FİLELEFTEROS gazetesinin bugünkü ana haberi Kıbrıs sorunu ile ilgili gelişmeler. Gazeteye göre, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Mun bu akşam New-York’ta Kıbrıs sorunuyla ilgili belirleyici öneme sahip bir toplantı gerçekleştirecek. Bu toplantıya katılanlar Aleksander Dovner’in dört farklı senaryoyu içeren üç buçuk sayfalık raporu temelinde Kıbrıs sorunundaki sürecin geleceğini ele alacaklar. Dört senaryo arasında hâkim olan senaryo sürecin bazı koşullar altında devamını öngörüyor. Kıbrıs’ın Avrupa Birliği dönem başkanlığını üstleneceği 1 Temmuz’a kadar beşli bir konferans toplanmasını ya da sürecin sonlandırılmasını net bir biçimde ortaya koyan Türklerin böylesi bir formülü kabul etmeleri için nasıl ikna edileceği sorusuna yanıt aranıyor. Diplomatik kaynaklara göre, sürecin devamını öngören senaryonun benimsenmesi halinde bu kararı izleyecek ekler ve ortaya konacak değişiklikler büyük önem kazanacak. Kıbrıs sorununda Aleksander Dovner ile birlikte önemli konuma sahip olan Genel Sekreter Yardımcısı Lin Paskoe New-York’ta Kıbrıs, Yunanistan ve Türkiye temsilcileriyle birer görüşme yaptı. Eroğlu’nun özel temsilcisi Kudret Özersay ile de bir araya geldi. Paskoe’nin bu görüşmeler sırasında oldukça ölçülü olduğu ancak sürecin sonuçlarından duyduğu hayal kırıklığını da gizlemediğini ifade ediliyor.
Gazetenin diğer haberlerinden bazıları
– Uluslararası Para Fonu’nun Kıbrıs ekonomisiyle ilgili öngörülerini Maliye Bakanlığı ikili bir biçimde yorumladı. Muhalefet ise bu öngörülerin Kıbrıs için patlayıcı bir karışım olduğu tespitini yaptı. Uluslararası Para Fonu ilgili öngörüsünde, 2012 yılı için Kıbrıs ekonomisinin büyümesini eksi %1,2, işsizliği de %9,5 olarak belirtmişti. Hükümet ise 2012 yılında ekonominin %0,5 oranında küçüleceği düşüncesinde. Maliye Bakanlığı’na göre, Uluslararası Para Fonu ile Kıbrıs hükümetinin değerlendirmeleri aynı doğrultuda. Ancak Bakanlığa göre Uluslararası Para Fonu rakam düzeyinde öngörüde bulunurken hizmet sektörü ile turizmin ekonomiye olası olumlu yansıma olasılıklarını dikkate almadı. Bakanlık bu iki alanda ciddi iyileşme yaşanacağı umudunu taşıyor. Bunun yanı sıra Maliye Bakanlığı işsizliğin yüksek oranlarda olmaya devam edeceği yönündeki Uluslararası Para Fonu’nun değerlendirmelerini de paylaşıyor. Bu arada DİSİ başkan vekili Averof Neofitu Uluslararası Para Fonu’nun derin bir durgunluk, yüksek işsizlik ve Avro Bölgesi’nde enflasyon öngördüğüne dikkat çekerek, bunlara Kıbrıs’ın yüksek faizle kredi bulma olgusunun da ilavesiyle ekonomide büyüme perspektifine geçmesinin zor olduğunun ortaya çıktığı görüşünü savundu. Averof Neofitu kamu ekonomisinde açıkların gayri safi hâsılanın %3’ünün altına çekilmesi hedefinin de yeni önlemler alınmaksızın neredeyse imkânsız olduğunu belirtti.
