FİLELEFTEROS gazetesinin bugünkü ana haberi Kıbrıs Cumhuriyeti’nin münhasır ekonomik alanında doğal gaz arama çalışmalarını engellemek amacıyla Ankara’nın yaptığı planlar. Gazeteye göre, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin doğal gaz için başlatacağı sondaj çalışmalarını engelleme amacıyla Ankara kendi tepki biçimlerini şekillendiriyor. Ankara tepki gösterme oyununa yasadışı devleti de soktu. Bu çerçevede bugün Eroğlu’nun özel temsilcileri Özersay ve Güngör’ün de katılımlarıyla Türkiye’de Dışişleri Bakanlığı’nda bir toplantı yapılacak. Aynı anda Türkiye hükümeti Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay işgal bölgesine, yasadışı devlete bir ziyarette bulunacak. Beşir Atalay bu arada Kıbrısrum tarafının araştırma başlatma kararı ile önemli bir risk üstlendiği açıklamasında bulundu ve Türkiye’nin Kıbrıslıtürkleri koruyacağı mesajını verdi. Egemen Bağış ise araştırmaların tartışmalı bir bölgede yapılacağı açıklamasında bulundu. Türkiye bu süreçte ipleri germeye devam etmekle birlikte, koparma noktasına kadar çekmiyor. Ankara tamamen olasılık dışı tutulmamakla birlikte savaş senaryolarını izleme ve bir sıcak çatışma önceliği içinde olma görünümünü vermiyor. Fonda yasadışı devletin statüsünün yukarı çıkarılması olmak üzere, siyasi ve diplomatik düzeyde tek taraflı bazı hareketleri gündeme getirecek. Nitekim bu çerçevede doğrudan müzakerelerde olumsuz bir görünüm yaratmış durumdalar.
Gazetenin diğer haberlerinden bazıları
– DİSİ Başkanı Nikos Anastasiadis dün DİKO ile yerel seçimleri görüşmeye bazı hediyelerle gitti. DİKO Başkanı Maryos Karoyan’a partisinin Lefkoşa, Limasol ve Strovolos bölgelerindeki DİKO’nun adaylarının DİSİ tarafından desteklenmesi önerisinde bulundu. Ancak iki parti arasında tek görüş birliği Lefkoşa’da Konstantinos Yorgacis’in desteklenmesi konusunda sağlandı. DİSİ’nin değerlendirmelerine göre, Limasol’da şimdiki belediye başkanı Andreas Hristu’nun popülaritesi çok yüksek ve kentin geniş bir vatandaşlar kesimi tarafından destekleniyor, ancak seçmenin AKEL’e yönelik rahatsızlığı nedeniyle yeni bir dinamizm yaratılabilir. DİSİ dün net bir mesaj vermemekle birlikte, DİKO’dan Kiryakos Kenevezos’un adaylığını desteklemeye hazır olduğu görünümünü verdi. Ancak DİKO’da iki partinin işbirliğine rağmen, Andreas Hristu’ya karşı seçim kazanma konusunda şüpheler var. Karoyan da dünkü açıklamasında Andreas Hristu’nun yaptığı olumlu çalışmaları kabul etti, ancak aynı zamanda bunun partisinin Limasol’da atacağı adımları ortadan kaldırmayacağını söyledi. Bu kentten başka adaylar çıkabileceğini de ifade ederken, partisinin sadece AKEL’den geldiği için herhangi bir adayı desteklememesinin söz konusu olmayacağı görüşünü ifade etti. Bu görüşmede Strovolos Belediyesi de dolaylı bir biçimde gündeme geldi. DİKO’nun başka yerlerde DİSİ adayını desteklemesi karşılığında, burada DİKO’ya destek verilmesi olasılığı var. İki parti arasında Larnaka belediye başkan adayı konusunda ise görüş ayrılığı var.
POLİTİS gazetesinin bugünkü ana haberi Mari’deki patlamayla ilgili devam eden ifade verme süreci. Gazeteye göre, eski Savunma Bakanı Kostas Papakostas’ın dünkü ifade verişi sırasında Araştırma Komitesi Başkanı Polis Polivuyu ilk bakışta hem eski Savunma Bakanı’nın hem de eski Dışişleri Bakanı’nın yaşanan olaylarla ilgili sorumluluk taşıdıkları sonucuna vardığını söyledi. Daha yoğun bir biçimde ise, patlamadan bir hafta önce ortaya çıkan bir konteynırdaki şişme olayı ile ilgili olarak gerekli mercileri bilgilendirmeyen itfaiye yetkililerini ve EMAK yönetimini sorumlu gördüğünü dile getirdi. Polis Polivuyu özellikle 7 Şubat toplantısı sonrasına atıfta bulundu ve “Pandelidis, toplantıda iki bakanın var olması nedeniyle Cumhurbaşkanı’na bir şey söylemediğini söyledi. Bakanlar da, Pandelidis toplantıda olduğu için Cumhurbaşkanı’na hiçbir şey söylemedik diyorlar. Cumhurbaşkanı benim bir fikrim yoktu diyor. Şu veya bu biçimde felaketten beş ay önce belirleyici bir toplantı yapıldı ve söz konusu olayla ilgili olarak hiç kimse bir başkası yapacak diye Cumhurbaşkanı’na bilgi vermedi. Bu noktada ilk bakışta siyasi nedenlerle Dışişleri Bakanı’nı ve aynı zamanda elini masaya vurması ve “beyler bu oyun kâfi. Cumhurbaşkanı bunları imha etmeli” demesi gereken Savunma Bakanı’nı sorumlu görüyorum” dedi.
Gazetenin diğer haberlerinden bazıları
– Gayri resmi parti başkanları toplantısı planlanandan bir hafta önce toplanıyor. Toplantı çağrısı yapan Cumhurbaşkanı Kıbrıs’ın münhasır ekonomik alanında sondaj çalışmalarıyla ilgili olarak liderlere bilgi verecek. Elde edilen bilgilere göre, toplantının erkene alınmasının nedeni, platformun 12. parsele beklenenden erken gelmesi. Ankara’nın artan tehditleriyle birlikte, Cumhurbaşkanı da liderler toplantısını öne aldı. Cumhurbaşkanı Cuma günü liderleri bilgilendirecek ve New-York’a gidecek. Cumhurbaşkanı’nın yokluğunda idare, konuya ilişkin direktifleri Cumhurbaşkanı’nından alacak olan Meclis Başkanı’nda olacak. Yapılan değerlendirmelere göre, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu çalışmalarının hemen arifesinde Türkiye’nin aktif hareketlerde bulunmaktan kaçınmayı tercih edecek.
SİMERİNİ gazetesinin bugünkü ana haberi eski Savunma Bakanı Kostas Papakostas’ın Mari’deki patlamayı araştıran komitede dün verdiği ifadesi. Gazeteye göre, Papakostas dünkü ifadesi sırasında bu yükün Mari’deki deniz üssüne konması tercihinin Bisbikas’a ait olduğunu söyledi. Kendisinin bu yükü satmak ya da imha etmek için beş kez yazılı başvuruda bulunduğunu da belirtti. Bu noktada Cumhurbaşkanı’nın konuyla ilgili bilgilendirildiğinin ve beklenen siyasi kararın Dışişleri Bakanlığı’ndan gelmesi gerektiğinin kendisi açısından net olduğunu söyledi. Dışişleri Bakanı’nın kendisine, bunun kendi konusu olduğunu, kendisinin Cumhurbaşkanı’nı bilgilendirdiği güvencesini verdiğini de belirti. Bu arada Albay Yorgos Yeorgiadis’in barutun yanıcı olduğu ancak patlayıcı olmadığı konusunda güvence verdiğini de ifade etti. “Bana Milli Muhafız Ordusu liderliğinden önemsememe ve malzemenin tehlike derecesiyle ilgili kötü değerlendirme nedeniyle eksik ve zamanı geçmiş bilgilendirme yapıldı” dedi. Bu arada yükün olduğu alanı ziyareti sonrası Cumhurbaşkanı’nı bilgilendirmek için uzmanlardan rapor beklediğini de belirti.
