El – Sen Başkanı Tuluy Kalyoncu, yaptığı yazılı basın açıklamasıyla Kıb – Tek’in özerkleşme çalışmalarına başlanmasını beklediklerini belirtti. şöyle:
Kıbrıs Türk Halkı’nın elinde kalan ciddi varlıkların başında gelen Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nun tamamen veya kısmen özelleştirilmesine karşı duruşumuzu sergilemek ve AKSA isimli özel şirketin var olan anlaşmasının ek sözleşme ile uzatılmasına direnmek için başlattığımız direniş sonunda Bakanlar Kurulu, KIB-TEK’in idari ve mali yönden özerklik temelinde yeniden yapılandırılması için yasal çalışma başlatılmasına karar vermişti. Bu karar sonrası kurumun özerkleşmesine dönük yasa önerimizi ilgililere iletmiştik. Bu konuda oluşturulacak komitenin süratle oluşturulması ve çalışmalarına başlamasını beklemekteyiz.
29 Şubat 2011 tarihli Bakanlar Kurulu’nun, AKSA ile mevcut sözleşmeye ek protokol yapılması ve mevcut garantili alım miktarının artırımına ilişkin öneriyi kabul etmemesini, KIB-TEK’in sorunlarının anlaşılmaya başlandığı şeklinde değerlendirmek istemekteyiz. Avrupa Birliği’nde Polonya ve Macaristan’da garantili alım sözleşmelerinin AB Komisyonu tarafından iptal ettirilmesi konusunda Bakanlar Kurulu’nun da aynı noktaya gelmekte olmasını görmek bizleri sadece sevindirir. Umarız ki Malta ve Güney Kıbrıs’a verilen deregasyonlar da dikkate alınarak var olan sözleşmenin de iptal edilmesinin yolları aranır. KIB-TEK’in üretim kapasitesinin artırılması bizce en doğru tavır olacaktır. Bu konu, 2 Şubat 2012 tarihli Sayıştay Raporunda da açıkça belirtilmiştir.
Öte yandan ek protokol konusuyla ilgili olarak Bakanlar Kurulu’na giden raporun Kurum Müdürü tarafından 22 Şubat 2012 tarihinde yazılan kapak yazısının rapor üzerinden alınarak yerine ayni konuyla ilgili 6 Şubat 2012 tarihli görüşlerini içeren bir başka yazının konması ve Kurum Müdürünün görüşlerinin Bakanlar Kurulu’na yansımasının bilerek ve isteyerek engellenmesi affedilebilecek bir davranış değildir. Bu konunun basına yansıması karşısında Bakanlar Kurulu’nun ne tavır alacağını EL-SEN olarak bizler de beklemekteyiz. Sayıştay Raporuna da yansıdığı şekliyle ek protokolün imzalanması sonucunda oluşacak zararın boyutu düşünüldüğünde, evrak değişikliği yapılmak suretiyle Bakanlar Kurulu’nun yanıltılmaya çalışılması hiç de küçümsenebilecek veya görmezden gelinebilecek bir tavır değildir.