habergüncel haberHristofyas: Kıbrıs’ta çözümü teşvik için AB Başkanlığı’nı kullanmayacağız
yazarın tüm yazıları:

Hristofyas: Kıbrıs’ta çözümü teşvik için AB Başkanlığı’nı kullanmayacağız

Yeniçağ podcastını dinleyin

(KHA) — Cumhurbaşkanı Dimitris Hristofyas, uluslararası toplumu Kıbrıs sorununu çözmeye istekliliğinde ikna ettiğini, bu nedenle bazı Avrupa başkanlarının kendisinden Kıbrıs Cumhurbaşkanlığı’na yeniden devam etmesini istediğini söyledi.

Dimitris Hristofyas, Kıbrıs’ın 2012’nin ikinci yarısında AB Konseyi Başkanlığı’nı üstlenmesinin, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin varlığını yücelttiğine ve varlığının altını çizdiğine işaret etti ve “eğer başkanlığı Kıbrıs’ın çıkarına kullanacağız mesajını verirsek o zaman oyunu kaybederiz” uyarısında bulundu.

Kıbrıs sorunuyla ilgili dün televizyonda yayınlanan basın toplantısı çerçevesinde soruları yanıtlayan Hristofyas, Kıbrıs’ın AB Konseyi Başkanlığı’nı üstlendikten sonra da Kıbrıs sorunuyla ilgili müzakerelere devam etmeyi arzuladığı mesajını verdiğini, Türkiye’nin bunu reddetmesi durumunda o zaman Kıbrıs’ın bundan sorumlu olamayacağını belirtti.

Soruları yanıtlayan Hristofyas, 2013’te cumhurbaşkanlığına devam edip etmeyeceğine ilişkin soruya karşılık bunun gelişmelere ve sol görüşlü AKEL partisinin kararına bağlı olduğunu vurguladı.

Ulusal konuları teşvik etmek için Avrupa Konseyi Başkanlığı’nı Kıbrıs’ın niçin kullanmayacağı sorusuna Cumhurbaşkanı, “AB Konseyi başkanlığının bir AB kurumu olduğunu ve başkanlığı üstlenen her ülkenin üye ülkeler arasında tarafsız bir arabulucu olması ve sadece AB kararlarını teşvik etmesi gerektiği” yanıtını verdi.

Hristofyas, Türkiye’nin, Kıbrıs’ın yarım bir devlet olduğunu ve kendi çıkarlarını teşvik edeceği ve AB için zararlı olacağı iddiasıyla Kıbrıs Başkanlığı’nı baltalamaya, önemini düşürmeye çalıştığını hatırlattı.

Başkanlığın, uzun vadeli kamu maliye çerçevesi, yeni tarım politikası, mali kriz, bunun yanında diğer önemli konular gibi çok ciddi sorunlarla ilgilenmesi gerektiğine işaret eden Cumhurbaşkanı, “Eğer Başkanlığı Kıbrıs çıkarına kullanacağız mesajı verirsek oyunu kaybederiz, Kıbrıs’ta toplumdaki güveni kaybederiz. Türkiye’ye yanıtımız Kıbrıs’ın AB’nin eşit bir üyesi olduğu, Başkanlığı yürütmesi gerektiği gibi bütün diğer eşit AB üyesi ülkeler gibi yürütecektir” şeklinde konuştu.

Kıbrıs Cumhuriyeti unvanının başkanlık üstlenildiğini yükseleceğini kaydeden Dimitris Hristofyas, “Dolayısıyla başkanlığımızı yürütürken ulusal çıkarlarımızın aleyhine çalışmayacağız ama başkanlığı yürütmemiz ulusal faydalarımız olacaktır” dedi.

Kıbrıs sorunuyla ilgili olarak Avrupa Birliği’nin kendilerinin de savunduğu bazı kararlar aldığını ifade eden Cumhurbaşkanı, 1 Temmuz’dan sonra da müzakerelere devam etmesi için Türkiye’yi ikna edecek bir plan olup olmadığı sorusuna şu yanıtı verdi:

“Ya Mart ya da Nisan’da çok taraflı bir konferans çağrısı yapılacağı yönünde spekülasyonlar ve kınamalar vardır. Uygulamakta olduğumuz bir plan vardır. Bir konferans duyurulmayacaktır.”

“Greentree I ve II’de ve iki toplantı arasındaki sürede ilerleme olmamasında bizim sorumluluğumuz olmadığı konusunda ikna etmeyi sağladık. Öyle görünüyor ki Genel Sekreter bir çıkmaz olduğunu beyan etmeyecek ve böyle bir konferans çağrısı yapmayacaktır.”

Biz, 1 Temmuz’dan sonra müzakerelere devam etmek istediğimizi, bunu yapabileceğimizi, bunun planlarımız içerisinde olduğunu söyledik, buna açıklık getirdik. Eğer Türkiye bunu reddederse bunun bedelini biz ödemeyeceğiz.”

“Herhangi bir tepki olursa Türkiye reddini haklı göstermek ve bedelini kendisi göstermek durumundadır. Bizim şimdiye kadar olan durumda olumlu ve etkin olduk.”

Gelecek haftaların karar verilecek aylar olduğunu söylemekle BM Genel Sekreteri ve uluslararası toplum belirleyici kararlar alacak demek istediğine dikkati çeken Hristofyas, bir başka soru üzerine, Kıbrıs’ın bütün siyasi partilerin onayını almadan başkanlığı yürüten tek başkan olmadığını, bunun geçmişte de yaşandığını hatırlattı.

Hristofyas, “Kıbrıs Türk Toplumu liderliği ve Türkiye ile anlaşmaya varılacak bir çözümü tamamlamamızı diliyorum. Ondan sonra hepimiz hakkında hüküm verilecektir. Olabilecek her anlaşma siyasi partilerin ve halkın önüne konacaktır” şeklinde konuştu.

Dimitris Hristofyas, anlaşmaya varılmamış hiçbir şeyi halkın önüne koymayacağının altını çizdi ve “Dilerim, diğer tarafın davranışını da dikkate alarak tahmin etmediğim şekilde anlaşmaya vardığımız bir çözümü tamamlarız. O zaman bütün sorumluluklarımızı üstleniriz” dedi.

Doğal gaz konusuyla ilgili olarak da Cumhurbaşkanı, Türkiye’nin bölgedeki ve dünyadaki rolünün artacağını söyledi.

Hristofyas, Artmadan ve Türkiye’nin saldırganlığından doğacak tehlikeleri göz ardı etmeden Kıbrıs, komşu ülkelerle Münhasır Ekonomik Bölgedeki sınırlarını belirledikten sonra risk aldığını ve cesaret gösterdiğini kaydetti.

Dimitris Hristofyas, basın toplantısında, Kıbrıs’ın geliştirdiği uluslararası ilişkilerden de söz etti, uluslararası toplumun Kıbrıs Cumhuriyeti’nin doğal gaz konusunda araştırma yapma kararını savunduğunu ve Deniz Hukuku temelinde Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bu araştırmalara tam hakkı olduğuna açıklık getirdiğini hatırlattı.

Cumhurbaşkanı şöyle konuştu:

“Çok dikkatli bir şekilde faaliyetleri, Türkiye’nin tutum ve tepkilerini yakından takip edip değerlendirmeye devam edeceğiz. Bu tehditlerden dolayı geri çekilmeyeceğiz. Uluslararası Hukuk ve Deniz Hukuku çerçevesinde faaliyetlerimizi ve çabalarımızı kararlılıkla, Türkiye’nin olumsuz tutumundan ve saldırganlığından doğabilecek tehlikeleri hafife almadan sürdüreceğiz.”

Hristofyas konuşmasında Türkiye’ye de doğal gaz arama araştırma çalışmalarının Kıbrıs Türk Toplumu aleyhine olmadığı mesajını verdi ve Kıbrıs sorununa iki tarafın kabul edebileceği ortak bir çözüm bulunur bulunmaz Kıbrıslı Türklerin bu doğal kaynaklardan faydalanacaklarını bildirdi.

Dimitris Hristofyas, işgali ve yasadışı yerleşimi sona erdirecek bir anlaşma yoluyla Kıbrıs sorunu çözüldüğü zaman bunun Türkiye için de Kıbrıs Birleşik Cumhuriyeti’nin Türkiye ve Yunanistan’la ilişkilerinin bir dostluk ve işbirliği ilişkisine yol açacak bir durum olacağına işaret etti.

Cumhurbaşkanı, Kıbrıs’ın Avrupa’daki gücü içerisinde adanın Türkiye’yle işbirliği yapma yükümlülüğü olacağını belirtti ve “Doğal gazın bir bölümünü Türkiye’ye vereceğiz demiyorum. Bağımsız, birleşik ve federal bir Kıbrıs devletiyle Türkiye devletinin barışçı işbirliğinden bahsediyorum. Bunun peşinden koşmalıyız. Türkiye’ye verdiğim mesaj budur” şeklinde konuştu.

Hristofyas, doğal gazla ilgili hiçbir ayrıntının belli olmadığını, bu konunun ihtiyatla ele alınması gerektiğini de söyledi.

Kıbrıs hükümeti geçen Şubat ayında, doğal gaz araştırmaları için Münhasır Ekonomik Bölgede ikinci tur bir izin için duyuru yapılacağını açıklamıştı.

Kıbrıs hükümetinin 2007’de ilan ettiği ilk tur izinle, Houston merkezli Noble Energy şirketi geçen Aralık ayında, Kıbrıs açıklarındaki Blok 12’de sondaj araştırmalarını tamamlamış, 5-8 trilyon küp ayak gaz rezervleri keşfetmişti. Blok 12’ye sınırı bulunan İsrail Münhasır Ekonomik Bölgesi Leviathan’da zengin rezervler bulunuyor.

Bir başka soruyu yanıtlayan Cumhurbaşkanı, uluslararası toplumun bundan sonraki Kıbrıs Cumhurbaşkanı’nın kim olacağıyla ilgilendiğini, Kıbrıs sorununa çözüm bulmak için çalışacak bir Cumhurbaşkanı istediklerini belirtti.

Hristofyas, “Kıbrıs sorunu Birleşmiş Milletlerin ele aldığı tek sorun değildir. BM bizden bıktı. Benim ideolojik geçmişin Kıbrıs sorununa yaklaşımımı etkilemiyor, benim ilgilendiğim işgalden nasıl kurtulabiliriz, ülkemiz ve halkımız nasıl yeniden bir araya gelebilir” şeklinde konuştu.

Dimitris Hristofyas, iki bölgeli, iki toplumlu federasyona yönelik bir çözüme karşı insanların beyinlerini yıkamaya çalışan siyasi partiler ve politikacılar olduğuna da dikkati çekti.

Kendisinden cumhurbaşkanlığına devam etmesini isteyen yabancıların kimler olduğu sorusuna Hristofyas, uluslararası toplumda Kıbrıs’ın sempati kazanmayı başardığını bildirdi.

Cumhurbaşkanı, “Uluslararası toplumu Kıbrıs sorununu çözmek istediğimize ikna ettik. Kıbrıs sorununu kendi çıkarı için çözmek istemediğini, çözümün Kıbrıslı Rumların ve Kıbrıslı Türklerin yararına olacağını ifade etti.

Kendisinden cumhurbaşkanlığını sürdürmesini isteyenlerin kimler olduğunu açıklamaktan kaçınan Hristofyas, bu yabancıların kendisine kendi başkanlığı olmadan bir Kıbrıs düşünemeyeceklerini söylediklerini anlattı.

Kıbrıs sorununun çözülmesinden sonra Türk vatandaşlarına dört özgürlüğü kullanmaları önerisi üzerinde AB’nin görüş birliği olup olmadığı ve bu konuyu Yunanistan ve Türkiye’yle görüşüp görüşmeyeceği sorusuna da Hristofyas, Yunanistan’la görüşeceğini, Yunanistan’ın rızasını almak için eski cumhurbaşkanlarının da bu konuda görüşmeler yaptığını hatırlattı.

Cumhurbaşkanı bir başka soru üzerine, Kıbrıs sorununa yaklaşımının ideolojik olmadığını, sadece siyasi olduğunu vurguladı.

Müzakerelerle, devletin, kurumların ve halkın birliğini koruyacak yetkileri olacak merkezi hükümetin yer aldığı bir federasyonu sağlayacak bir anlaşma temin etmeyi amaçladığını vurgulayan Hristofyas, Kıbrıs Türk Toplumu Lideri Derviş Eroğlu’nun bir konfederasyonun eşiğine getirecek çok gevşek bir federasyon istediğini kaydetti.

Sağ görüşlü Demokratik Seferberlik Partisi’nin müzakerelere Türkiye’nin de katılmasına izin verilmesi önerisini niçin kabul etmediği sorusuna Dimitris Hristofyas, bunu Demokratik Seferberlik Partisi’nden başka hiçbirinin kabul edemeyeceğini bildirdi.

Hristofyas, bu önerinin yanlış olduğuna, bunu kabul edemeyeceğine çünkü iki toplumun da Türkiye’nin istediği gibi bağımsız devletler olarak katılımıyla dörtlü bir konferansa götüreceğine dikkati çekti.

 

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
354AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin