Kıbrıs’ın iki yanından 61 adet siyasi partiler ve demokratik kitle örgütleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla ortak etkinlik düzenleyecek.
Siyasi partiler ve demokratik kitle örgütleri, “çözüm yönünde ilerlemek için tek yolun görüşmeler olduğu ve taksimin hoş görü gösterilip kabul edilemeyeceğini” vurguladılar ve anlaşmaya varılacak bir çözümün bulunması için, uluslararası düzeyde ilgili bütün tarafları, çabalarını yoğunlaştırmaya davet etti.
Kıbrıs’ın her iki yanından, 1 Eylül Dünya Barış Günü için birlikte hareket eden siyasi partiler ve demokratik kitle örgütlerinin temsilcileri, ara bölgede yer alacak ortak etkinliklerini ve Barış Günüyle ilgili ortak açıklamalarını düzenledikleri basın toplantısında duyurdular.
Ara bölgede yer alan Dayanışma Evi’nde düzenlenen basın toplantısında, hazırlanan ortak metnin Türkçesini Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Şener Elcil, Rumcasını da PEO Genel Sekreteri Pappis Kyritsis okudu.
Basın toplantısında verilen bilgiye göre, 1 Eylül’de, Kıbrıslı Türk katılımcılar saat 19:00’da Kuğulu Park’ta toplanacak ve 19:30’da hareket ederek 20:00’de etkinliğin yapılacağı Lefkoşa Ledra Palace bölgesinde hazır olacak. Saat 20:00’de başlayacak etkinlikte ise iki konuşma gerçekleştirilecek, ardından müzik grupları barışla ilgili ortak şarkılar söyleyecek.
KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil, ortak açıklamayı okumadan önce kısa bir konuşma yaptı. Elcil, emperyalizmin bölgede başlattığı kirli çıkar savaşlarının ortasında Kıbrıs’ın bir ateş çemberinin ortasına duran bir yer durumuna geldiğini kaydetti.
Elcil, bu kirli savaşların barışın bir erdem olduğunu hatırlatması açısından önemli olduğunu da dile getirerek, “savaşı yaşamış insanlar olarak Suriye ile Türkiye’nin Güneydoğusu’nda yaşanan acıları paylaştıklarını” ifade etti.
Şenel Elcil konuşmasının ardından ortak açıklamayı okudu.
1 Eylül’de ortak deklerasyon
Nazi Almanyası’nın 1939’da insanlığa karşı başlattığı saldırı ile nazizmin ve faşizmin katlettiği milyonlarca kurbanının anısına 1 Eylül Dünya Sendikalar Federasyonu tarafından Sendikaların Dünya çapında Barış için Eylem Günü olarak ilan edilmiştir. Bu gün, her ilerici ve demokrat insan açısından ülkemizde ve dünya çapında barışın hâkim olması hedefiyle verilen mücadeleye çağrıyı teşkil etmektedir.
Sendikaların Dünya çapında Barış için Eylem Günü vesilesiyle, insan hakları ve çalışma hakları için, eşitsizliklerin ve sömürünün olmayacağı daha iyi bir dünyanın inşası için mücadele eden bütün halklarla dayanışmamızı ifade ediyoruz. Daha önceki tarihi dönemlerde de olduğu gibi, pek çok halkın savaşlar, bütün halkların özellikle alt katmanlarının büyük acılar yaşamasına yol açmaya devam eden emperyalist Yeni Dünya Düzeni’ne karşı, uluslararası hukukun ilkelerine saygı temelinde dünya barışı için mücadele eden dünyanın her yerindeki barış yanlısı ilerici güçlerle sesimizi birleştiriyoruz.
Dünyanın her yerinde çalışanlar öngörülenden çok daha uzun ve derin olduğu kanıtlanan krizin olumsuz sonuçlarını yaşamaktadırlar. Bu kriz kapitalizmin bir krizidir; eşitsizlikleri arttıran ve sosyal devletin altını oyan neoliberal modelin krizidir.
Bugün ekonomik eşitsizlikler, sömürü, sefalet ve yoksulluk dünya nüfusunun büyük kesimi için her zamankinden daha da derinleşmektedir. İşsizliğin, insanca bir yaşam isteğiyle toplu göçün artması, yeni ırkçılık dalgalarının yaygınlaşması, yaşanan iklimsel değişiklikler ve çevredeki büyük yıkım ile ortaya çıkan büyük sorunlar dünyada dengeleri olumsuz yönde etkilemekte ve barışı tehlikeye sokmaktadır.
