Arabölgeyi İşgal Et Hareketi bir basın açıklaması yayımlayarak, yarın saat 18.00’de Eleftheria Meydanı’nda eylem yapacaklarını belirtti. Açıklama şöyle:
Bilindiği üzere 6 Nisan Cuma akşamı, Ölü Bölge’de Arabölgeyi İşgal Et (Occupy the Buffer Zone) Hareketi’nin işgalindeki mekan polis tarafından baskına uğramıştır. Bu hareket geçen yıl New York’ta başlayan küresel işgal hareketlerinin parçası olarak başlamıştır ve kapitalist, neo-liberal modelin sonucu olarak dünyanın her köşesinde yaygınlaşan fakirliği ve sosyal adaletsizlikleri protesto etmektedir. Kıbrıs’ta Occupy çoktoplumlu bir karakter almıştır ve en başından beri, sözde ‘Kıbrıs Problemi’nin kapitalizmin yarattığı rekabetlerin sonucu olduğunu ve bölgedeki yerel ve uluslarası çıkarları yansıttığını savunmaktadır. Bu sebeple, biz kıbrıslı türkler, kıbrıslı rumlar ve bu adada yaşayan/bulunmuş kişiler olarak protestoyu ortak bir kararla, yukarıda bahsedilenlerin tümüne işaret eden sembolik öneminden ötürü Ölü Bölge’ye taşımanın önemli olduğuna karar verdik.
Kykkos Manastırı’na ait boş bina, Hareket tarafından herkese açık kültürel ve sosyo-politik faaliyetlerin düzenlendiği bir merkez haline dönüştürüldü. Yürütme gücünün, Birleşmiş Milletler dahil olmak üzere diğer yetkililer ile iletişim içinde (önümüzdeki AB Başkanlığı göz önünde tutulursa) Cuma akşamı sergilemiş olduğu benzeri görülmemiş güç gösterisi, ‘standart’ kalıpların dışındaki herhangi bir siyasi ve toplumsal eylemin, ne insan haklarına ne de anayasal haklara saygı duyan, diktatörce ve otoriter bir tutum ile cezalandırılacağını kanıtlamıştır. Adada birleşme ve toplumsal eşitliğin devlet düzeyinde müzakerelerin sınırlarını aşan ve kolektif ve kendinden örgütlü bir süreç icinde sağlandığı tek yerde, devletin verdiği cevap tehdit, göz korkutma ve kuralsızlık çerçevesinde kalmıştır.
Tutuklanan herkesin suçlandığı ‘yasaya aykırı giriş’ suçu, ceza yasasında yasaklanan bir suçu işleme niyeti bulunmamasından ötürü, ceza yasasına göre suç teşkil etmemektedir. Bu nedenle tutuklananların göz altına alınması yasa dışıdır. Israrla sorulmasına rağmen, polis görevlilerinin neden (yasada belirtildiği üzere) arama ya da tutuklama müzakeresini ya da yaka numaralarını göstermeyi ısrarla reddettiklerini, hem Hareket hem de vatandaşlar olarak öğrenmeyi talep ediyoruz. Buna ek olarak, baskı güçleri tarafından yapılan terörist baskının (terrorist raid of the repression forces) binanın yasal sahibinin rızasıyla yapılıp yapılmadığı sorusuna da cevap verilmemiştir. Eğer Kykkos Manastırı binayı talep etmek ve eski kullanılmayan haline döndürmek isteseydi, polisin asılsız suçlamalar yaparak müdahale etmesini teşvik etmek yerine sorması ya da yasal yöntemlerle bunu yapması ahlaki olarak daha doğru olurdu.
‘Uyuşturucu operasyonu’ gerçekleştirdiğini öne süren polisin bu gerekçesi, arama sonucunda umduğunun aksine yalnızca bir odanın zemininde ve sadece bir gramdan az kenevirden başka birşey bulmamasından dolayı kendiliğinden çürümüştür. O sırada biri odanın içinde diğeri de yakınında bulunan iki genç ise bulunandan sorumlu tutulmuş ve operasyon sırasında fiziksel siddete uğramışlardır. Doktor tarafından muayene edilmeyi isteyip olumsuz sonuç almalarından saatler sonra bu iki genç, yedikleri haksız dayağın meşrulaştırılması için, polise direniş ve saldırı suçlarından itham edilmişlerdir. Bu yaşananların yanısıra, özel kuvvetlere ait silahlı erkek polisler genç kadınların üstlerini aradı, yaşları 16 civarinda olan gençlere silah doğrulttu. Polise saldırmaktan dava okunan kadın arkadaşımızın ise, bir saldırgan mı yoksa mağdur olan taraf mı olduğunu anlamak için, vücudundaki darp izlerine bakmak yeterlidir.
Terörle Mücadele Timi’nin söz konusu baskına katılımı ise devletin, varolan yerel ve küresel politiko-ekonomik ve sosyal statüko tarafından değil, Kıbrıs halklarının kendilerinin yarattığı bir gelecek isteyen gençlerle nasıl başa çıktığını açıkça gösteriyor.
Yaşadığımız devlet terörünün tiksindirici sahnelerini size kelimelerle anlatmak elimizden gelmediği için affınıza sığınır, ve faal ve yaratıcı bir şekilde varolmaktan vazgeçmeyeceğimize dair size garanti veririz.
«Bir fikri tahliye edemezsiniz!»
«Bir problemi onu yaratan algıdan daha küçük bir algıyla çözemezsiniz!»
POLİS ŞİDDETİNE KARŞI EYLEM: PERŞEMBE (12 NİSAN), 18:00, ELEFTHERIA MEYDANI.