Kuzey Kıbrıs Din İşleri Başkanı Talip Atalay’ın “Yasalarımıza göre imam-hatip okulları kurmalıyız” açıklamasının ardından Kuzey Kıbrıs, imam hatip liselerini tartışmaya başladı.
Kuzey Kıbrıs’a bugüne kadar camilerin müezzin kadrosu Türkiye’den tayin ediliyordu. Kuzey Kıbrıs Din İşleri Başkanlığı, personel ihtiyacını karşılamak için okul açmayı gündeme getirirken kamuoyundan bu duruma tepki geliyor.
Ülkenin kendi din adamlarını yetiştirmesi gerektiğini ifade eden Talip Atalay, “İmam Hatip Lisesi bir ihtiyaç” dedi.
“İmam tartışması Kıbrıs’a ait değil”
bianet’in sorularını yanıtlayan Yeni Kıbrıs Partisi (YKP) Yürütme Kurulu Sekreteri Murat Kanatlı, Kıbrıs’taki dini geleneklerin ve Müslüman olma halinin ağırlığı olan bir kültürel yapı olmadığını ve imam hatip tartışmasının Türkiye’nin yönlendirmesiyle oluştuğunu söyledi.
* Kuzey Kıbrıs’ın dinle ilişkisi bayramdan bayrama ve cenazeden cenazeyedir. Buradaki kültürel geçmiş böyle şekillenmiş. Bu yüzden birkaç imamın Türkiye’den gelmesi sıkıntı yaratmıyordu.
* Ancak son 10 yılda cemaati olmayan camiiler kurulmaya, her köye bir cami yapılmaya başlandı. Böylece suni bir ihtiyaç yaratıldı.
* Bu Kıbrıs’a ait bir gündem değil, Türkiye’den ithal bir tartışmadır. Kıbrıs’ta değişen bir din algısı var ve bu Türkiye’nin yönlendirmesiyle oluşuyor.Kıbrıs’a ait değil.
“İmamların cemaati yok”
Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS)Genel Sekreteri Şener Elcilise, “Kıbrıs’ın büyük kesimi bu tartışmaya tepkili. Bunu, Kıbrıs’ın kültürel geleneklerine saldırı olarak görüyorlar” dedi.
* Bu ideolojik bir tercihtir. Kuzey Kıbrıs’ta 182 cami var; 161 okul var. Cami yapmaya devam ediliyor ve bütçeden çok büyük bir para ayrılıyor. Oysaki cemaat bile yok. İmamlar işleri olmadığı için başka işlerle uğraşıyor.
Dava açma hazırlığında olan Kıbrıslı yazar ve siyasetçilerin olduğunu da söyleyen Elçi, “Bu ihtiyaç yaratılıyor, yapay. Bu son 10 yıldır süregelen bir durum” dedi.
KTOEÖS, Haspolat Meslek Lisesi’nde uyarı grevi yaptı
KTOEÖS Haspolat Meslek Lisesi’nde ilahiyat bölümü açılmasına tepki amacıyla söz konusu okulda 23 Kasım’da bir günlük uyarı grevi yaptı.
Sendikal Platform ile bazı örgütlerin de destek verdiği 08.00-12.30 arasındaki greve katılımın yüzde doksan civarında olduğunu söyleyen KTOEÖS Başkanı Tahir Gökçebel, ileriki günlerde okuldaki kadrolu, geçici ve yarı zamanlı çalışan öğretmenlerin katılımıyla yüzde yüze ulaşacağına inanç belirtti.
Gökçebel, grev sırasında okul önünde yaptığı açıklamada, Haspolat Meslek Lisesi’nde açılan ilahiyat bölümünün meslek lisesini bu konumundan çıkaracağını belirterek, bu sorunun okulun, sendikanın ve öğretmenlerin değil tüm toplumun sorunu olduğunu vurguladı.
Kıbrıs Türk halkının bu konuda toplumsal duyarlılık gösterip, sendikaların ve öğretmenlerin mücadelesine destek vermesi gerektiğini belirten Gökçebel, Kıbrıs Türk halkının yıllardır dinini, dilini, kültürünü koruduğunu; bundan sonra da o çağdaş yapısını sürdüreceğini kaydetti.
Bunu baskı ve dayatmayla yapmayacağını, çağdaş bir şekilde kendi isteğiyle yürüteceklerini, bu konuda da mücadeleye devam edeceklerini ifade eden Gökçebel, amaçlarının bu konuda sürekli grev yapmak değil, diyalogla sorunu çözmek olduğunu vurguladı.
Gökçebel, bakanlık ile bu konuda görüşüp birlikte bir adım atmaya hazır olduğunu, ancak baskı olarak kabul etmeyeceklerini ve buna karşı olduklarını, mücadeleyi de sürdüreceklerini kaydetti.
ELCİL
Sendikal Platform adına konuşan KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil de, Kıbrıs Türk halkının ekonomisine, kültürüne, sosyal yaşamına saldırılar bulunduğunu, bunun şimdi de kimliğine yapıldığını söyledi.
Elcil, Haspolat Meslek Lisesi ve YDÜ’de açılan İlahiyat Fakültesi ile bunun görüldüğünü, “suni islamın” Türkiye gibi Kıbrıs’ta da dayatılmak istendiğini iddia ederek, bu durumu eleştirdi ve karşı çıktı.
Sendikal Platform’un destek verdiği mücadelenin tüm toplumu ilgilendirdiğini ifade eden Elcil, “kanser hücresi” olarak nitelediği girişime karşı mücadele edeceklerini ve bu konuda geri adım atmayacaklarını kaydetti.
Haspolat Meslek Lisesi öğretmenlerinden KTOEÖS temsilcisi Ömer Akkanat da, meslek lisesi öğretmenleri olarak branşlarına göre gidecekleri meslek okulları seçtiklerini, okulun bu döneminde de böyle bir girişimi doğru görmediklerini söyledi.
Akkanat, bu sorunun diyalog yoluyla çözülmesini istediklerini ekledi.