YKP Yürütme Kurulu Sekreteri Murat Kanatlı, son siyasal gelişmeleri değerlendirdi. Konu ile ilgili açıklama şöyle:
Kıbrıs’ın kuzeyinde yaşananların hızına kimse yetişemiyor…
Eğitim sistemine karşı uzun zamandır devam eden saldırılar son yıllarda daha da sistematikleşti ve hız kazandı. Gülen Cemaati kontrolündeki Doğa Koleji ile bu işin sınırlı kalmayacağı belli idi. Önce Haspolat Meslek Lisesinde İlahiyat Bölümü açıldı, sonra İlahiyat Lisesi için Vakıflara ait Haspolat’taki arazinin tahsis edildiği haberleri basına yansıdı. KTOEÖS, Haspolat Meslek Lisesinde gerici eğitimin yaygınlaşmasına karşı aylardır direnmekte…
Üniversiteler sorunu devam etmekte. Böylesi koşullar önce TC Elçiliği ve yardım heyeti desteği ile ODTÜ Kıbrıs’ın kuzeyinde kampüs açtı. Şimdi de İTÜ Mağusa’ya yerleşmekte. Yalnız denizcilik alanında eğitim vereceği açıklanmasına rağmen yabancı diller okulu açarak DAÜ’ye alternatif olduğunu ilan etmiş oldu. Onun da elçilik ve yardım heyeti destekli olduğuna şüphe yok!
Şimdiki gündem Çukurova Üniversitesi… Kıbrıs konusunda görüşmelerin sürdüğü, toprak konusunun masada sıcak bir başlık olarak durduğu koşullarda Karpaz Bölgesinde Çukurova üniversitesine dönümlerce arazi verilmesi ilginçtir. Ancak bunun yanında geçen yıllarda Türkiye’de çıkan haberlerde Çukurova Üniversitesi Rektörü Alper Akınoğlu, hakkında “İhaleye Fesat Karıştırma, Edimin İfasına Fesat Karıştırma, İrtikâp, Görevi Kötüye Kullanma, Resmi Belgede Sahtecilik” gibi bir dizi suçlama söz konusu… Adı geçen rektör geçen gün Kıbrıs’taydı ve İskele’de incelemelerde bulundu, bazı üst düzey yetkililerle görüştü…
TC yardım heyeti kontrolünde Kıbrıs’ın kuzeyine yardım adı altında ayrılan bütçeden TC menşeli üniversite ve kolejlere para aktarılması ve bunun Kıbrıslı Türklere bir nevi borç veya hibe olarak veriliyor diye lanse edilmesi zaten dikkat çekiciydi. Bunun yanında adı yolsuzluk olaylarına karışan şaibeli rektör ve üniversite yöneticilerin olduğu kurumlar, cemaat bağlantılı grupların da yardım edilenler listesinde olması konuyu daha da ilginç kılmakta…
Petrol dolum tesisi konusunda ÇED raporu hazırlandığı söylendi. KTMMOB bile ÇED raporu aleyhine açıklama yayınladı. O zaman bu ÇED raporu nasıl hazırlandı. ÇED raporu hazırlanma sürecinde bazı yetkililer yerinde inceleme için Türkiye’ye götürüldüler. Ciddi kaynaklardan elde edilen bilgilere göre TC yetkililerden bu projenin onaylanması için ‘tavsiyeler’ ve ‘baskılar’ yapıldığı haberleri vardır.
Benzer şekilde TC menşeli bir müteahhitlik firmasının buraya gelerek bazı yarım kalmış inşaatları tamamlamak için aldığı artık herkes tarafından biliniyor. Gene ayni şekilde bu firmanın buradaki işlerinde yardımcı olunması için elçilik ve bazı TC yetkililerin ‘ricaları’ olduğu da gazetelerde haber olarak yayınlandı, Müteahhitler Birliği’nin açıklamalarına yansıdı…
Özelleştirmeler konusunda TC’li Bakan Beşir Atalay’ın açıklamaları hala tazedir. Bunu destekler şekilde EL-SEN hükümet uzlaşması sonrası TC elçisi Halil İbrahim Akça’nın açıklamaları mevcuttur. TC’li elçi ve yetkililerin telefon ve elektriğin özelleştirilmesi konusunda ‘tavsiye’ ve ‘baskıları’ nın devam edeceği anlaşılmaktadır…
Tarım ve hayvancılıkta bir süredir sorunlar devam etmekte… Geçen yıl patateste hastalık olduğu iddiası ile tırlar Mersin limanından dönmüştü, üreticiler kasıtlı demişti, şimdi de narenciye döndü… Bu arada geçen haftalarda süt konusu da patlamıştı. Tüm bunlar Kıbrıs’ın kuzeyinde de tüketilen ürünler. İnsan sağlığını bu kadar yakından ilgilendiren bir konuda tatmin edici bir açıklamada yapılmadı… Bu sorunlar bu alandaki ürünlerin de Kıbrıs dışından karşılanmasını teşvik edeceği açıktır.
Özellikle Koop-süt’ün özelleştirme listesinde olduğu böylesi bir dönemde, ortaya çıkan tüm bu sorunların tesadüf olduğunu düşünmek zordur.
Böylesi koşullarda herkes sokaktadır.
Ancak bazı kesimler bunların faturası UBP ye çıkarılırsa sorunların çözüleceğini düşünmektedir.
Hangi taşı kaldırsak altından TC yetkilileri çıkmaktadır.
Bu koşullar altında YKP bir kez daha, Ankaranın yerel acentalarnın değiştirilmesi ile sorunun çözülmeyeceğini vurgular!
YKP, bir kez daha sokaktan iktidar için mücadelenin doğru zeminde yükseltilmesi çağrısı yapar…