Berlin’de 11-12 Kasım 2011 tarihleri arasında Alman-Kıbrıs Forumu (DZF) ve Friedrich Ebert Vakfı (FES) işbirliğiyle düzenlenen toplantıya katılan Mağusa İnsiyatifi sözcülerinden Dr.Okan Dağlı, orada İnsiyatifin görüşlerini dile getirdi.
11 Kasım’da Yuvarlak Masa toplantısı ile başlayan etkinlik ertesi gün yemekli toplantıda tekrar biraraya gelinerek daha da geniş bir şekilde görüşlerin karşılıklı bir şekilde aktarılması ile sona erdi..
Toplantıya Avrupa Parlamentosu eski Başkan Yardımcısı Mechtild Rothe’nin açılış konuşması ile başlandı.
Alman Sosyal Demokrat ve Yeşiller Partisi milletvekilleri, Friedrich Ebert Vakfı Kıbrıs sorumlusu Dr. Hubert Faustmann, Alman-Kıbrıs Forumu Başkanı Eckart Kuhlwein’in yanısıra, Kıbrıs’ta iki toplumlu çalışmalar yapan sivil toplum örgütleri adına Okan Dağlı, Mehveş Beyidoğlu, Takis Hadjidimetriou ve Christos Efthimiou toplantıda hazır bulundu.
“Kıbrıs: Akdeniz’de Yeni Sıcak Nokta” konulu toplantıda ilk sözü alıp açılışı yapan AP eski Başkan Yardımcısı Rothe, Akdeniz’de bulunan yeni enerji kaynaklarının bölgede çözüm için yeni dinamikler yaratması konusunda ümitli olmak istediğini söyledi.
İki oturumda da söz alan Mağusa İnsiyatifi sözcülerinden Dr.Okan Dağlı da Kıbrıs’ta ortak bir yaşamın ve Fedaral bir yapının tohumlarını Mağusa’da atmanın mümkün olduğunu, hayalet şehir Maraş’ın, sadece ‘Bütünlüklü Çözümün Parçası’ değil, çözüme doğru atılacak adımların ilki ve ta kendisi olduğunu vurguladı.
Federal bir ülkeyi hayata geçirmenin ancak ve ancak federal bir şehri pilot proje olarak kurgulayıp, burada başarılı bir uygulama gerçekleştirmekle mümkün olabileceğini ileri süren Dağlı, Federal bir Kıbrıs için daha geç olmadan ilk adımın Mağusa-Maraş kentinde atılabileceğini, ana hedefimiz olan Birleşik Federal Kıbrıs’a ulaşmada katalizör olabilecek akılcı açılımlara ihtiyaç duyulduğunu ve bunun de en güzel örneğinin, “kazan-kazan” mantığı ile Mağusa-Maraş bölgesine yapıcı bir yaklaşım göstermekle olabileceğini söyledi.
Dağlı son olarak Alman parlamenterlere hitaben, Almanya’nın gerek AB içindeki mevcut güçlü yapısıyla, gerekse geçmişte iki Almanya’nın birleşme sürecindeki olumlu deneyimleriyle, bu süreçte pozitif bir rol oynayabileceğini ve buna benzer çalışmalarla Kıbrıs’ta çözüme destek olabileceğine inandıklarını ifade etti.