TEL-SEN Başkanı Tamay Soysan, TEL-SEN üyeleri ile Telekomünikasyon Dairesi çalışanlarının, Kıbrıs Türk halkının öz varlıklarını “peşkeş” çekmeye çalıştığını söyleyerek “Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı’na güvenmediğini ve inanmadığını” belirterek, Kıbrıs Türk halkının toplumsal varlıklarına sahip çıkmaya devam edeceklerini ve buna karşı direneceklerin bildirdi.
Konu ile ilgili açıklama şöyle:
Bayındırlık Ulaştırma Bakanlığı, Meclis’teki vekilleri, partisi Ulusal Birlik Partisi Üyelerini ve yetkililerini, sivil toplum örgütlerini ve halkı kandırmaya çalışıyor.
Kıbrıs Türk Toplumunun, toplumsal mal varlıklarını, niceliklerini, devretmek peşkeş çekmek için geçmişte de belirttiğimiz gibi tabiri caizse minareyi çalmaya kılıf hazırlayan Bayındırlık Ulaştırma Bakanlığı, Meclise sunduğu yasa değişiklikleri ile özelde Telekomünikasyon Dairesine ait mal varlıklarını genelde tüm toplumsal varlıklarının ihalesiz, şartsız kayıtsız, sorgusuz sualsiz, birilerinin eline geçmesinin önünü açıyor.
Meclise sunulan; Türk Cemaat Meclisi (Konsolide Fonu) İnkişaf Sandığı (Değişiklik) Yasa Tasarısı ve Hazine Malları (Değişiklik) Yasa Tasarısı marifeti ile toplumsal varlıklarımızı peşkeş çekmenin önünü açmaya çalışan Bayındırlık Ulaştırma Bakanlığı başta olmak üzere bu yasa değişikliklerine onay verecek her kesime seslenerek bir kez daha hatırlatmak isteriz ki ‘MAL VARLIKLARIMIZI PEŞKEŞ ÇEKMEK’ kimsenin haddine değildir. Bayındırlık Ulaştırma Bakanlığı’nın haddine hiç değildir. Kapalı kapılar ardında hazırlanan oyunları bozma görevi eğer biz çalışanlara düşmüşse ki düşmüştür, Telekomünikasyon Dairesi çalışanları bu görevden asla kaçınmayacaklardır. Tel-Sen bugünler için kurulmuştur.
Her fırsatta belirttiğimiz gibi Bayındırlık Ulaştırma Bakanlığı halka hizmet götürmenin önünü tıkamış daireyi çalışamaz hale getirmiştir. Bugün halka hizmet götürülmesi, gerek iş bilmezlik gerekse de ‘iş yapmayan bir yapı bunun için değiştirilmeyiz’ izlenimi yaratma adına engellenmektedir. Dairenin gelirleri son iki yılda hızla erimekte abone sayısı her geçen gün gerilemekte birçok yatırım ambarlarda bilinerek ve istenilerek bekletilmektedir. Bekletilen yatırımlar için eski modeldi yeni değildi gibi komik açıklamalar yapılmaktadır.
Ayni zaman da Bakanlık tarafından çalışanlar hakkında ortaya atılan güvence iddiasının hiçbir yasal dayanağı yoktur. Çalışanlar işsiz ve de aşsız kalacaklardır. Bakanlık toplumsal varlıkların hiçbir koşulsuz birilerinin eline geçmesini sağlama adına hazırladığı yasa değişiklikleri ile kendinden o kadar geçmiştir ki; içi boş, faaliyet yapmayan yapılar geride bırakarak binlerce çalışanı işsiz ve onların on binlerce ailesini aşsız bırakmayı önemsememekte bu durumu kamufle etmek gizlemek adına yetkililerini ve mensubu olduğu parti vekillerini Telekomünikasyon Dairelerine göndererek sendikayı yalancı duruma düşürecek şirin sözler hoş vaatlerde bulunmaktadır.
Soruyoruz; Sayın Bakan içi talan edilen peşkeş çekilen ve faaliyet göstermeyecek duruma düşecek dairelerde çalışır durumda bulunan çalışanların gelecekleri hangi yasalarla garanti altına alınmıştır? Akibetleri ne olacaktır?
Aldığımız cevap; sadece ve sadece bize güvenin bize inanın. Bilinmesini isteriz ki Tel-Sen üyeleri ve Telekomünikasyon Çalışanları Sayın Bakana güvenmiyor ve İnanmıyor.
Başta Ulusal Birlik Partisi olmak üzere Mecliste vekilleri bulunan bulunmayan tüm siyasi partilere sivil toplum örgütlerine, varoluş mücadelesinde örnek olan değerli halkımıza sesleniyoruz bu kavga büyük, bu kavga son kavga, herkesin bu kavgada direnişin yanında olmasını istiyoruz. Ya direnerek kazanacağız ya da kaybetmeye boyun eğeceğiz. Biz direnmeyi seçtik.
