FİLELEFTEROS gazetesinin bugünkü ana haberi “İsrail de savaş uçaklarını havalandırdı” başlığı altında Doğu Akdeniz’de doğal gaz arama çalışmalarına ilişkin gelişmeler. Gazeteye göre, İsrail dün iki savaş uçağını havalandırarak Türkiye’nin tahriklerinin katlanılabilir olmadığı mesajını Erdoğan’ın anladığı bir dille verdi. İsrail savaş uçakları dün öğle saatlerinden az önce Türkiye dışında uluslararası alanda tanınan Lefkoşa FIR hattının kuzeyinden geçerek Türk sahillerine kadar uçtular. Yani Tel-Aviv’den havalanan uçaklar Apostol Andreas’dan Mersin körfezine kadar bir alanda uçuş gerçekleştirdiler. Lefkoşa FIR hattına uyum gösterirlerken yasadışı Ercan’ı dikkate almadılar. Bu arada dün öğleden sonra Piri Reis gemisi Afrodit parselindeki sondaj çalışmalarına 20 deniz mili yaklaştı. Bir İsrail savaş helikopteri ise Noble platformu üzerinden Türk gemisine kadarki alanda uzun süreli uçuş gerçekleştirdi. Tüm bu gelişmeler yaşanırken Ticaret Bakanı’nın, Enerji Dairesi Müdürü Solonas Kassinis’e devlet televizyonuna çıkışından rahatsız olmuş bir durumda yasaklayıcı bir mektup gönderdiği belirtiliyor. Kasinis dün akşam da Antenna kanalında bir programa katılacaktı ancak bu program iptal edildi.
Gazetenin diğer haberlerinden bazıları
– Belediye seçimlerine yönelik olarak DİSİ ile DİKO arasında dün gerçekleştirilen ikinci görüşmede de hiçbir konu netleşmedi. DİKO Başkanı Maryos Karoyan görüşmede siyasilerin toplumu dinlemesi gerektiği gibi genel bir tartışma içerisine girerek somut görüş ifade etmeye hazır olmadığı görünümünü verdi. Herhangi bir öneride bulunmaktan kaçınırken herhangi bir yükümlülük de üstlenmedi ve partisinin kolektif karar organlarının gelecek hafta yapacakları toplantı sonrası tavırlarını netleştireceklerini ifade etti. DİSİ’nin dünkü görüşmeden elde ettiği izlenim, DİKO liderinin fonda 2013 Cumhurbaşkanlığı seçimleri olmak üzere bu seçimlerde AKEL ile işbirliğini canlandırmaya çalıştığı oldu. DİKO Başkanı DİSİ, EDEK ve diğer partilerin de katılımı ile yapılabilecek bir işbirliği yaklaşımını geçiştirdi. DİSİ’nin bu önerisi Mari’deki patlama sonrası köşeye sıkışan Sol’un buradan çıkma uğraşısına karşı masaya getirildi.
– EDEK dün bir bildiri yayınlayarak Birleşik Kıbrıs Partisi Genel Sekreteri İzzet İzcan’ın yaşamına yönelik tehditlere karşı çıktı. EDEK, İzzet İzcan’ı bir direniş sesi olarak niteledi ve bu sesin özgürlük ve yeniden birleşme mücadelesine bağlı kalmaya devam ettiğini vurguladı. EDEK konuyla ilgili açıklamasında “Türkiye’nin yayılmacı politikasından cesaretlenen işgal bölgesindeki şoven unsurlar, statükocu ve taksimci anlayışlara karşı çıkan ilerici ve demokrat güçleri susturmaya çalışıyorlar” görüşünü dile getirdi.
