Kıbrız meselesi bitmeden Rumlar, petrol arayamaz-mış!
Öyle buyurmuş meclisteki particiklerimiz,
Ve onların guklamu vekilcikleri…
Rum yine ateşle oynuyor-muş,
Akdeniz’de bulunan petrolun tek sahibi de Rumlar değil-miş,
Kıbrız Cumhuriyeti’nden kaynaklanan haklarımız var-mış.
Amaan petrol, canım petrol /
Artık sana, sana sana/
Muhtacım petrol.
Hiçbir şey bu adayı birleştiremedi de,
Sen birleştirmeye kadirsin.
Baksana; herkesin aklına,
Cumhuriyetteki hakları gelmiş!
Daha düne kadar cumhuriyeti ölü ilan edenler,
Ansızdan yaşadığına hökmettiler.
Kendilerinin de hakçıkları varmış da,
Zaten Kıbrız meselesi diye bir mesele yokmus aslında da,
Da da da…
Bütün mesele mal mülk meselesi:
Güneydeki mal da bizim, kuzeydeki mal da bizim.
Güneydeki hak da bizim, kuzeydeki hak da bizim.
Eh artık denizde bulunan petrol da bizim!
Aka-Pe’nin parlak çocuklarından Egemen Bağış,
Dünyaya haykırdı dünyaya: “Müsaaade etmeyiz”,
“Donanmalar bunun için var”…
Koççum benim beeee!
Kurban Bayramı’na az kaldı,
İki Bayram arasındayız ya,
Tep babam tep,
Boynuz at babam boynuz at.
Ama her koçun da bir ömrü var,
Kurban Bayramı’na kadar!
Sayende şaha kalktık,
Damarlarımızdaki asil kan,
Tam gaz devir daim:
Okulda; Türküm-Doğruyum- Çalışkanım,
Askerde; Cesurum-Geldim-Aldım.
Heyt bre heyt,
Görsün dünya Türkün gücünü!
Angara’dan emir geldi ve uydukent Ka-ka-te-ce’nin,
Meclisteki kuşcukları ötmeye başladı.
Hökümetin ötmesi doğal da,
Ardından muhalefet patilerinin de koroya dahil olması ne güzel!
Halbuki daha dün UBP’nin gitmesi için eylem yapmamışlar mıydı?
Amma milli dava bu, başka şeye benzemez arkadaş.
Ana muhalefetin çiçeği burnunda başkanı gonuştu:
“Kıbrız meselesi çözülene kadar,
Petrol arama faaliyetleri durdurulsun”.
“1960 antlaşmaları buna müsade etmez”.
Uuuuuuuuuuuuuuu…
Daha neler?
90’li yıllarda Rumlar o zaman AET olan birliğe,
Üye olmak için başvurduklarında,
Rahmetli İsmail Cem esmiş gürlemiş,
Rumlar AET’ye üye olursa,
Akdeniz ateş içinde kalır tehdidini savurmuştu.
Dilin kemiği yok ya…
Tabii milli ve zilli koro da tehdide katıldı.
Gün geldi,
Rumlar sonradan AB’ye dönüşen birliğe üye oldu.
Tehdit ne mi oldu?
Her şey fos çıktığı gibi söylenenler de havada kaldı.
Onlar üye,
Biz hava cuva olduk.
Tehdidin sahibi rahmetli oldu,
Siyasi partiler de söylediğini unuttu.
Rumlar AB üyesi olurken,
Biz şaşkın bakakaldık.
Balkonda asılı duran çamaşırlar gibi,
Savrulduk durduk.
Şimdiki yeni modaysa Petrol.
Çıkaramazsınız!
Vay efendim vay da yine vay vay.
Size kalsa Kıbrız meselesi bitmeden,
Tuvalete bile gitmemek lazım!
Etleri bir tencerede bile gaynamayan,
Hiç bir konuda anlaşamayan Melisteki siyasi particiklerimiz,
Kıbrız meselesine sıra geldi mi koro halinde başlıyorlar:
“Kıbrız konusu çözülmeden olmaz”.
Rejimin güvenlik halkaları oldukları,
Bu tip durumlarda ne de güzel ortaya çıkıyor!
Gördünüz mü???
Aman petrol / Canım petrol,
Artik Dizginlerim Senin Elinde Petrol!
İyi ki de dünya,
Bizim City’nin Meclisteki Daltonlarından sorulmuyor.
Yoksa dünyada hayat duracaktı:
Malum, Kıbrız meselesi…
Gambersiz düğün olmaz ya,
Koroya son olarak da,
Sarayın eski patronu Memedali Beyler de katıldı!
Rumların Akdeniz’de petrol aramasını,
“Deli Cesareti” olarak niteledi.
E ona da bunu söylemek yakışır zaten!
“Kıbrız meselesi bitmeden olmaz”.
UBP ile anlaşamasalar da,
TC’nin haklarını savunmada,
Anca beraber ganca beraber…
Petrol bu petrol başka şeye benzemez,
Hem da gaz destekli petrol!
Rejimin partileri onun için bir araya gelip,
Kimin için var olduklarını dünyaya gösterdi.
Kıbrız Cumhuriyetinde hakkımız olduğunu hatırladı.
Toplumsal Varoluş Mitinglerinde bulunmayanlar,
Sizleri Erdoğan’a jurnallemek için yarışanlar,
“Bunlar Marjinallerdir” şarkısını söyleyenler,
KTHY önünde Erdoğan’ın talimati ile
Vatandaş sıra dayağından geçirilirken
El etek öpme yarışında olanlar,
Erdoğan gidince gavga eder gibi görünseler ve,
Göstermelik eylem yapsalar da
Hep ayni nakaratı, ayni şarkıyı söylemeye devam ederler:
“Kıbrız meselesi varken Petrol aranmaz”.
Yaa tuvaletim var,
Sıkıştım ayıptır söylemesi.
Üzerime de yapmak üzereyim.
Ama koro halinde bir ses:
Yapamazsın, Kıbrız meselesi bitmeden asla olmaz!
GÖZDEN KAÇMAYANLAR!
Yeni Kıbrıs Partisi Genel Sekreteri Murat Kanatlı Cemil Çiçek’in adayı ziyaret ettiği tarihe dikkat çekti: “Kıbrıs’ın kuzeyini Ankara yönetimlerinin “terbiye etme” süreci devam ediyor. Yıkım paketinde yer alan ve sene sonuna kadar yürürlüğe girmesi ön görülen kimi yaptırımların hala daha hayata geçirilmemiş olmasından duyduğu rahatsızlığı, Erdoğan 19 Temmuz’daki ziyaretinde ve sonrasında yaptığı açıklamalarla ortaya koymuştu. Bu rahatsızlığı en üst seviyede yeniden dile getirmek ve yıkım paketindeki diğer uygulamaların hayata geçirılmesı için baskı oluşturmak için TBMM Başkanı adamıza geliyor. Tam da özelleştirme yasasının, sosyal sigortaların ve diğer paketteki uygulamaların hayata geçirilmesinin gündeme getirildiği tarihe denk gelen bu ziyaret dikkat çekicidir. Ankara ve buradaki işbirlıkçisi hükümet yeni yaptırımlar için 9 Eylül’de bir kez daha Masaya oturduklarına dikkat çekti.”