(KHA) Kıbrıs’ın Avrupa Birliği Daimi Temsilcisi, Büyükelçi Kornelios Korneliu, Kıbrıs’ın ilk kez Temmuz ayında üstleneceği AB Konseyi başkanlığı’nın Kıbrıs Cumhuriyeti için bir “olgunluk sınavı” olacağını belirtti.
Korneliu Kıbrıs Haber Ajansı’na (KHA) mülakatında, “Kıbrıs’ın AB başkanlığının kalbinin, AB’nin başkenti Brüksel’de, daha belirgin bir şekilde Kıbrıs’ın AB Daimi Temsilciği’nde atacağını”, “başkanlığın gücünün günlük olarak sınavdan geçeceğini” söyledi.
Korneliu, başarılı bir AB Başkanlığının, anlamlı bir şekilde Kıbrıs’ın siyasi arenadaki yerini güçlendireceğine, karşılığında bunun 1974’teki Türk işgalinden bu yana bölünmüş olan ülkenin yeniden birleşmesi çabalarına katkıda bulunacağına işaret etti.
Kornelios Korneliu, Kıbrıs’ın altı aylık dönem başkanlığı sırasında AB başkanlığıyla ilişkilerini donduracağını resmi olarak belirten Türkiye’nin Avrupa Konseyi’nin Türkiye’nin tutumuyla ilgili son görüşünü dikkate alması gerektiğini vurguladı.
Korneliu, bir seçenek olarak Türkiye’nin elde edeceği tek şeyin AB müzakere sürecini daha da karmaşık hale sokmak olacağını kaydetti.
Avrupa Konseyi’nin Aralık 2011’deki kararında 27 AB üyesi ülkenin devlet ve hükümet başkanları, Birlik Anlaşması’nda AB’nin ana kurumsal özellik olan “Konsey Başkanlığı’nın görevine tam saygı gösterilmesi”ne yönelik çağrıda bulunmuştu.
Kıbrıs’ın AB Başkanlığı sırasında müzakere edilecek en zor konuların neler olacağı sorusuna Korneliu, en zor olan konulardan birinin Çok Yıllı Mali Çerçeve olabileceğini, müzakerenin 2012’nin sonuna kadar kapanması, Avrupa Sığınma Sistemi’ne de Kıbrıs’ın Başkanlığı sonunda karar verilmesi gerektiğini, bunun yanında Euro Bölgesi’ndeki krizin de zor konulardan biri olacağını belirtti.
Kıbrıs’ın Avrupa Birliği Daimi Temsilcisi, Büyükelçi Kornelios Korneliu, “Yakın zamanda nihai haline gelecek olan bizim kendi önceliklerimizin yanında, önceki başkanlıktan, Danimarka’dan kalan konularla da ilgilenmemiz gerekecek” şeklinde konuştu.
Kıbrıs’ın dönem başkanlığını üstlendiği altı ay boyunca AB’la ilişkileri donduracağını söyleyen Türkiye’nin duruşu konusunda Kıbrıs’ın AB Başkanlığı’nın ne düşündüğü sorusuna Kornelios Korneliu, Türkiye’nin bu tutumuna Avrupa Birliği’nin, Avrupa Konseyi’nin ve son olarak geçen yıl AB Dışişleri Bakanlığı tarafından yanıt verildiğini hatırlattı.
Korneliu, “Türkiye mesajı almıştır. Nasıl hareket edeceği, nasıl tepki vereceği diğer her birliğe aday ülke olarak Ankara’nın bileceği iştir. Aksi takdirde Türkiye’nin tek elde edeceği AB müzakere sürecini daha da karmaşık hale getirmektir. Türkiye beğense de beğenmese de Kıbrıs Cumhuriyeti 1 Temmuz’dan itibaren altı aylık bir süre için AB Konseyi Başkanlığı’nı üstlenecektir” dedi.
AB Başkanlığı’nı üstlenecek ülkenin görevinin ulusal konuları veya ikili sorunları desteklemek veya ikili sorunları çözmek olmadığını ifade eden Kıbrıs’ın Avrupa Birliği Daimi Temsilcisi, Büyükelçi Kornelios Korneliu, “AB Başkanlığı’nın ulusal sorunları desteklemek ve çözmek için istismar etmeye çalışmak talihsizlik olacaktır. Avrupalı bir şekilde, Kıbrıs’ın modern yüzünü öne çıkaracak şekilde hareket etmeli ve bir devlet olarak güvenilirliğimize vurgu yapmalıyız” şeklinde konuştu.
