habergüncel haberBan UNFICYP’in görevinin yenilenmesini tavsiye etti
yazarın tüm yazıları:

Ban UNFICYP’in görevinin yenilenmesini tavsiye etti

Yeniçağ podcastını dinleyin

(KHA) Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon, Kıbrıs’taki Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nün (UNFICYP) görev süresinin alt ay daha uzatılmasını tavsiye etti.

Ban, Güvenlik Konseyi üyelerine gayrı resmi olarak verilen ve 21 Kasım 2010’dan 20 Mayıs 2011’e kadar olan gelişmeleri kapsayan Birleşmiş Milletlerin Kıbrıs’taki Faaliyetleri ile ilgili raporunda, rapor edilmiş dönemde UNFICYP’in ara bölgede istikrar ve bütünlüğü sağlamaya devam ettiği belirtildi.

Genel Sekreter raporunda, “UNFICYP’in adada iki toplumlu işbirliği ve güveni teşvik etmek, sükûneti sağlamak için önemli bir rol oynamaya devam ettiğine kesin inancım vardır. Misyon Özel Danışmanımın Ofisi, Birleşmiş Milletler birimi ve programlarıyla yakın çalışmakta, müzakerelere yardımcı olacak havayı teşvik etmeyle meşgul olmaktadır. Dolayısıyla Güvenlik Konseyi’nin UNFICYP’in görev süresini altı ay daha, 15 Aralık 2011’e kadar uzatmasını tavsiye ederim” dedi.

Genel Sekreter, rapor hazırlama süreci sırasında önceki rapor hazırlama dönemlerine göre Milli Muhafız Ordusu ve Türk Güçlerinin askeri ihlallerinden daha da azalma olduğunu, her iki muhalif güçlerden işbirliği, bunun yanında çalışma işbirliğinde komuta zincirine saygının olumlu olduğunu belirtti.

Ban raporunda, rapor hazırlama süreci döneminde askeri anlamda güven yaratıcı önlemler açısından ilerleme olmadığını bildirdi ve “Milli Muhafız Ordusu UNFICYP’le önerileri değerlendirmek için çalışırken, daha önceki rapor ettiğim gibi Türk Güçleri/Kıbrıs Türk Güvenlik Güçleri hala somut adımlar atması için beklenmektedir” şeklinde görüş ifade etti.

Raporunda, konut yapımı, ekim, hayvan besiciliği ve diğer ticari girişimler gibi ara bölgedeki sivil faaliyetlerin rapor döneminde arttığına dikkati çeken Ban Ki-moon, raporun hazırlanması döneminde iki toplum arasında gerginliğe neden ola bazı olaylar meydana geldiğini, UNFICYP’in müdahalesini ve araya girmesini gerektirdiğini kaydetti.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri şöyle devam etti:

“21 Aralık 2010’da, güney Lefkoşa’da ziyaretçi Türk basketbol takımı ve Kıbrıs Rum basketbol takımı arasında yer alan bir Avrupa basketbol maçında, Kıbrıslı Rum taraftarlar Türk takımı oyuncularına holiganlık yaptılar.”

“Kıbrıs polisi kararlılıkla stadyumda duruma müdahale etti ve adadan ayrılana kadar Türk ekibine koruma sağladı. Kıbrıslı Türklerin Türk ekibine tezahüratlarından sonra UNFICYP durumu siyasi ve işlevsel düzeyde duruma arabuluculuk etti. Olay iki tarafça daha sonra kınandı.”

“25 Aralık 2010’da Kıbrıs Türk polisi Karpas Yarımadası’nda Kıbrıs Rum sakinlerinin Noel ayinine müdahale etti.”

“17 Mart’ta Kıbrıs Türk yetkilileri, Kıbrıs Rum tarafının kuzeye geçirmeye uğraştığı 204 dini içerikli kitabı toplattı.”

“Her iki durumda da UNFICYP, müdahale nedenlerinin, uzun zamandan beri var olan yetki prosedürünün izlenmemesi olduğu şekilde savunma yapan Kıbrıs Türk yetkililere görüşünü belirtti. Mart ayında Kıbrıs Türk yetkilileri, Kıbrıslı Rumlar için var olan ve kuzeyde dini yerlerde ayin için gerekli izni içeren yetki prosedürünü değiştirdi.”

Ban raporunda, adada çalışan Birleşmiş Milletler sivil personelinin özgür dolaşımının sınırlanma durumunun maalesef devam ettiğine de işaret etti ve şöyle dedi:

“Bütün Birleşmiş Milletler personelinin özgür dolaşımı teşkilat için bir prensip konusudur ve UNFICYP için faaliyetlerinde gereklidir. Kıbrıslı Türk yetkililere bu prensibe saygı göstermeleri çağrısı yapıyorum.”

