10 Nisan, Salı günü saat 10:00’de Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Yeni Kıbrıs Partisi’ni ziyaret etti. Ziyaret sırasında Kıbrıs’ın kuzeyindeki Alevilerin yaşadığı ayrımcılıklar, sorunlar ve gelişmeler ele alındı, Aleviliğin eğitim müfredatına alınması konusunda derneğin yaptığı girişimlere destek olunması Pir Sultan Abdal Kültür Derneği tarafından YKP’ye iletildi.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Başkanı Oruç Kaya başkanlığındaki heyet YKP’den Yürütme Kurulu üyeleri Murat Kanatlı, Alpay Durduran, Erdinç Selasiye ve Çağla Konuloğlu ile Lefkoşa İlçe Sekreteri Mehmet Karadal ile gerçekleşen toplantıda ayrıca Almanya ve İngiltere’de okul müfredatında kullanılan dökümanlar da YKP’lere verildi. YKP üyeleri ise toplantıda din, dil ayrımı yapılmaksızın herkesin din ve vicdan özgürlüklerini kullanmada özgür olması, devletin herhangi bir dini ya da mezhebi dayatır pozisyonda olmaması gerektiğinin altını çizdiler. YKP’liler 190 cami yapılmış olmasına rağmen tek bir Cemevi olmamasının da utanç verici bir durum olduğunun altını çizdiler. Cemevi ve Aleviliğin eğitim müfredatına alınması başta olmak üzere, Alevilerin uğradığı ayrımcılıklara karşı da YKP olarak destek verdiklerinin ve vermeye devam edileceğinin altı çizildi.
Ayrıca saat 12:00’de KTOEÖS, eğitimde son dönemde yaşanan sorunlar ve çeşitli konularda görüş alış verişinde bulunmak için Yeni Kıbrıs Partisi’ni ziyaret etti.
Toplantıda KTOEÖS heyeti Başkan Tahir Gökçebel, Genel Sekreter Mehmet Taşker ile Örgütlenme Sekreteri Aziz Selengil’den oluşurken YKP heyeti ise Yürütme Kurulu üyeleri Murat Kanatlı, Alpay Durduran, Erdinç Selasiye ve Çağla Konuloğlu, Parti Meclisi üyesi Emir Taşçıoğlu ile Lefkoşa İlçe Sekreteri Mehmet Karadal’dan oluşmuştu.
TAK’ın görüşmedeki açıklamalarla dayanarak hazırladığı haber şöyle:
YKP Yürütme Kurulu Sekreteri Murat Kanatlı, Türkiye’deki Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP)’nin hükümette olduğu üç dönemi, çıraklık, kalfalık ve ustalık dönemi olarak değerlendirdiklerine işaret ederek, çıraklık döneminde demokratik, kalfalık döneminden ustalaşma ve kendi siyasi anlayışlarını topluma dayatma, ustalık dönemlerinde ise gerçek baskıcı yüzlerini ortaya koyduklarını söyledi.
Kanatlı, Erdoğan ve AKP’nin üçüncü döneminin Kıbrıs’ın kuzeyinde külliye tartışmasıyla Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Kolej’in Türkiye’den Doğa Grubuna devredilmesiyle yaşanmaya başladığını belirterek, Türkiye’de uygulamaya konulan 4+4+4 eğitim modeliyle dini eğitimin ilkokullara kadar indirildiğinin altını çizdi. Mahalle baskısının da kullanılarak seçmeli diye başlatılan din eğitiminin zorunlu hale getirilmesinin planlandığını anlatan Kanatlı, benzer bir zorlamanın Kuzey Kıbrıs’ta da dayatıldığını belirtti.
Kanatlı, Kıbrıs’ta İslami eğitimin sadece okullarda değil, dernekler aracığıyla kültür alanında da yaşama getirilmekte olduğunu, Yunus Emre adıyla dernekler kurulduğunu ifade ederek, Kıbrıs’ın kuzeyinin Türkiye’de dini eğitim alanında çalışma yapan birden fazla cemaatin çalışma alanı olduğunun altını çizdi.
Murat Kanatlı, Kuzey Kıbrıs’ta 190 cami almasına karşın bir Cemevi bulunmadığını, bunun da devletin bir tek Sunni-İslam diniyle ilgili olduğu sonucunu yarattığına işaret ederek, Alevilerin de kendi inançlarını eğitim müfredatına alınmasını istediğini kaydetti.
GÖKÇEBEL
KTOEÖS Başkanı Tahir Gökçebel ise konuşmasında, Ulusal Birlik Partisi (UBP) hükümetinin, anayasa ve yasaları hiçe saydığını belirterek, öğretmenlere yasadışı maaş kesiminin kabul edilemez olduğunu söyledi.
Gökçebel, öğretmen ve sendikasının amacının para kesintisi değil, yasadışı uygulamalara dikkat çekmek olduğunu ifade ederek, eşit, demokratik, bilimsel eğitimin “içinin boşaltılmasına”, KTOEÖS’ün sesiz kalmadığını ve kalmayacağını kaydetti.
Tahir Gökçebel, hükümetin uygulamalarının yasadışı olduğuna ilişkin iddialara ilişkin belgeleri ve anayasanın ve yasaların ilgili kurallarını gösteren bir dosyayı da YKP’ye verdi.
Gökçebel, KTOEÖS’ün, “eğitimde direnen tek nefer kalan öğretmenin”, hükümetin, “yasadışı uygulamalarına, eğitimin bilimsel, demokratik, eşit içeriğinin boşaltılmasına” karşı direndiğini, bundan sonra da direnmeye devam edeceğini söyledi.
Yapılan kesintilerin, hükümetin siyasi ömründen yapılan kesintiler olduğunu söyleyen Tahir Gökçebel, hükümetin yasadışı uygulamalarla öğretmen ve sendikasının moral motivasyonunun bozulmak istendiğini, buna izin vermeyeceklerini kaydetti.