UBP seçim kazanmış ama seçildiği günden beri seçmenine Türkiye böyle istediği için yapıyorum demekten dilinde pelesenk oluştu. Muhalefetin derin çukurunda durur ve derin devlete kuyrtuk alladığı için aldığı cezanın bitmesini beklerken çıkarılıp CTP’nin terk ettiği yere oturtuldu ancak yeni TC iktidarının dinci kapitalist düzenine ayak uyduramaz oldu.
Adamlarına merkez yerel devlet örgütünde iş veremedikten sonra iktidarı nasıl elde tutacak bilemez ki! Ha bre mazeret üretiyor ve bize kalsa vereceğiz ama kesenin ağzını açalım desek içinde bir şey kalmayacak Türkiye bir daha para koymayacak diyor.
Muhalefete bu düzende seçim çare değil dedik dinlemediler ve seçildikleri halde başkalarının yani Türkiye’nin yetkililerinin ülkeyi yönettiğini anlattık olmadı, yaşamaya devam ettiler gene olmadı. Umutları eksilmedi.
Seçime seçim demek için şartlar vardır dedik; onları isteyelim yoksa katılmayacağız ve demokratik olarak seçilmiş Kıbrıslılar karar verir dedirtmeyeceğiz diyerek maymunun gözünün anıldığını gösterelim dedik gene olmadı. Şimdi seçilmenin ve muhalefet olmanın b ir işe yaramadığını görüp yaşıyorlar.
Polis arkasında ya kimse kapıya dayanıp anayasayı savunabilecek değil, onun için belediyede olmadık iş kalmadı. Onları kapatmak ve fazla işgücünden kurtulmak gerek. Muhalefet engel mi? Geçir bir yasagücünde kararname grevi yasakla, bir daha geçir muhalif meclis üyelerini de görevden al ki kimse sorumlu tutulmasın bir sonraki seçimde muhalefetin şansı artmasın.
Bunun adı seçimli demokrasi mi?
Seçilip de muhalif olmanın önemini anlatıp durdular şimdi metre metre ölçüp biçiyorlar. İktidardakiler işe yaradı da muhalefetinki kaldı!
Seçim olsa ne olacak? Sıkıştı mı belediye gibi dünyanın her yerinde grev hakkı tartışılamayan bir yerde bile grev yasağı konabiliyor ve mahkeme bunu rejime ve sendikal haklara ciddi bir saldırı görmediği için ara emri de vermiyor. Çok sınırlı yasagücünde kararname yetkisi var diye canı istediği konuda kararname çıkaracak cesareti buluyor çünkü demokratik halkın gücü değil Ankara’nın gücü yanlarında. Bu kadar açık ki kendileri yetkimiz yok dedilerdi. Buna da eyvallah diyecek bir rejim seçimli olsa ne olur olmasa ne olur. Rejimin güçleri seçilenlerle sınırlı değil.
Askeri biliriz, polis de ona bağlı, peki, mahkeme bağımsız mı? UBP hükümetine bu kadar kredi açan bu rejimde ondan da hayır yoksa ne anayasa kalır ne babayasa! Seçilse de işe yaramaz. Zaten hazineyi batırdılar.
Amma seçimde paralar bok gibi kaynayacak. Buna seçim diyecek misiniz?
Belediyeyi borçlandırıp Eroğlu’nun kampanyasını finanse etmişler mi etmemişler mi merakla bekliyorduk! Hepsini kapının önüne koyup bir ya temizlik yapacaklar. Geriye delil kalır mı?
Muhalefet bu oyuna artık alet olmayacağını söyleyip yeraltının temizlendiği ve demokrasiye ters devlet eliyle kamuoyu yaratmanın yasaklandığı bir düzenin şartlarını öne sürmeli yoksa değişen bir şey olmaz.
Gelen gideni aratmadı mı? Gene mi lades!