Kıbrıs’ın Avrupa Birliği Daimi Temsilcisi, Büyükelçi Kornelios Korneliu, Kıbrıs sorununa çözüm bulmak BM gözetiminde yapılmakta olan müzakerelerdeki gelişmelerin AB başkanlığının yansıra devam edeceğini, ancak başka düzeyde devam edeceğini, AB başkanlığı çerçevesinde devam etmeyeceğini bildirdi.
Başarılı bir AB Başkanlığı’nın önemli bir şekilde devleti güçlendireceğini, siyasi arenada uluslararası güvenilirliğini ve prestijini artıracağını belirten Korneliu, bunun karşılığında başarının Kıbrıs’ın durumunu güçlendireceğini ve Kıbrıs sorununun çözün çabalarına katkıda bulunacağını ifade etti.
Büyükelçi Kornelios Korneliu, “Benim görüşüme göre Kıbrıs Cumhuriyeti’nin AB başkanlığı, altı yıllık bir üyelikten sonra Avrupa Birliği’nin bir üyesi olarak Kıbrıs için bir olgunluk testi olacaktır” dedi.
Korneliu, Kıbrıs’ın başkanlığı sırasında, Avro bölgesindeki krize bağlı olarak Avrupa Konseylerinin sayısının artmasının beklendiğini, Brüksel ve Lüksemburg’da Kıbrıs’ın başkanlık edeceği 60’ı aşkın bakanlık toplantısının yapılacağını söyledi.
Kornelios Korneliu, bundan başka, Konseyin çalışma gruplarının yaklaşık 1500 toplantı yapacağını, bütün toplantıların Kıbrıslılar tarafından yönetileceğini, ayrıca 15’i gayri resmi bakanlık konseyleri olmak üzere çok sayıda toplantının da Kıbrıs’ta yapılacağını duyurdu.
Kıbrıs’ın AB Başkanlığı’nın Brüksel ve Strazburg’taki Avrupa Parlamentosu toplantılarında da temsil edileceğine işaret eden Korneliu, Kıbrıs’ın, Lizbon Anlaşması’nın onaylanmasından sonra önemi artan Avrupa Parlamentosu’nun görevine büyük önem verdiğini vurguladı.
Kornelios Korneliu, bütün bakanlıklardan, Devlet Hukuk Dairesi’nden, Planlama Bürosu’ndan Kıbrıslı memurların, dahil Brüksel’deki Daimi Temsilcilikte görevli Kıbrıslıların sayısının, bunun yanında Avrupa Komisyonu’nda çalışan Kıbrıslıların altı aylık AB başkanlığı sırasında 200’e çıkarılacağını kaydetti.
Üçlü başkanların ilki Polonya’nın Kıbrıslılardan daha çok memuru bulunduğunu, Danimarka’nın memurlarının ise daha az olduğunu, ancak bunun coğrafik uzaklıkla ilgisi bulunduğunu da belirten Büyükelçi, Konseyin çalışma gruplarıyla ilgili AB başkanlığı’nın görevlerinden de bahsetti.
Korneliu, AB üyesi ülkeler arasında değişik görevler arasında doğru dengeyi bulmak için başkanların karar verme görevlerinin olacağını, bazı konuların bazı üye ülkeler için hassas ve önemli olduğuna işaret etti.
Kornelius Korneliu, dolayısıyla Kıbrıs başkanının rolünün, üye ülkelerin çıkarlarını korumak, bütün Avrupa Birliği’nin ve birlik vatandaşlarının çıkarları için uzlaşma, görüş birliği bulmak olması gerektiğini anlattı.
Büyükelçi Korneliu, bir anlaşmanın çalışma grupları düzeyinde olmaması halinde, konunun Daimi Temsilciler Komitesi’ne (COREPER) veya AB Başkanlar Konseylerine başvurulacağını da belirtti.
Kıbrıs Cumhuriyeti Mayıs 2004’te Avrupa Birliği’ne tam üye olmuştu. Kıbrıs AB Konseyi başkanlığını Temmuz-Aralık 2012 tarihleri arasında üstlenecek.
Kıbrıs, Türkiye’nin istilası ve adanın % 37’sini işgali dolayısıyla 1974’ten bu yana bölünmüş bulunuyor.
Kıbrıs Cumhuriyeti’ni devlet olarak tanımayan tek ülke Türkiye oluyor. Kıbrıs’ın tanınması, Türkiye ve Avrupa Birliği arasında Ekim 2005’te imzalanan müzakere çerçevesinde Ankara’nın yükümlülükleri arasında bulunuyor.