FİLELEFTEROS gazetesinin bugünkü ana haberi Cumhurbaşkanı’na yönelik hakaretten dolayı haklarında soruşturma başlatılan kişilerin dosyalarının tekrardan incelenmeye alınması. Gazeteye göre, Başsavcı bu kişiler yargılanmaksızın davalarının kapatılması amacıyla dosyalarını tekrardan incelemeye aldı. Böylesi beş dava mahkemelerde bulunuyor.
Gazetenin diğer haberlerinden bazıları
– Greentree’de mülkiyetle ilgili belge ve dönüşümlü başkanlıkla ilgili düşünceler sunuldu. Taraflar mülkiyet konusunda geçen Eylül ayında ortaya koydukları görüşleri tekrarladılar. Şimdi bu konuda hafta içinde veriler sunma konusunda da taraflar arasında anlaşma var. Birleşmiş Milletler bu konuda tam veri istiyor. Elde edilen bilgilere göre, Türk tarafı temel tezi olan mülklerin takası, tazmini ve sona bıraktığı iadesi hakkında bir dizi kriteri ortaya koydu. Bu kriterlerle özünde Kıbrıslırumların geri dönmesi ve mülklerini alıp yerleşmesi seçeneğini ortadan kaldırıyor. Türk tarafı askeri ve ormanlık alanlardaki, kullanılamaz olan toprakları herhangi bir kriter ortaya koymaksızın geri vermeyi kabul ediyor. Bu üç kategorinin ne kadar bir alanı kapsadığı ise belirtilmiyor. Özersay bir tartışmada askeri bölgelere herhangi bir atıfta bulunulamayacağını ve bunun yasadışı devlette ceza davası açılması anlamına geldiğini söyledi. Bu üç kategorinin işgal altındaki bölgedeki Kıbrısrum mallarının %15’ine tekabül ettiği tahmin ediliyor. Kısaca bu belge temelinde Türk tarafı ancak kullanılmayan mülklerin geri verilmesini tartışıyor. Bütünsel anlaşmadan etkilenecek olan askeri bölgelerde bin vatandaş ile üç köy var. Ormanlık bölgeler ile kilise topraklarını da tartışan Türk tarafı bunu yaparken aynı anda yasadışı devletin tüm idari uygulamalarının kabul edilmesini talep ediyor. Yani yasadışı devletin Kıbrıslıtürklere ve yerleşiklere verdiği mülkiyet belgeleri ve koçanların yasal olarak kabul edilmesini istiyor. Bu yaklaşımla, temelde mülklerin yasal sahiplerinin hakları tanınmıyor. Bu arada Türk tarafının tezine göre toprak düzenlemeleri çerçevesinde Kıbrısrum yönetimine bırakılacak bölgelerdeki mülkler de yasal sahibine geri verilmeyebilir ve bugünkü kullanıcı bu bölgelerdeki evleri terk etmek zorunda değiller. Türk tarafı özgür bölgede Kıbrıslıtürklere ait malların da kişilere değil işgalci rejime ait olduğu görüşünde. Buna gerekçe olarak da Kıbrıslıtürklerin Kıbrısrum malı almak için bu haklarından feragat ettiklerini öne sürüyor.
– Greentree’de dönüşümlü başkanlık konusu da tartışıldı. Türk tarafı bu konuda masaya bir öneri koydu. Bu öneriye göre, Türk tarafı dönüşümlü başkanlığın uygulanmasından dokuz yıl sonra çapraz ve ağırlıklı oy uygulamasının olabileceğini kabul ediyor. Bu konudaki kararın senato tarafından alınmasını istiyor. Her iki toplumdan 60’ar senatörden oluşacak senatoda her toplumdan on kişinin karşı oy vermesiyle çapraz oy uygulamadan kaldırılabilecek. Birleşmiş Milletler uzmanları bu öneri üzerinde çalışarak köprü oluşturacak yeni bir öneri hazırladılar. Türk tarafının önerisinin özü korunurken senatodan talep edilen çoğunluk değiştirildi ve çapraz oyun kaldırılması için 60 parlamenterden 31’inin oyuna gerek olduğu önerisi ileri sürüldü. Kıbrısrum tarafı ise bunun senatonun önüne bir paket olarak götürülebileceği görüşünde. Yani böylesi bir oylamanın dönüşümlü başkanlığı da kapsaması gerektiği görüşünde.