Küresel ekonomik krizin sonuçları kaçınılmaz bir biçimde ülkemiz çalışanlarını da etkiledi. Kapitalist krizin yükünün işçi sınıfının sırtına yüklenmemesi, krizin bedelini esas olarak ekonomik açıdan daha büyük olanaklara sahip olanların ödemesi için biz ilkeli bir biçimde mücadele etmekteyiz.
Bu koşullarda, maalesef ırkçılık, milliyetçilik ve neofaşizm yükselmektedir ve bu bizi özellikle düşündüren ve endişelendiren bir olgudur.
Kıbrıslıların karşı karşıya olduğu en ciddi tehlike ülkemizde defakto bölünmenin devam etmesidir. Barış ve ülkemizin yeniden birleşmesi için mücadele temel ve acil önceliğimizi teşkil etmektedir. Yurdumuz bölünmüş bir durumda kalmaya devam ettiği sürece, çalışanların hiçbir kazanımının kalıcı ve istikrarlı olamayacağını biliyoruz.
Kıbrıs’ın yeniden birleşmesi, ülkemizin yabancı askeri güçlerin varlığından kurtulması, vasiler ve hamiler olmaksızın, tüm Kıbrıslılar için barış, güvenlik ve refah koşullarının yaratılması için istikrarlı ve kararlı bir biçimde mücadeleye devam ediyoruz.
Görüşme masasındaki geriye gidişlerden hiç memnun olmamamıza rağmen, çözüm yönünde ilerlemek için tek yolun görüşmeler yolu olduğunda ısrarlıyız.
Zamanın geçmesinin çözüm hedefine değil, tam aksine mevcut durumun kalıcılaşmasına yardımcı olduğunu kaydederek, üzerinde anlaşmaya varılacak bir çözümün bulunması için uluslararası düzeyde ilgili bütün tarafları çabalarını yoğunlaştırmaya çağırıyoruz. Bugün özünde donmuş olan görüşmeler sürecinin bugüne kadar üzerinde anlaşmaya varılanlara saygı gösterilerek ve geriye gidişler olmaksızın Kıbrıstürk ve Kıbrısrum toplumlarının çıkarları açısından iyi niyetle devamını talep ediyoruz.
Barış ve ülkemizin yeniden birleşmesi için mücadele bizim temel ve acil önceliğimizi teşkil etmektedir.
Çözüm için üzerinde anlaşmaya varılmış olan ortak zemin mevcuttur ve iki toplum arasındaki yüksek düzey anlaşmalarında bunun üzerinde anlaşmaya varılmıştır ve bu, BM Güvenlik Konseyi kararları tarafından da benimsenmiştir.
Hedefimiz, 23 Mayıs ve 1 Temmuz anlaşmaları temelinde tek egemenlikli, tek vatandaşlıklı ve tek uluslararası kimlikli bir devleti öngörecek olan ve BM’nin ilgili kararlarında belirtildiği şekilde siyasi eşitliğin olacağı iki bölgeli iki toplumlu federasyon çözümüdür. Hedefimize istikrarlı bir biçimde bağlı olmaya devam ediyoruz.
Kıbrıslılara hizmet edecek olan ve yurdumuzu tüm bölgemiz için barış ve güvenlik köprüsü haline getirecek olan çözüm budur.
Biz yolumuzu asla şaşırmayacağız. Taksim ne hoşgörüyle karşılanabilir, ne de kabul edilebilir. Taksimin sonuçları Kıbrıs ve Akdeniz’in bu geniş bölgesi için yıkıcı olacaktır.
Kıbrıs sorununun çözümü ve Kıbrıs’ın yeniden birleşmesi için çalışanların ortak mücadelesi dünya barışına önemli katkılarda bulunacaktır. Bu çerçevede, çözümle birlikte tüm Kıbrıs’ın derhal askersizleştirilmesi yönündeki tezimizi tekrarlıyoruz.
Barışın ve yeniden birleşmenin başarılması hedefiyle ortak mücadeleyi güçlendirmeye devam etmek için tüm Kıbrıslıları 1 Eylül’de yapılacak etkinlikte bizimle birlikte olmaya çağırıyoruz.
Çözüm ve ülkemizin yeniden birleşmesinin en önemli öncelik olduğu mesajını güçlü bir şekilde duyurabilmemiz için, bu metinle hemfikir olan tüm örgütleri, sendikal ve örgütlü yapıları seslerini bizimle birleştirmeye çağırıyoruz.