BES Başkanı Savaş Bozat imzası ile yayınlanan açıklama şöyle:
Belediye Emekçileri Sendikası ile Lefkoşa Türk Belediyesi arasında imzalanan şahit olarak da İçişleri ve Yerel Yönetimler Bakanı Nazım Çavuşoğlu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Şerife Ünverdi’nin de imza koyduğu protokol maalesef Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Cemal Bulutoğulları tarafından ihlal edilmiştir.
Protokolda yer alan ve Belediye Meclisinden de onaylanan “Daimi İşçi” kadrosuna geçen 136 kişinin “Daimi işçi” kadrosuna alınmaması ve ayrıca Aile Yardımı ödeneklerinden yararlanamayan ve protokol gereği yararlanacakları konusunda imzalanan protokolün 2.maddesi toplam memur sayısı ile birlikte 484 olan personele ödenmemiştir.
Çalışanlar adına yıllardır yatırılmayan İhtiyat Sandığı Primlerinde yapılan düzenleme ile işveren katkısı %7.5 iken %5’e indirilmiş ve madde aynen uygulanmıştır.
Bu da şunu gösteriyor ki, çalışandan kesintiye gelince protokol işverenin aklına geliyor ve sorumluluğunu yerine getiriyor ancak, ödenmesi gerekli miktar söz konusu olduğunda çalışandan acımasızca kesiyor.
Bu gelişmeler de şunu gösteriyor ki, grev süresince söylediğimiz Lefkoşa Türk Belediyesi çalışanlarındır. Cemal Bulutoğulları’nın çiftliği değil söylemimizde ne kadar haklıymışız.
Grev süresince Lefkoşa Türk Belediyesi Cemal Bulutoğulları tarafından batırıldı söylemimize karşılık bir daha ağzınızdan bu laf çıkarsa aleyhinize dava açacağım tehditi ile karşılaştık.
Bu da onu gösteriyor ki, bu söylemimizde de haklıymışız.
Grev süresince bu söylemler devam ederken Sayıştaylık tarafından belgelenen belediye borçları ve Ocak ayı maaşlarının ödenmesi için belediye meclisi kararı ile yapılan borçlanmanın yasalara aykırı olduğu ve olumlu oy kullanan belediye meclis üyelerinden en geç 29 Şubat 2012 tarihine kadar yazılı savunma isteyen Sayıştaylık kurumunu da iş bilmezlikle suçlayan ve hazırlanan belgenin yalan, yanlış ve iftira olduğunu söyleyen yine Belediye Başkanımız Cemal Bulutoğulları idi.
Tüm bunlar kamuoyu önünde seyrederken ne belediye meclisini, ne Sayıştaylık kurumunu, ne sendikamızı ne de şahit olarak protokole imza koyan iki bakanı ve dolayısıyla hükümetini yok sayan bu zat’ın o makamda oturması ve/veya oturtulması konusunda hükümetin devreye girip soruna çare üretmesi gerekmektedir.
Bundan sonraki süreçte Belediye Emekçileri Sendikası olarak tüm yasal haklarımızı kullanarak olayın üzerine gideceğimizi bildirirken bugünden itibaren de vereceğimiz mücadelenin sloganının “YA İMZASINA SAHİP ÇIKACAK YADA GELDİĞİ GİBİ OLMASA DA GİDECEK” olduğunu bildiririz.