SİMERİNİ gazetesinin bugünkü ana haberi Kıbrıs sorunu. Gazeteye göre, Türkiye’nin Avrupa Birliği ile Baş Müzakerecisi Egemen Bağış, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Mun’un Kıbrıs sorununda yılsonuna kadar çözümü öngören bir takvim belirlediğini söyledi. Türkiye-Avrupa Birliği Ortak Parlamenterler Asamblesi’nde konuşan Egemen Bağış Türkiye’nin arzusunun Kıbrıs sorununa siyasi eşitlik temelinde 1 Temmuz 2012 tarihine kadar çözüm bulunması olduğunu ifade etti. Doğu Akdeniz’deki gerginlikler ve Türkiye’nin tehditleriyle ilgili olarak ise ülkesinin tehdit etmediğini ancak kendi ifadesiyle Kıbrıslırumların tartışmalı münhasır ekonomik alandaki hareketine tepki gösterdiğini ileri sürdü. Bu arada Kıbrıs’ın Avrupa Birliği dönem başkanlığını devralması durumunda ülkesinin Avrupa Birliği sürecini donduracağı tehdidinde de bulundu ve Türkiye’nin bu konuda yaklaşımının farklı olduğunu belirtti. Bu dönemde Avrupa Komisyonu ve Avrupa Parlamentosu ile değil, yeni müzakere başlıklarının açılmasına yönelik dönem başkanı Kıbrıs Cumhuriyeti ile konuşmayacaklarını vurguladı.
Gazetenin diğer haberlerinden bazıları
– Meclis’in katma Değer Vergisi’ni %15’ten %17’e yükseltmemesi durumunda kamu açıkları 2012 yılında %4’e kadar çıkacak. Dün Bakanlar Kurulu tarafından onaylanan 2012 yılı bütçesine göre Katma Değer Vergisi’nin yüzde iki yükseltilmesi durumunda devletin gelirleri 6 milyar 220 milyon avro olurken giderleri 7 milyar 541 milyon avro olacak. Maliye Bakanı Kikis Kazamias dün bütçe ile ilgili basın toplantısında 2011 yılı bütçe açıklarının %6,5 olacağını söyledi. Bakan’a göre bu açık 2012 yılında ise %3 civarında hareket edecek. Katma Değer Vergisi’nin yüzde iki oranında arttırılmasının onaylanmaması halinde ise bu rakam %4’e çıkacak. Bakan’a göre Katma Değer Vergisi’nin yükseltilmesine Meclis’in onay vermemesi durumunda başka düzenlemelere gidilecek. 2012 yılı bütçesinde kalkınma yatırımlarında bir yıl önceye göre azalma var. 2011 bütçesinde kalkınma için 1 milyar 200 milyon avro öngörülürken bu rakam 2012 yılı için 961 milyon avro olarak belirlendi. Kamu borçlarının Gayri Safi Hâsıla’ya oranı ise değişmiyor. Bu oran yine %65. Büyüme hızı ise 2011 yılında %0 olarak gerçekleşecek. 2012 yılında ise Bakan’a göre %1,5 oranında bir büyüme yaşanacak. 2012 yılı bütçesi bazı ekonomik tasarruf önlemlerini de içeriyor. Bu çerçevede her bakanlık için harcamalarda üç yıllık bir üst sınır belirleniyor, kamuda işe başlama maaşları %10 aşağı çekiliyor, kamuda kadro sayısında 1100 azaltmaya gidiliyor, sosyal yardımlarda %10’luk bir düşüş yapılıyor ve Hayat Pahalığı Ödeneği’nin ödenmesi iki yıl sonraya erteleniyor.
POLİTİS gazetesinin bugünkü ana haberi “Katma Değer Vergisi olmaksızın çorba yapılamıyor” başlığı altında 2012 yılı bütçesi. Gazeteye göre, kamu ekonomisi için belirlenen hedeflerin başarılması Meclis’in Katma Değer Vergisi’ni %15’ten %17’e çıkarmasına bağlı. Meclis bunu onaylarsa 2012 yılsonunda açık %2,3, onaylamazsa %3,3 oranında olacak.
