Kıbrıs sorunu hakkında BM Güvenlik Konseyi’ne bilgi ve görüş vermek için Downer görevli idi. Amma Kıbrıslılar bu iş bitti havasına yatmış, sorunu duymak bile istemezmiş, Türkiye’liler de öyle imiş. Millet usanmış! İyi de Kıbrıs sorunu ortada duruyor. Sözde Annan planına evet diyen Kıbrıslıların ezici çoğunluğu unutmuş olsa da birileri unutmaz. Ganimet yanına kalacak diye barışçı kesilenler unutsa da barışı Gül veya Erdoğan istedi diye değil vicdanı kaldırmadığı için savunanlar da unutmaz.
Emperyalist çıkarlar için her taşın altıdan çıkanlar da unutmaz. Onun için Downer BMGK’ne telekonferans çekti. Bu kadar zahmete ne gerek var diye düşünmeyin. Biz unutsak da ki unutmayız, ganimet gırtlağımızda durdukça korku yok olmaz, BM unutmaz, Rum kardeşlerimiz unutmaz ve saire.
Kıbrıs sorunu çözülmelidir ve görüşmelere yeniden başlanacağı zaman zaman kaybedilmesin diye uzlaşılan noktaların kayda geçirilmesi üzerinde çalışılmaktadır. Ayni zamanda güven artırıcı önlemler ve komite ve çalışma gruplarının işlevlerine giren konularda çalışmaların devamı istenmektedir. Kimse umutlanmasın Kıbrıs sorunu unutulmayacaktır.
Türkiye’nin çözümden sonra da Kuzey Kıbrıs’ı etkisinde tutmasına olanak verecek şeyler kaldırılmalı ve bu kadar zamandan sonra hala daha yetki karmaşası yaratmaya çalışanlara forsat bırakılmaması gerekir.
Öncelikle ben diğer toplumdan birisiyle yan yana yaşayamam diyenlere AB üyeliğinden yararlanmayı bırakması halinde şans tanınabileceği hatırlatılmalı ki ar damarı çatlamış ile olsa çıkarcılığı belli olsun.
Uzlaşma noktaları tamamlanmamıştı ama tamamlanacak gibi de değildi. Çünkü görüşmeler herkes de bilir suçlama oyunu olarak yürümüştü. Demek ki gerçek niyetler ve ihtiyaçlar değil karşı tarafı suçlayacak önerilerle yürümüşlerdi. Bunun sonucu gene çıkmaz olur başka şey değil. O noktalarda iyice bir azaltma yapmak şarttır.