Önümüzdeki hafta sonlarının birinde yine bir gün ev hapsi mahkumiyetimiz söz konusu,
Bu çağda hala ülkenin belli coğrafyasının bir bölümündeki nüfusun belirlenmesi için insanları evlerine kapatarak sığır gibi saymak, geri kalmışlığın en bariz göstergesi.
Teknolojinin bu denli geliştiği günümüzde, ülkeye giriş ve çıkışların, doğum ve ölümlerinin belli olduğu bir ülkede bu tip geri kalmışlıklar yok artık,
Güney Kıbrıs’ta da bu çerçevede nüfus sayımına 1 Ekimde başlandı.
İnsanlar evlerine kapatılmadan belirlenen bir yöntemle sürektedir.
Yıllar öncesi, 74 öncesi, ben köyümün nüfusunu hiç hatasız istediğim gün öğrenebiliyordum.
Köy muhtarı günlük tutar gibi her gün, öleni, doğanı kaydederdi deftere,
Köyü terkedeni, köye yerleşeni kaydederdi deftere,
Dolayısı ile insanları eve kapatıp sayma gereği duyulmazdı.
Bugün,, o yıllarda yapılanlar teknolojinin bu kadar ilerlediği bir dönemde neden yapılamamaktadır ?
Muhtarlar yok mu şimdi? Yani her mahalle biriminin seçtiği muhtarlar,
Olmasına var muhtarlar ama bu muhtarlar başka muhtarlar,
Bu muhtarların çoğu bir siyasi partinin örgüt başkanı durumunda,
Konumları bu olunca da, görevleri, ilgili mahalle veya köye gelen gideni, öleni doğanı kaydetmek değil, kimin kızına iş, kimin oğluna arsa verilmesini takip etmek olmaktadır.
Düşünebilir misiniz, bugün oldu, ben bu yazıyı yazarken, bu nüfus sayımının hangi hafta yapılacağı netlik kazanmadı,
27 Kasım olarak açıklanan tarih, daha sonra 4 Aralık da olabilir şeklinde askıya alındı,
Sayım için istihdam edilen personel ödeme yapılmadığı için eylem yapmakta,
Her konuda olduğu gibi bu konuda da tam bir rezalet daha sergilenmektedir,
Bir de şu gerçeğe değinelim: Nüfus sayımı olsa ne olacak, olmasa ne olacak?
İnsanları eve kapatıp neyi sayacaklar ki..
Dağlardaki şantiye binalarında, barakalarda yaşayanları kim sayacak,
Saysa ne olacak, saymasa ne olacak,
Bugün saydığı nüfusun yarın ne kadar olacağının bilinmediği bir yerde ha sayım yapmışsın ha yapmamışsın!
Nüfus, elbette sayımlar yoluyla belirlenir. Nüfus sayımları seçmenlerin belirlenmesinin yanı sıra başka pek çok amaç için de yapılmaktadır. İlk nüfus sayımlarının temel amacı askeri gücü belirlemek, vergilendirme için kolaylık sağlamaktı ve yalnızca erkekler dikkate alınıyor, kadınlar ve çocuklar göz ardı ediliyordu.
Düzenli sayımlar yakın tarihlidir.. Nüfus sayımları yoluyla bir yerleşim birimindeki insan grubunun demografik özellikleri ortaya konur. Yaş ve vücut yapısı, ekonomik ve sosyal durum gibi. Düzenli sayımlar, nüfusun artış hızı, ölümler, doğumlar ve göçler gibi demografik göstergelerin gidişatını belirlenmesine olanak tanır ancak tüm dünyada, her ülkenin farklı nüfus sayım uygulamaları (yineleme süresi, güvenirlik vb.) nedeniyle tüm dünya nüfusu hakkında sağlıklı verilere ulaşmak güçtür.
20. yüzyıldan önce yapılan nüfus sayımlarının özellikleri genel olarak çok dar amaçlara hizmet etmek için ( Asker ve vergi alma işlemleri) yapılmaktaydı. Bu nüfus sayımları belirli aralıklarla yapılan periyodik sayımlar değildi. Bu sayımlarda elde edilen bilgilerin bulunduğu istatistikler yeterince tutulmamış ve değerlendirilememiştir. Ülkeler arasında bir birlik ve uygulamada ortaklık yoktu. Dünya ülkeleri kendilerine göre değişik sayım yöntemleri kullanıyordu. ve sonuçları sıhhatli değildi ve düzenli olmadığı için dünya nüfusu hakkında yeterli bilgiler vermiyordu.
Modern nüfus sayımlarının amaçları ise, okuma yazma bilmeyen nüfusun belirlenmesi ve buna göre okuma yazma seferberliğine başlanması, işsizlerin sayısının belirlenmesi ve buna göre iş sahalarının açılması, okula başlayacak çocuk sayısının belirlenmesi ve ona göre okul ve derslik yapılması, ülkelerin ihtiyacı olan öğretmen, doktor, mühendis vb. ihtiyacını belirlemek, ülkelerin nüfus artış hızını tespit etmek ve nüfus planlamasının yapılması veya nüfus artırma çalışmalarına başlanması, ülke kaynaklarının tespiti ve nüfusa göre kullanımının planlanması, ülkelerde meydana gelen nüfus hareketlerini tespit etmek ve bunun ortaya koyacağı sonuçlara gerekli önlemler almak için yapılmaktadır.
Nüfus sayımları ile nüfusun sayısı ile bireylerin doğum tarihleri, doğum yerleri, eğitim durumları, cinsiyetleri, meslek durumları, nüfus artışı gibi bilgiler elde edilir. Buna nüfus istatistikleri denir. Nüfus istatistiklerinden faydalanarak nüfusun ortaya çıkarabileceği problemleri önceden tespit etmek ve bunlara önlem almak mümkündür.
Bir ülkenin kalkınmasında alınan kararların amaçlanan hedeflere ulaşması için ülkenin mevcut kaynaklarının bilinmesi gerekir. Bu kaynakların en önemlisi insan kaynaklarıdır. Bir ülkede nüfusun miktarı, nitelikleri, yaş gruplarına göre, ekonomik faaliyetlere göre dağılımı, cinsiyet yapısı gibi özelliklerin bilinmesi gerekir. Bir ülkenin gerçekçi bir kalkınma planlaması ancak nüfusun niteliklerinin bilinmesi sayesinde yapılabilir. Modern nüfus sayımları da bu nitelikleri ortaya koymak için yapılmaktadır. Ayrıca nüfus artışının ortaya koyacağı sorunları önceden tespit etmek ve bunlara önlemler almak ve sorunları çözmek için gerekli planlamalar bu bilgiler sayesinde yapılabilmektedir
Durum bu. Modern dünyada nüfus sayımları geleceklerini planlamak için önemlidir,
Ancak bizim gibi Ankaradan yönetilen göstermelik yönetimlerin bulunduğu bir coğrafyada yapılacak bir nüfus saymının hiç bir anlamı yoktur.
Kimin yurttaş, kimin seçmen olduğunun bilinmediği, Kıbrıslının hiçbir iradesinin kalmadığı bir yerde nüfus sayımı göstermelik bir işlem olacaktır,
Bundan once birkaç kez yapılmadı mı bu şekilde nüfus sayımları,
Peki kim öğrenebildi sonuçlarını?
Bu kez farklı mı olcak? Herşeyin Ankara’nın kontrolunda olduğu bir yerde bu mümkün mü?
Elbette ki mümkün değildir ve mümkün olmayacaktır.