Gazetenin diğer haberlerinden bazıları
– Türk savaş gemileri Piri Reis araştırma gemisini 12. parselde yalnız bırakarak bölgeden ayrıldılar. Türkiye’nin savaş gemileri dün öğleden sonra Mağusa’nın kuzeyinde toplandılar. Piri Reis’in yanında sadece malzeme sağlamak amacıyla kullanılan bir refakat gemisi kaldı
– Aleksander Dovner geçen gün yaptığı ve toplanması mümkün olmayan açıklamasını dün yanlış tercüme diyerek toplamaya çalıştı. Dovner geçen gün yaptığı açıklamasında her iki tarafın da istemesi durumunda doğal gaz konusunda Birleşmiş Milletler’in arabuluculuk rolü oynayabileceğini söylemiş ve hükümet ile siyasi partiler buna tepki göstermişti. Dovner dün Cumhurbaşkanı Hristofyas ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada enerji araştırmaları ve geçen günkü açıklamasının Cumhurbaşkanı ile görüşmesinin konusu olmadığını söyledi. Bundan sonra da bu açıklamasının yanlış tercüme edildiğini belirtti ve Cumhurbaşkanı Hristofyas’ı rahatsız ettiğini anladığı açıklamasını düzeltmeye çalıştı. Bu açıklamasının Birleşmiş Milletler tarafından Yunanca’ya çevrileceğini söyledi.
HARAVGİ gazetesinin bugünkü ana haberi Hükümet Sözcüsü Stefanos Stefanu’nun doğal gaz araştırmaları ile ilgili dünkü açıklamaları. Gazeteye göre, Hükümet Sözcüsü Stefanos Stefanu dün yaptığı açıklamada doğal gaz konusunun Kıbrıs Cumhuriyeti ile Türkiye arasındaki bir sorun değil, Türkiye ile uluslararası hukuk arasında bir sorun olduğunu söyledi. Kıbrıs’ın kendi doğal gazını araştırmasının ve değerlendirmesinin bir egemenlik hakkı olduğunu da ifade eden Stefanos Stefanu, müzakere konusu olmadığının altını çizdi. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs özel danışmanı Aleksander Dovner’in açıklamalası hakkında yorumu istendiğinde Stefanos Stefanu, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenlik hakkını gündeme getirdi ve “Yasal Kıbrıs hükümeti bu hakkı bu yönde kullanmaktadır” dedi. Dovner’in ilgili açıklamasıyla sınırı kasıtlı bir biçimde aşıp aşmadığının sorulması üzerine de Dovner’in somut bir rolü olduğunu, oynaması gereken rolün arabuluculuk değil, destekleyici bir rol olduğunu ifade etti. “Temsil ettiği Genel Sekreter’in rolü budur. Kıbrıs hükümetinin ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tavrı budur” dedi. Dovner’in Cumhurbaşkanı ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada bu konunun gündeme gelmediğini söylemesinin hatırlatılması üzerine de Hükümet Sözcüsü “Cumhurbaşkanı gerektiğinde gereken konuları gündeme getiriyor ve bunu her zaman Kıbrıs Cumhuriyeti’nin çıkarları doğrultusunda yapıyor” dedi.
Gazetenin diğer haberlerinden bazıları
– AKEL Basın Sözcüsü Yorgos Lukaidis Türkiye’nin tahrikleri hakkında Avrupa Parlamentosu’nda yapılan tartışmayı değerlendirirken bu tartışmada hem olumlu unsurların, hem de Stefan Fule’nin sondajın zamanlamasıyla ilgili Lahey Adalet Divanı’na başvuruda bulunulması ifadesi gibi olumsuz unsurların var olduğunu söyledi. Lukaidis bu arada uluslararası sözleşmeleri ve Avrupa müktesebatını uygulayan bir üyesini Avrupa Birliği’nin savunması gerektiğini de vurguladı.
– Avrupa Parlamentosu sosyalist grup başkanı Şults Kıbrıs’ın doğal gaz aramalarında Türk hükümetinin Kıbrıs Cumhuriyeti’ne daha olumlu bir tavır takınması çağrısında bulundu. Şults Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girmeye aday bir ülke olduğuna da dikkat çekerek, Türkiye’nin tam üyeliği için 27 ülkenin de onayına gerek duyulduğunu anlaması gerektiğini dile getirdi.