POLİTİS gazetesinin bugünkü ana haberi dört golf sahası inşası için var olan engellerin Bakanlar Kurulu’nun kararı ile kaldırılması. Gazeteye göre, Lanitis Grubu’nun yapmayı planladığı dört golf sahasının önündeki engeller böylece kaldırılıyor. Bakanlar Kurulu geçen Salı günkü toplantısında bu konuda karar aldı. İlgili karar, bakanlardan oluşan bir komitenin ilgili önerisi sonrası Şehir Planlama Dairesi’nin de raporu temelinde alındı. Golf sahalarına su verilmesini yasaklayan 2009 kararı da yeniden düzenlendi ve deniz suyu arıtma tesislerinin fiyatı temelinde golf sahalarına su verilmesine onay çıktı.
Gazetenin diğer haberlerinden bazıları
– Başpiskopos’un dün kiliselerde okunan konuşma metninde, eğitimde Helenliğin tekrardan gündeme getirilmesi çabası görüldü. Başpiskopos bu metinde Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluşundan sonra ilk kez eğitimde Helenizm’in ve Helen köklerin ortadan kaldırılması yönünde bir çabanın görüldüğüne dikkat çekti. Başpiskopos daha sonra yaptığı bir açıklamada ise kötü gidişatın Cumhurbaşkanı Hristofyas ile başlamadığını, daha önceden başlayıp şimdi de devam etmekte olduğunu söyledi. Başpiskopos’un dünkü açıklaması sırasında Eğitim Bakanı Yorgos Dimostenus’a yönelik herhangi olumsuz bir ifade kullanmaması da dikkati çekti. Hatta kendisiyle yaptığı temaslardan Bakan hakkında olumlu bir izlenim edindiğini gösterdi.
– Ana muhalefet partisi başkanı Nikos Anastasiadis dün yaptığı bir açıklamada Kıbrıs sorununa ilişkin Birleşmiş Milletler’e verilen çözüm çerçevesi belgesinin hala daha kendilerine verilmemesi nedeniyle hükümeti eleştirdi. Buna yanıt veren Hükümet Sözcüsü Stefanos Stefanu ise bu belgenin kısa süre içerisinde partilere verileceğini söyledi.
ALİTYA gazetesinin bugünkü ana haberi Kıbrıs sorunu. Gazeteye göre, Birleşmiş Milletler çok katılımlı toplantı ile ilgili bir çerçeve hazırladı. Birleşmiş Milletler tarafların Mart ayı sonuna kadar yürütme erki, mülkiyette iade ve takas, yerleşikler, egemenlik, dış ilişkiler, Avrupa Birliği birinci hukuku ve toprak konusundaki müzakerelerin yapılmasını istiyor. Ban Ki Mun ile ekibi dört gözle çok katılımlı toplantının gerçekleşmesini arzuluyorlar ancak bunun başarısız olmasının söz konusu olması halinde gerçekleşmesi için davette bulunmanın anlamı olmayacağını da görüyorlar. Dimitris Hristofyas çok katılımlı toplantıyı ret ettiğini net olarak ortaya koydu. Ancak ortaya koyduğu koşulların gerçekleşmesi durumunda uluslararası bir konferansa katılmayı kabul ediyor. Eroğlu ise Greentree’de yol haritasını aldı. Şimdi Genel Sekreter’in talep ettiği mülkiyetle ilgili verileri ortaya koyması bekleniyor.
