Barış ve Yeniden Birleşme Festivali, 7 Ekim akşamı Lefkoşa’da gerçekleşti.
Kıbrıs adasında bulunacak olan çözümün “barış” olabilmesi için her bir bireye büyük görev düştüğü belirtilen etkinlikte, sürdürülen müzakerelere tam destek verildiği dillendirilirken, müzakerelerde geri adım atacak olan tarafın tarih ve Kıbrıslılar önünde büyük bir sorumluluk üstleneceğinin bilincinden olması gerektiğinin altı çizildi. Kıbrıs’ta yıllardır süregelen bitmek bilmez barış görüşmelerinin, gerçekçi olmayan ve ötekileştirme eğilimli, ortak dili kullanmayan yaklaşımların politik zeka haline geldiğinin altı çizildiği eylemde, Kıbrıs’ın Kıbrıslıların olabilmesi için Kıbrıs’ın önce barış adası olması gerektiğine dikkat çekildi
DÖNEM EYLEM VE KARARLILIK DÖNEMİ
Barış ve Yeniden Birleşme Festivali’nin daha adil bir toplum gayesi ile düzenlendiğine dikkat çeken PEO Genel Sekreteri Pampis Kriytsiz, Kıbrıs’ta yaşayan her bir bireyin güvenliğinin güvence altına alınacağı bir yapı dileğinde bulundu. Kıbrıs’ta federasyon gayesi ile sürdürülen görüşmelere destek belirten PEO Genel Sekreteri Kriytsiz, dönemin eylem ve kararlılık dönemi olduğuna dikkat çekti. Sürdürülen müzakerelerde henüz anlaşma sağlanmamış başlıklarda Kıbrıslı Rum ve Kıbrıslı Türk toplumu arasında köprü oluşturulması gerektiğini belirten Kriytsiz, müzakerelerde sağlanan ilerlemenin korunması için toplum dinamiklerine önemli görevler düştüğünü dile getirdi. Müzakerelerde geri adım atacak olan tarafın Kıbrıslılara karşı tarihi bir sorumluluk altına gireceğini unutmaması gerektiğini vurgulayan PEO Genel Sekreteri Pampis Kriytsiz, Kıbrıslı Rumlar ve Tüklerin Türk ve Yunan şovenizmine karşı durarak iki bölgeli ve iki toplumlu federal Kıbrıs için mücadele etmeye devam etmeleri gerektiğini ifade etti
“UZLAŞILAN KONULARA SADIK KALINMALI”
Kıbrıs’ta bulunacak olan çözümü “Tek egemenliği ve tek vatandaşlığı olan, herkesin barış ve güven içerisinde yaşayacağı bir çözüm” cümlesi ile yanılmayan PEO Genel Sekreteri, gerçek anlamda çözüm olabilmesi için uzlaşıya varılan konulara sadık kalınması gerektiğini vurguladı. Konuşmasına son dönemlerde yaşanan petrol ve doğal gaz krizine de değinen Pambis Kriytsiz, konu ile ilgili şöyle konuştu: “Doğal zenginlikler tüm Kıbrıslıların. Olaya bu çerçevede yaklaşmak gerek”
KIBRIS “YENİ DÜNYA’DAN” ETKİLENİYOR
KTOEÖS Başkanı Tahir Gökçebel ise gerçekleştirdiği konuşmada, kapitalizmin kendi içindeki çelişkiler ile kendini yeniden üretme gayesi içerisinde olduğunu, şekillenmekte olan “Yeni Dünya’dan” Kıbrıs’ın ciddi anlamda etkilendiğini dile getirdi. Kapitalist sömürünün değişmeyen yapısının özelde Ortadoğu genelde ise tüm Dünya’da çatışmayı tetiklediğini dile getiren Gökçebel, “Kıbrıs’ta devam eden silahlanma, gösteri ve tatbikatların geçmişten ders almayan toplumların davranışı gibi. Gövde gösterisi bugün amacını caydırma niteliğini çoktan aşmış, saldırganlığa dönüşmüştür” cümleleri ile Kıbrıs’taki militarizmden duyduğu rahatsızlığı dile getirdi.
“KIBRIS KIBRISLILARIN OLACAKSA ÖNCE BARIŞ ADASI OLMAK ZORUNDADIR”
Kıbrıs’ta gelinen noktada barışı savunmanın sıradanlaştığını, çıkar hesapları, bitmez tükenmez görüşmeler, gerçekçi olmayan ve ötekileştirip ortak dili kullanmayan yaklaşımların politik zeka haline geldiğini vurgulayan Gökçebel konuşmasını şu cümleler ile sonlandırdı: “Toplumlara hakim yeni ve mutlak kültür milliyetçilik ve ırkçılığa çok hızlı bir şekilde yaklaşılmakta. Kıbrıs’ta petrol ve gaz bulunması bölge barışına hizmet etmeyecek. Kıbrıslılar akıllı olmalı. Filler tepişirken çimenler ezilecektir. Toz duman arasında petrol da doğal gaz da paylaşılacaktır. Yıllardır ayrılıkçı Kıbrıs Türk liderliği ile paylaşmayan Kıbrıs Rum liderliği adamızda emperyalistlerin cirit atmasını sağlamıştır. Petrol vesilesiyle ortaya çıkan görüntü aynıdır. Ders alınmamış olması şaşırtıcıdır. Kıbrıs Kıbrıslıların olacaksa önce barış adası olmak zorundadır. Yaşasın Birleşik Federal Kıbrıs.”