İki toplum arasındaki ilişkilere ve devam etmekte olan müzakerelere de raporunda değinen Genel Sekreter şu görüşlere yer verdi:

“Ekonomik, sosyal, kültürel, sportif veya benzeri bağlar ve temaslar, devam etmekte olan müzakerelere olumlu etki yapacaktır.”

“Bu tür temaslar, iki toplum arasında bir güven duygusunu besleyecek ve Kıbrıslı Türkler tarafından belirtilen izole edilmişlikle ilgili endişelerinin giderilmesine yardım edecektir. Buna ek olarak iki taraf arasında daha fazla ekonomik ve sosyal eşitlik yeniden birleşmeyi er geç kuvvetle muhtemel daha da kolaylaştıracak.

Raporunu hazırlama dönemi sırasında, Kayıp Kişiler Komitesi’nin kazı, kimlik tespiti ve kayıp kişilerin ailelerine teslim edilmesine ilişkin iki toplumlu projeyi yürütmeye devam ettiklerini de anlatan Ban, “Mayıs 2011’e kadar Komite’nin iki toplumdan arkeologlardan oluşan ekip, adanın iki tarafında yaklaşık 800 kişiyle ilgili kazı çalışmaları yaptı. 463 kişinin kalıntıları, Komite’nin, Lefkoşa’da Birleşmiş Milletlerin Koruması altında bulunan bölgede yer alan iki toplumlu antropoloji laboratuarında incelendi. Kıbrıs Nöroloji ve Genetik Enstitüsü’nden iki toplumlu bilim adamlarının 1280 örneğin DNA genetik analizlerini yapmasından sonra 15’I bu rapor döneminde 278 kişinin kalıntıları bugüne kadar ailelerine temsil edildi” dedi.

BM Genel Sekreteri UNFICYP’in rapor döneminde geçişlerle ilgili dört Komite toplantısını kolaylaştırdı, ara bölgede daha fazla geçiş noktası açılabilecek değişik bölgelerin gezilmesini sağladı.

Ban, şöyle devam etti: “Bu toplantılarda ve yürütülen inceleme ve yoğun araştırmalarda iki tarafın da iyi niyetle yapıcı çalışmalar yaptıkları gözlemlendi. Bunun sonucunda bütün taraflar Lefke’nin güneyindeki Aplıç bölgesinde bir geçiş noktası açılmasını olumlu istekte bulundu. Kıbrıs Rum tarafı ayrıca Lefkoşa’nın doğusunda ve güney doğusunda başkenti Larnaka’ya bağlayan eski yolla bağlantı kuracak bir geçiş noktası daha istedi.”

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri rapor döneminde, ara bölgedeki durumu sakin olduğunu ifade etti ve “Askeri ihlallerin sayısında genel olarak düşme olduğunu raporumda belirtmekten memnunum. Ümit ederim UNFICYP’le iyi işbirliği gösteren muhalif güçler, Misyon’un için askeri açıdan güven yaratıcı önlemler üzerinde ileri temaslar için devam etmekte olan çalışmalarına olumlu yanıt vereceklerdir. BU devam etmekte olan barış sürecine de katkıda bulunacaktır” dedi.

İki toplumun da insani, dini, sosyal ve ekonomik konularda Kıbrıslıların günlük yaşamını etkileyecek iki toplumlu çeşitli konularda UNFICYP’in yardımlarına itimat etmeye devam edeceklerine inandığını kaydeden Ban, 2004’te başlayan ve ağırlıklı olarak AB fonlarıyla ara bölgede gerçekleştirilen mayın temizleme faaliyetleri sonucu 73 mayın alanının veya hemen hemen on bir kimetrekarelik bir alanın temizlenerek ekilecek alan haline getirildiğini, 27,000’i aşkın mayının imhal edildiğini anlattı.

Genel Sekreter, Güvenlik Konseyi’nin istekleri doğrultusunda en son 2010’da alınan 1930 sayılı kararda, Sekreterlik çözümle ilgili beklenmedik durum planlarıyla da ilgilendi.

Planlamanın esnek bir şekilde devam edeceğini, buna müzakerelerdeki gelişmelerin ve bu bağlamda Birleşmiş Milletlerin olası rolü üzerinde tarafların görüşlerinin yön vereceğini belirten Ban şöyle devam etti:

“Aynı zamanda Güvenlik Konseyi’nin önceki önemli çağrılarının ve benim bütün barışı koruma faaliyetlerinin gözden geçirilmeye devam etmesiyle ilgili açıklamalarım doğrultusunda UNFICP’in faaliyetlerinin yakın denetiminin, zemindeki gelişmeler ve tarafların görüşleri dikkate alınarak yapılacak, gerekmesi halinde Konsey’in UNFICYP’in göreviyle için uygun daha ileri ayarlamalar, gücün düzeyi ve faaliyet kavramlarıyla ilgili tekrar tavsiyesi olacaktır.”

 

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
351AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin