Yeni Kıbrıs Partisi (YKP), Birleşik Kıbrıs Partisi (BKP) ve Emekçi Halkın İlerici Partisi (AKEL), ortak açıklama yaparak, Kıbrıs sorununun Birleşmiş Milletler (BM) ve Güvenlik Konseyi kararları, 1977-1979 Doruk Anlaşmaları, 23 Mayıs ve 1 Temmuz 2008 ortak açıklamaları temelinde çözülmesini talep etti.
Ortak açıklamada, “her şeyden önce Kıbrıslılara ve kalıcı barışa hizmet edecek bir çözüm” talep edildi ve “Kıbrıslılar olarak, BM kararlarında belirtildiği şekilde siyasi eşitlikli, tek egemenlikli, tek uluslararası kimlikli ve tek vatandaşlıklı iki bölgeli iki toplumlu federasyon çözümü için mücadele ediyoruz” denildi
Ortak açıklama şöyle:
Biz ilerici Kıbrıslıtürk ve Kıbrıslırum partiler BM ve Güvenlik Konseyi kararları, 1977-1979 Doruk Anlaşmaları, 23 Mayıs ve 1 Temmuz 2008 ortak açıklamaları temelinde Kıbrıs sorununun çözümünü talep ediyoruz. Her şeyden önce Kıbrıslılara ve kalıcı barışa hizmet edecek bir çözümü talep ediyoruz.
Kıbrıslılar olarak, BM kararlarında belirtildiği şekilde siyasi eşitlikli, tek egemenlikli, tek uluslar arası kimlikli ve tek vatandaşlıklı iki bölgeli iki toplumlu federasyon çözümü için mücadele ediyoruz
Yabancı müdahalelerin sonuçlarını ve iki toplumda da milliyetçi çevrelerin yaptıklarını bildiğimiz için, yurdumuzun tarihinden ders alarak, tek bir yol olduğunu biliyoruz: Bu yeniden birleşmiş, bağımsız ve özgür bir vatanda Kıbrıslırumların ve Kıbrıslıtürklerin barış içinde bir arada yaşamalarıdır.
Kıbrıs sorununa kısa sürede çözüm bulunması için iki toplumda da liderliklerin bu çerçevede çalışmakla yükümlü olduklarını duyuruyoruz.
Türkiye Başbakanı Sayın Erdoğan’ın son günlerde yaptığı bazı açıklamaların bu yönde katkıda bulunmadığını, tam aksine bu çabayı baltaladığını üzüntüyle kaydediyoruz.
Daha da kötüsü, 19 Temmuz 2011’de Kıbrıslıtürklere karşı yapılan saldırılar ve tutuklamalar yasa dışıdır ve ifade özgürlüğü hakkının çiğnenmesidir. Kıbrıslıtürklerin kimliğinden şüphe duyulması bizi özellikle endişelendirmektedir.
Kıbrıslırum, Kıbrıslıtürk, Ermeni, Maronit, Latin, tüm Kıbrıslıları milliyetçi ve şoven güçlere ve taksimi arzulayanlara karşı siyasal araçlarla mücadeleye devam etmeye çağırıyoruz.
Biz yukarıda belirttiğimiz çerçevede mücadelemizi yoğunlaştıracağımızı duyuruyoruz.