YKP-fem açıklaması şöyle:
İngiliz döneminden kalan Fasıl 154 Ceza Yasası’nın 171. maddesi erkeklerin eşcinsel ilişkisini cezalandırmaya ve homofobiyi normalleştirerek bütün yasama, yürütme ve yargı kurumlarının suç ortaklığıyla temel insan hakkı ihlallerine devam ediyor. Kıbrıs’ın güneyinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gidilmesinin ardından 2002 yılında yürürlükten kaldırılan bu madde, adanın kuzeyinde bir sene içerisinde karşımıza çıkan bu üçüncü defa çıkmıştır. Son olayda, cezaevinde bulunan iki yetişkin erkek aleyhine cinsel ilişkiye girdikleri gerekçesiyle ceza davası getirilmiştir. Cezaevinde heteroseksüel bir cinsel ilişki sadece ‘disiplin’ meselesiyken, cinsel ilişkinin iki erkek arasında olmasından ötürü olayın mahkemeye taşınması ve hücre cezasında olmaları gerekçesiyle avukatlarla görüştürülmemeleri hem LGBTQ (Lezbiyen Gey Biseksüel Transeksüel ve Kuir) haklarının, hem de adil yargılanma hakkının ihlalidir.
Nerede verilen sözler?: Daha birkaç ay öncesinde yaşanan tutuklama olayları bağlamında eşcinsellik ve 171. Madde kamuoyu tarafından uzun uzun tartışılmış ve Cumhurbaşkanı da dahil bazı politikacılar yasanın değiştirilmesiyle ilgili destek belirtmişken, neden şu anda bu utanç yasası hala daha yürürlüktedir ve kullanımı hiçbir müdahaleye maruz kalmamaktadır? Eğer siyasilerin niyetleri samimiyseydi, atılımları imaj çalışmasından ve tepkilere verecek başka cevaplarının olmamasından ibaret değilseydi, neden bu yargılanmalara sessiz kalınıyor? Yoksa polis devleti tarafından insanların hayatlarına atılmış bu resmi küfür, Kıbrıs’ın parsel parsel satılmasına dair yasaların, göç yasasının ve benzerlerinin kolayca geçebildiği Cumhuriyet Meclisi’nin gündemine oturabilecek kadar belirli çıkarları tatmin etmiyor mu?
Medya yine suç ortağı: Konuyu yayınlarıyla kamuoyunun gündemine taşıyan gazeteler ise gazetecilik etiğine uygun davranmayarak, mahkemeye çıkarılan şahısların isimlerini, uyruklarını ve fotoğraflarını deşifre etmeye devam ediyor. Yayın organları ne yazık ki sosyal sorumluluk ilkeleriyle hareket etmek yerine, bir insan hakkı ihlali olan 171. Maddeyi sorunsallaştırmıyor, yıllardır başta Homofobiye Karşı İnsiyatif Derneği’nce yürütülen 171. Maddenin kaldırılması kampanyasından bahsetmiyor, daha birkaç ay öncesinde birçok örgütün dayanışarak giriştiği eylemlilik halini görmezden gelip hiçbir şey olmamış gibi davranıyor.
Unutulduysa yenileyelim:
‘’Homofobik devlet istemiyoruz! Derhal devlet eliyle işlenen bu yasal suçun düzeltilmesi adına Ceza Yasası’nın 171. Maddesinin kaldırılmasını, yasalara açık bir şekilde eşitlikçi ve özgürlükçü maddelerin eklenmesini, tutukluların serbest bırakılmasını, ve yıllardır nefreti besleyen bu ve benzeri yasaların hayatlarına dokunduğu insanlardan özür dilenmesini talep ediyoruz!
Homofobik medya istemiyoruz! Nefret söylemlerini besleyen medya kurumlarına ve yazarlara karşı önlem alınmasını, gazetecilik etiklerinin haber yazarken temel alınmasını, ve sevginin değil nefretin suç sayılmasını talep ediyoruz!’’