HARAVGİ gazetesinin bugünkü ana haberi ekonomik önlemler çerçevesinde ikinci tasarruf paketiyle ilgili olarak da Maliye Bakanı ile sendikalar arasında uzlaşmaya varılması. Gazeteye göre, dün hükümet ile sendikalar arasında ikinci paket ve özellikle de Hayat Pahalığı Ödeneği konusunda uzlaşmaya varıldı. Kamudaki memurlara 31 Aralık 2011 tarihiden itibaren iki yıllık bir süre Hayat Pahalılığı Ödeneği verilmeyecek. Buna karşı hükümet de varlıklıların sürece katkısı ile lüksün vergilendirilmesi için somut önerler yapacak. Maliye Bakanı Kikis Kazamias da toplanmayan vergilerin toplanması yönünde kontroller yapma konusunda şahsen sorumluluk üstlendi. Dün hükümet ile sendikalar arasında varılan Hayat Pahalığı Ödeneği konusundaki uzlaşma özel sektör çalışanlarını etkilemeyecek. Sosyal diyalog sonucu varılan anlaşma bugün Meclis’e sunulacak ve sendikaların yetkili organları tarafından da onaylanacak. Bu arada Bakanlar Kurulu dün vergi kaçağına yönelik iki öneri hazırladı. Somut olarak satıcının Katma Değer Vergisi’nde satış faturası vermesi ve alıcının da bunu talep etmesi bir zorunluluk olacak. Aksi takdirde faturanın %10’u oranında bir ceza ödenecek. İkinci öneri ise devlet yetkiliklerine kişiye özel bilgileri talep etme yetkisi veriyor.
Gazetenin diğer haberlerinden bazıları
– Eski Savunma Bakanı Mari’deki patlamayla ilgili dün ifade verirken, olayı birçok yönden aydınlattı. Yükün depolanma yerini Bisbikas’ın seçtiğini söyledi. olay anına kadar rahatlatıcı görüş veren konuyla ilgili askeri uzmanın da Albay Yeorgadis olduğunu belirtti ve konuyla ilgili uzmanların koşullara yanıt verecek durumda olmadıkları değerlendirmesini yaptı.
– Köfünye’den bir şahit 11 Temmuz’da Mari’deki büyük patlama öncesi 10 Temmuz akşamı ailesiyle birlikte gittiği Zigi’de saat 10.30 -11.00 arasında Mari tarafından 10-15 patlama duyduklarını söyledi. Bu ifade tüm verileri etkileyecek boyutta.
– Öfkeliler koordinasyon grubundan Dimitris Hristofyas aleyhine sloganları benimsemedikleri ve olayın gerçek suçlularının bulunmasını talep ettikleri için uzaklaştırılanlar bu grubun gerçek niyetlerini ortaya koyan bir açıklama yaptılar. Bu grubun Cumhurbaşkanı’nın istifasını sağlama yönünde programlama yaptığına da dikkat çektiler.
– Doğrudan görüşmelerde vatandaşlık, muhaceret ve sığınma hakkı başlığında taraflar arasında temel görüş ayrılıkları sürüyor. Dünkü görüşme Türkiye’nin tehditleri altında gerçekleştirildi ve bu durum müzakerelerin ilerlemesine olanak vermedi ve süreci frenledi. Taraflar dün bu başlığa ilişkin eski pozisyonlarını korudu. Kıbrısrum tarafı 1960 Anayasası’nın öngördüğü dörde bir oranında ısrarlı. Türk tarafı ise rakamsal sınır kabul etmeksizin yasadışı devletin vatandaşlarının tümünün federal devlet vatandaşlığına alınmasını talep ediyor.