedel ödeyecekmiş!
Yetmedi mi bugüne kadar ödediği bedeller, yetmedi mi?
Daha ne kadar bedel ödeyecek ki!
Herşeyi hallettiler. Kıbrıslıya bedel üstüne bedel ödettiler, hala daha ödettiriyorlar,
Tabii ki her dönem burada , kendilerine yakın oluşturdukları yönetimlerle de bu işi yürütüyorlar,
Şimdi sıra gelmiş Kamu yönetimi ile emeklilere!
Kamu yönetimi ile özel sektör arasında denge kurulmazsa bu yapı düzelmezmiş!
Bütün sektörlere bedel ödettiler, ama kamuda çalışanlara mevcut yasalar nedeniyle ödetmekte zorlanıyorlar,
Niyetleri belli. Yıllardır uğraşıyorlar. Neymiş efendim da buradaki kamu görevlileri ve emekliler Türkiye’dekilerden daha çok ücret alacak!
Kıbrıslılar bedel ödeyecekmiş! Öyle mi, Kıbrıs sorununun çözümünü tıkayarak, her gün yarınından emin olmadan yaşamaya, bu topraklarda tutunmaya çalışmak en büyük bedel ödemek değil mi?
Son beş yılda normal ölüm sayısı 1881 iken, Kıbrıs sorununun çözümünü tıkayarak yaratılan stres vs sonucu, kalp krizi ve kanserden ölenlerin sayısı 1932 ye ulaşması en acı bedel ödemek değil mi?
Artık yeter diyoruz. Bu kadar bedel ödemek yeter!