habergüncel haberÇelebis: Türkiye ve işgal rejimi arasındaki MEB’in belirlenmesi hakkındaki “anlaşma” önemsiz
yazarın tüm yazıları:

Çelebis: Türkiye ve işgal rejimi arasındaki MEB’in belirlenmesi hakkındaki “anlaşma” önemsiz

Yeniçağ podcastını dinleyin

(KHA) Kıbrıs Rum tarafının Kıbrıs müzakere heyetinin üyesi ve Uluslar arası Hukuk uzmanı Tumazos Çelebis, Türkiye ve işgal rejimi arasında Muhasır Ekonomi Bölgenin belirlenmesi ve kıta sahanlığı sınırlandırması ile ilgili bir “anlaşmanın” imzalanmasının, uluslar arası hukuk açısından önemsiz bir anlaşma olduğunu söyledi. Çelebis, “anlaşmanın anlaşma kâğıdının değeri kadar bir değeri olacak” dedi.

Kıbrıs Haber Ajansına konuşan Çelebis, Türkiye ve işgal rejimi arasında böyle bir anlaşmasının hukuki açıdan geçersiz olacağını söyledi.

Yetkili, doğal kaynakların tüm Kıbrıslıların kullanması amacıyla Kıbrıs Türk tarafına, Kıbrıs sorununa bir çözüm bulunması için iyi niyetle çalışma çağırısında bulundu.

Kıbrıs Tük Toplumu lideri Derviş Eroğlu’nun müsteşarı Kudret Özersay’ın Pazartesi günü yaptığı açıklaması hakkında KHA’nın bir sorusunu yanıtlayan Çelebis, Özersay’ın 1963 yılına değinerek BM Güvenlik Konseyinin 186 sayılı kararını unuttuğunu belirtti.

Çelebis, 186 sayılı kararda, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin varlığının devam edilmesini desteklediğini söyledi.

BM Güvenlik Konseyi, 1983 yılında işgal rejiminin tek taraflı ilan edilmesiyle 541 sayılı kararını onaylandığını, karara göre, Kıbrıs’ın kuzeyinde tek taraflı ilan edilen “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti” hukuki açıdan geçersiz ve yasadışı bir eylem olduğunu ve tüm ülkelerin bu işgal rejimi tanınmaması talebinde bulunduğunu belirtti.

Çelebis, işgal rejiminin yasadışı ve tanınmamış bir rejim olduğunu vurguladı.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin işgal rejimi hakkında onayladığı kararlara da değinen Kıbrıslı uzman, işgal rejiminin yasadışı ve tanınmayan bir ülke olarak, Türkiye ile MEB ya da kıta sahanlığı sınırlandırması konusunda her hangi bir “anlaşmaya” girmesinin uluslar arası hukuk alanında kabul edilmez bir anlaşma olacağını söyledi.

Siyasi açıda ise her hangi bir anlaşmanın imzalanmasının gerginlik yaratan bir eylem olacağını ifade eden Çelebis, böyle bir “anlaşmanın” BM Güvenlik Konseyin kararlarına karşı olacağını vurguladı.

Çelebis, Türkiye ve işgal rejimi arasında Muhasır Ekonomi Bölgenin belirlenmesi ve kıta sahanlığı sınırlandırması ile ilgili bir “anlaşmanın” imzalanmasının Kıbrıs sorununa bir çözüm bulunması amacıyla yapılan çalışmaları daha da zorlaştıracağını söyledi.

Türkiye ve işgal rejimi arasında Muhasır Ekonomi Bölgenin belirlenmesi ve kıta sahanlığı sınırlandırması ile ilgili bir “anlaşmanın” imzalanması halinde, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin hukuki açıdan tepkisinin ne olacağıyla ilgili bir soruya Çelebis, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin diğer komşu ülkelerle MEB’ini belirlediğini, Türkiye’nin olumsuz tutumu ve Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tanımayı reddetmesi nedeniyle Türkiye’nin, Kıbrıs Cumhuriyeti arasında MEB’i belirlenmeyen tek ülke olduğu yanıtını verdi.

Kıbrıs Cumhuriyeti’nin MEB’inin belirlenmesi amacıyla Mısır ve İsrail ile anlaşmalar imzaladığını hatırlatan Kıbrıslı yetkili, Kıbrıs ve Lübnan arasındaki işbirliği anlaşmasının Lübnan parlamentosunca henüz onaylanmadığını söyledi.

1978 ve 1983 yılların Ayrılma ile  İlgili Uluslararası Düzenlemelere değinen Çelebis, Ozersay’ın söz konusu anlaşmalara değindiğini  ancak işgal rejiminin tanınmayan bir “devlet” olduğunu unuttuğunu söyledi.

Çelebis, söz konusu anlaşmaların uygulanması için BM’de kabul görmüş ve tanınmış devletler olması gerektiğine işaret ederek, eski Çekoslovakya ve Sovyet Birliği konusunu örnek olarak belirtti.

Eski Çekoslovakya ve Sovyet Birliği “boşanma” kararına vardıklarını ve bu boşanmanın uygulanması için gerekli detayların ayarlanmasının gerektiğini ifade eden Çelebis, bu örneğin, Kıbrıs için uygulanmasının mümkün olmadığını çünkü işgal rejiminin, BM Güvenlik Konseyi kararlarına göre kabul edilmez bir “varlık” olduğunu ve bunun için de sözü edilen anlaşmalarının uygulanmasının söz konusu olmadığını vurguladı, Çelebis, “ayrılma konusu olamaz. Kıbrıs Cumhuriyeti tanınmış bir devlettir” dedi.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
355AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin