Bir yılı aşkındır hep “Orta doğu baharı” denilen siyasal yörüngede durup durmaktayız. Öylesi algılarla donatıldıkki hiç sormayın: Durmadan haberler bir noktada odaklanıyor ve sora ansızın başka alana sıçrayıp yeni haberler yorumlarla, görsel şovlarla doldurulup oluşan gelişmeleri film seyreder veya artık bıkıp ilgisizleşiriz. Hatta bazen ateşin içinde ve oynun aktörü olduğumuzu dahi unuturuz. Bunun en acı örneği geçenlerde Türkiye üstüne düştü: 12 Asker helikopterin düşmesi sonucu Afkanistanda öldü: Hani derdik ya, çoğu kez uazak dediyiniz olguların içeleşmiş şeklini unutursanız ansızın hatırlarsınız. Şimdi kaçı sordu; “Türkiyenin Afkanistanda taraf olarak işi ne”? Dahası senelerdir Afkanistan olaylarla haşır neşir olurken, sanki uzaktan bakılan olayda birden kazayla taraf olmanın yüzleşmesi tartışılıyormu? Çünkü eyer kendimizi Emperyalist idolojik gerçekten ve haber Probagandası kıksgacından kurtarmazsak bunları sorgulayamayız.
Sistem sadece iktisat sömürüyle, direk işkal, devlet baskılarıyla ve kültürleştirerek denetim altına almaz: ilgili olayları haberleştirirken yorumlatılırken de ayni silahı kulanır. Onlar gibi düşünmeyi sağlarlar. Dahası tüm olaylarda olduğu gibi, egemen siaysetin yanında olmanın “en doğru” olduğunu kabulendirdiler. Bundan dolayı habercilik ve yorumlardaki probaganda çizgisi, abartılar, yalanlar konularak istenilen kamu oyu ve kitlesel eylimler yaratılır. Sora dönüp bunları “kamu oyu araştırmasıyla” bilimseleştirip karşımıza kitlesel eylim olarak doğru hedefli belirleme sunulur. Onun için Probaganda habercilikleri sakın ola gözden kaçırmayın.: Bu davranış algılatma sonucu aklın durduğu ve istenilenin işlediği düşünce yapısı oluşur.
Bir bakın; Lipyayı günlerce aylarca probaganda habercilikle siaysal belirli aşamaya getirildi: Şimdi hiç Lipya haberleri duyma durumu devam ediyormu? Mısırda ise başta tüm liderlerin sözleri oldukça savruldu: Ancak Mısırda yine maç katliyamı dahi olurken, yüce mikrofuon sesli meydan konuşmalarına tanık oldunuzmu? Daha travmatik Probaganda habercilik rolerine bakalım: Sudiler, Katarcılar ve en anormali Bahreyn liderelri hep suriyeye demokrasi çarğrısı yapılıyor. Yorumlar ve haberler, bunların önemli uyarı olduğunu anımsatır. Peki bu söylenceler içinde, “demokrasi sözcük kulanımlarının efendilerindeki durum” kıyas yapılıyormu? Örnek; Bahreyn veya Katar emirleri Suriye tehdidiyaparken kendi ülkelerindeki yaptıkları arada eklenip açılım yapılıyormu? Ama hayır; Sıra kimdeyse ona yönelen probagandalarla resmi siaysetin kitlesel görsel araçlarla algılatıp kamu oyu yaratma oluyor. Nitekim eskiden Romanya veya geçen yıl Lipya Mısır haberlerinin çoğunun yalan olduğu ortaya çıktı. Ama brakın özeleştiri veya sorgulama yapma; Tam aksi ortaya serilen yalanlar dahi doğrutulup yazılmadı.
Bir yıldır bu kez doğu komşumuz Suriye ayni Probaganda ağında: Elbet Suriyedeki diktatör gerçeği imkar edilecek deyildir. Hatta orda uyguladıkları da savunulma anlamı yoktur. Ancak yine biliniyor ki Suriye ile ilgili yalpan haberlerin önemli kısmı yanlış: Hatta olmayan olayların gelecek olasılıklarıyla kamu oyu yaratılıyor. Bakın bir yıldır Suriye olayları devam ediyor: Birden ansızın Türkiyeye Yarım milyon mülteci geleceği söylendi. Bunlar Suriyede olanlarla deyil hem kamu oyu yaratma hemde sistemin Suriye üzerindeki önemli siyasal yeni hamlelerini gösteriyor. Bir anlamda kamu oyu yaratma sonucu yeni Suriye aşmazında oyuncuların merkezi gösteriliyor. Ayni dönemde Batı kamu oyuna hep Türkiyenğn Suriye eksenindeki önemli rolu ve müdahil önceliği hep yazıldı çizildi. Zaten Türkiye yönetimi de böylesi siaysete hazır olması sonucu bu gazı hep alıyor.
Suriye konusunda çok basit Haber probagandacılık aldatmalarından söz edecek olursak; Dikat edin özelikle Katar ve batı basınınca verilen ölü sayılarında hep soradan çark etmeler oluyor. Yine muhalefet siaysal kesim vurgularına karşın, hala muhalefetin ortak birliktelikleri bir yana dağınık ve içeriği dahi net deyildir. ama suriyenin meşru kesimi diye probagandası çoktan başladı. Bunlar emperyalist oynun beklide aşmaz noktasının örtülmesidir. Çünkü Amerika seçim sürecinde olmaktadır. Bundan dolayı şimdilerde direk yeni işkal hareketleri yapma olasığı azdır. Bundan dolayı Suriye ekseninde Türkiye, iran eksenine de İsrail daha öne çıkıyor. Birde ekonomik anbargolar ve kitlesel probaganda mücadeleleri daha öne çıkılıyor.
Suriyede bir de şu nokta her nedense sırıtıyor: Ne zaman B.M. toplantı yapacak olursa veya Uluslar arası diplomasi işleyecek sınıra geliyorsa, önemli saldırlar oluyor. Kitlesel katliyamlar artıyor. Bu hep dikati çekiyor. Yine Suriye yönetim karşıtı bildik basit postalar yayınlanması veya başka telden haberlerde akıyor. Kimse sorgulamadn bunları kapıyor. Bu arada uluslar arası ilişkileri nedeniyle bizden bazı kişiler de bildik ezberler sanki Orta doğu gelişmelerinin önemli iyi olgular olduğu algısıyla, “kaçınılmaz olarak rüzgar Kıbrısa da gelip çözüm olacak” safsatasını dahi yazıyorlar. Hemde sol adına ve barış deyişim umuduyla. Oysa şimdiki rüzgarın neleri getirdiği ve Kıbrıs eyer ayarı olacaksa nelerin yaratılacağı belli. Onun için girişte şu Lipya ve Mısırı sordum: Yalnız eksik braktım; Bahreyn sokaklarında da özgürlük demokrasi istendi: Ayni sistem ne yaptı?
Kısaca; Orta doğu coğrafyası yine probaganda habercilik kısgacına girdi. Emperyalist yeniden yapılandırma veya daha net olarak “yeniden sömürlgeleştirme, nefes alma kriz siayseti” olarak olaylarla çalkalanıyor. Abaertı kandırma ve kendinin yanında olarak pay alma deyeri çok güzel işleniyor. Fakat afkanistandan ıraka, Lipyadan Suriyeye bize hala nasıl Orta doğu yanıtı gelmedimi?