POLİTİS gazetesinin bugünkü ana haberi “Dimitris Hristofyas yarış dışı” başlığı altında 2013 Cumhurbaşkanlığı seçimleri. Gazeteye göre, Cumhurbaşkanı Dimitris Hristofyas’ın bu makama yeniden aday olmama kararı kesin. Cumhurbaşkanı bu kararını yakın çevresine açıklamış durumda ve elde edilen bilgilere göre AKEL Sekreteryası da kısa bir süre içinde Hristofyas’ın bu kararıyla ilgili olarak resmi olarak bilgilendirilecek. AKEL Sekreteryası’nın önümüzdeki günlerde Cumhurbaşkanı ile bir araya gelmesi, bu kararıyla ilgili resmi olarak bilgilendirilmesi ve AKEL’in Cumhurbaşkanlığı seçim sürecini bundan sonra nasıl yürüteceğine ilişkin ortak bir kararı almaları bekleniyor. Elde edilen bilgilere göre, Hristofyas Cumhurbaşkanlığı’na tekrar aday olmak için baskı görmeye devam ediyor. Bu arada Cumhurbaşkanı’nın bu kararının New-York’ta Dovner’in raporu sonrası Kıbrıs sorunundaki gelişmelere ilişkin kesin karar alma zamanı ile çakıştığı görülüyor.
Gazetenin diğer haberlerinden bazıları
– Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Mun bugün Dovner ile gerçekleştireceği önemli görüşme öncesi Cumhurbaşkanı Dimitris Hristofyas’tan bir mektup aldı. Elde edilen bilgilere göre, Cumhurbaşkanı Hristofyas’ın mektubunda Kıbrısrum tarafının sürece ve uluslararası konferansa ilişkin resmi görüşleri bir kez daha dile getirildi. Mektupta Türk tarafının sürece ilişkin şantaj yaratmaya çalışan B Planı’na özel olarak atıfta bulunuldu. Kıbrıs hükümeti bu mektubun varlığını doğrulayan ya da yalanlayan bir açıklamada bulunmazken, teyit haberi Birleşmiş Milletler çevrelerinden geldi.
– İşverenlerin farklı görüşüne rağmen asgari ücret %1,7 oranında arttırılıyor. Çalışma Bakanı Sotirula Haralambus bu öneriyi Bakanlar Kurulu’nun onayına sunacak. Çalışma Bakanı’nın asgari ücretin %1,7 oranında ya da 15 avro arttırılması önerisi dün sosyal ortaklara resmi olarak iletildi. Bu oranın Ocak ayındaki hayat pahalılığı ödeneğine denk olduğu görülüyor. Bu artışla birlikte asgari ücret işe girişte 870 ve altı aylık bir süre sonrası da 924 avro olacak. Bu rakamlar daha önce 855 ve 909 avroydu. Uygulama geriye dönük olarak 1 Nisan tarihi itibarıyla geçerli olacak. Kıbrıs’ta asgari ücret uygulaması özel sektörde yaklaşık 55 bin çalışanı etkiliyor. İşverenler bu yıl asgari ücretin yükseltilmesine karşı çıkarken ekonomik kriz nedeniyle %15 oranında düşürülmesini önermişti.
SİMERİNİ gazetesinin bugünkü ana haberi çocuk kaçırma teşebbüsleri. Gazeteye göre, Kıbrıs’ta dönem, dönem çocuk kaçırma teşebbüslerine ilişkin haberler şok etkisi yaratıyor. Bu tür teşebbüslerin ağırlıklı olarak ticari merkezlerde yaşandığı ifade ediliyor.
Gazetenin diğer haberlerinden bazıları
– Dev şirketlerden “Triple Five” Lefkoşa’da yönetim merkezi olarak kullanmak amacıyla taşınmaz mal alımına gidiyor. Şirketin başkanı Nader Germezian Kıbrıs’a yatırım arzusunu Cumhurbaşkanı Hristofyas ile görüşmesi sonrası resmi olarak ifade etmişti. Elde edilen bilgilere göre, Lefkoşa’nın merkezinde bir binayı satın alan şirket şimdi ikinci bir binayı satın almaya hazırlanıyor. Ayrıca bu şirketin Kıbrıs’ta devlet tahvili alımına da gitmesi bekleniyor. Kıbrıs’ın ödemesi gereken bir kredisi için zaman daralırken bu alımın gerçekleşeceğine dikkat çekiliyor. Şirket yetkililerinin geçen hafta içerisinde 500 milyonluk bir tasarrufları olan Londra’daki bir banka ile görüştükleri ve bu parayı Kıbrıs’a aktarmayı planladıkları ifade ediliyor.
– İsrail Dışişleri Bakanı Liberman’ın Lefkoşa ziyareti olumlu olarak değerlendirildi. İsrail Dışişleri Bakanlığı’ndan bazı yetkililere göre, bu ziyaret sırasında enerji alanında adımlar atıldı. Önümüzdeki iki aylık sürede doğal gaz yataklarının ortak kullanımına ilişkin bazı gelişmeler yaşanacağı da aynı çevreler tarafından ifade ediliyor. Bu alandaki gelişmeleri Kıbrıs hükümet yetkilileri de doğruladılar.
HARAVGİ gazetesinin bugünkü ana haberi “Ankara’ya sert mesaj” başlığı altında Polonya Başbakanı’nın Kıbrıs ziyareti. Gazeteye göre, Polonya Başbakanı Donald Tusk 2012’nin ikinci yarısında Avrupa Birliği Konseyi başkanlığını üstlenecek olan Kıbrıs Cumhuriyeti’ne yönelik hiçbir Türk tehdidini Avrupa Birliği’nin kabul etmemesi gerektiğini belirtti. Türkiye’nin Kıbrıs’ı zayıflatacak herhangi bir faaliyet ortaya koymayacağı umudunu da ifade eden Polonya Başbakanı ”böylesi bir durumda bunu Avrupa Birliği’nin zayıflatılması olarak algılayacağız” dedi. Kıbrıs’ın Avrupa Birliği dönem başkanlığının, Kıbrıs sorunun çözümünü engelleme yerine, çözümü hızlandırmaya yardımcı olması dileğinde bulunan Polonya Başbakanı Avrupa Birliği’nin tümünün iki tarafın çözüm konusunda anlaşacağı umudunu taşıdığını belirtti. Cumhurbaşkanı Hristofyas’ın şahsiyeti ve deneyimiyle Kıbrıs sorunun çözümüne yardımcı olacağını vurguladı. Cumhurbaşkanı Dimitris Hristofyas da, Türkiye’nin gerek işgali altındaki bölgedeki sözde devletin konumunu yükseltmeyi amaçlayan tehditlerinin gerekse Kıbrıs’ın AB dönem başkanlığı sırasında ilişkilerini donduracağına yönelik tehditlerinin ne Avrupa Birliği ne de uluslararası toplum tarafından kabul edilmemesi gerektiğini ifade etti. Cumhurbaşkanı, Türkiye’nin uluslararası hukuka uyması gerektiğini aksi takdirde Ankara’nın Avrupa Birliği üyeliğine aday ülke statüsüne layık olamayacağına işaret etti. Türkiye’nin Avrupa Birliği müzakere sürecini Kıbrıs’ın desteklediğini belirten Cumhurbaşkanı Hristofyas, Ankara’nın önce Avrupa Birliği üyesi bir ülke olan Kıbrıs’ı ordusuyla tehdit eden bir emperyalist işgal gücü olarak değil, bir Avrupa ülkesi olarak hareket etmeyi öğrenmesi gerektiğini kaydetti. Dimitris Hristofyas, “Bizim düşüncemiz tamamen nettir. Türkiye uluslararası hukuka ve Avrupa hukukuna uymalıdır. Aksi takdirde Türkiye, birliğe girmeye layık bir aday ülke olmayacaktır” şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Avrupa Birliği dönem başkanlığının AB’nin kurumsal bir meselesi olduğunu, Ankara’nın buna saygı göstermesi gerektiğini de ifade etti. Türkiye’nin, Kıbrıs Cumhuriyeti karşısındaki yükümlülükleri dâhil olmak üzere, AB yükümlülüklerini yerine getirmesi ve adada bir çözüme varılması için gösterilen çabalara katkıda bulunması gerektiğine işaret etti.