Gazetenin diğer haberlerinden bazıları
– Toplu taşımacılıkta taraflar uzlaşmaya vardı. Bu uzlaşma sonucu Baf haricinde diğer kentlerde otobüsler bugün sabah saatlerinden itibaren çalışmaya başlayacak.
– DİKO’ya göre Annan planıyla yeni bir “2004 Burgenstok” senaryosunun arifesinde bulunuluyor. DİKO’nun geçen haftaki Ulusal Konsey toplantısına sunduğu belgede bu görüş ileri sürülüyor. DİKO’nun bu belgesi dün basına da verildi. DİKO’nun belgesinde ciddi endişe ifade ediliyor çünkü son Greentree görüşmesinde dar bir takvimin belirlendiği, Kıbrısrum tarafının hem yöntemde, hem de özde bir çerçeveye sıkıştırıldığı üzerinde duruluyor. DİKO artık kesin bir tehlike olarak gördüğü tuzaklardan derhal kurtulmak gerektiğini de belirtiyor.
HARAVGİ gazetesinin bugünkü ana haberi Yunanistan hükümetinin Troyka ile devam eden görüşmeleri. Gazeteye göre, Yunanistan hükümetiyle Troyka arasında dün Yunanistan’da devam eden müzakereler tam bir kâbusa dönüştü. Tartışmalarda ağırlık iş konularında ve bu konuda baskılar sürekli artıyor. Bu görüşme sonrası Yunanistan Başbakanı hükümete destek veren parti liderleriyle beş saatlik bir değerlendirme toplantısı yaptı. Bu toplantı sonrası herhangi bir açıklama yapılmazken toplantılara devam edilmesi bekleniyor. Troyka ise taleplerinden geri adım atmıyor ve kamudan 15 bin çalışanın işine son verilmesini, asgari ücretin aşağı çekilmesini, ücretlerin dondurulmasını, 13. ve 14. maaşların kaldırmasını istiyor.
Gazetenin diğer haberlerinden bazıları
– Hükümet Sözcüsü Stefanos Stefanu DİSİ’nin, Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi tezlerini diğer muhalefet partileriyle uyumlaştırmaya çalıştığını söyledi ve DİSİ Başkanı Nikos Anastasiadis’in mutasyona uğrarken sürekli çelişki içinde olduğuna dikkat çekti. Anastasiadis’in Ulusal Konsey’de bilgilendirme yapılmadığı şikâyetinde bulunduğunu, benzer görüşleri Papadopulos döneminde de yaptığını, Papadopulos’un Konsey’i hor gördüğü yönünde suçlayarak DİSİ’nin Ulusal Konsey’i terk ettiğini hatırlatarak özellikle de Kleridis’in gizli görüşmeleri döneminde kimsenin hiçbir bir şey bilmediğini ancak Anastasiadis’in o dönem herhangi bir sorununun olmadığının da altını çizdi. AKEL Basın Sözcüsü Yorgos Lukaidis de DİSİ Başkanı Nikos Anastasiadis’in bugün Papadopulos’u döneminde kolektiflik ve Ulusal Konseyi çalıştırma biçimi nedeniyle göklere çıkardığını belirtti ve bunun bir mutasyon olduğuna dikkat çekti.
– Son yıllarda devlet bütçesinden eğitime ayrılan meblağlar arttırıldı. 2007 yılında eğitime ayrılan miktar bütçenin %7,1’ine denk iken, 2010 yılında bu oran %8,1’e çıkarıldı. Eğitim Bakanı Yorgos Dimostenus’a göre, Kıbrıs Avrupa Birliği bünyesinde eğitime en yüksek kamu yatırımı yapan ülke konumunda. Ancak en azından uluslararası araştırmalarda bu yatırımın sonuçları görülmüyor. Kıbrıs matematik, fizik ve dil eğitiminde son sıralarda yer alıyor.