Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) ve Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) tarafından Öğretmenler Nakil Tüzüğü ve Öğretmen Münhalleri konusunda Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanlığı Müsteşarı Ali Yönel’e dilekçe yazıldı.
KTÖS ve KTOEÖS tarafından ortak sunulan dilekçenin tam metni şöyle:
“Sn. Ali Yönel
Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanlığı
Müsteşarı;
“Öğretmen Nakil Tüzüğü” ile ilgili ortaya çıkan sorunlar çözülmediğinden dolayı, bu yılki öğretmen nakilleri daha önceki yıllarda uygulanan düzenleme ile yapılmış ve nakiller zamanında bitirilmiştir.
Nakiller sonrası ana ve ilkokullarla ilgili 41, orta, lise ve mesleki teknik okullarla ilgili 76 öğretmen ihtiyacı tespit edilmiş olup, karşılıklı mutabakatla bu ihtiyaçlar kayıt altına alınmıştır.
Söz konusu öğretmen nakil listelerinin ve münhal yerlerinin Kamu Hizmeti Komisyonu’na resmen bildirilerek işlemlerin okullar açılmadan tamamlanması gerekirken, anlamsız bir şekilde hükümetiniz tarafından geciktirildiğini gözlemlemiş bulunmaktayız.
Bugün itibarı ile münhal yerler ile ilgili yetki talebinin gerçekleşmesi durumunda bile, sınavların duyurulması ve öğretmenlerin seçimi ile ilgili süreçten dolayı okulların öğretmensiz açılacağı bir gerçekliktir. Anlaşılan odur ki, hükümetimiz devlet okullarını gözden çıkardığı gibi sorunlu bir eğitim yılı açılışı yaratarak çocuklarımızın özel okullara kaymasına yönelik çok kirli bir siyaset izlenmektedir.
Konu ile ilgili olarak okul aile birlikleri ile birlikte bu kirli oyunlara çocuklarımızı ve eğitimi alet ettirmeyeceğimizi vurgular, okullar açılmadan sorunu çözmek için en kısa zamanda aşağıda gündem olarak belirtilen konularla ilgili teknik kurulun toplanmasını talep ederiz”
KTOEÖS: Bakanlar Kurulu Eğitimi Katletmeye devam ediyor
KTOEÖS Genel Sekreteri Mehmet Taşker’in açıklaması şöyle:
KTOEÖS, öğretmen haklarının korunması mücadelesinin yanında her zaman adil, eşit ve demokratik değer yargısıyla hareket etmeyi kendine ilke edinmiş, öğretmen iradesinin temsilcisi, toplumun sesi olmuştur.
Öğretmenlerimiz adil ve eşit değer yargılarının korunması, eğitimin planlanarak öğrenci kazanımlarının artırılması yönünde çaba harcamaktadır. Okul yöneticilerimizin ve öğretmenlerin özverili çalışmalarıyla sürdürmeye çalıştığımız eğitim ve öğretimi siyasiler katletmektedir. Eğitim sisteminin yarattığı ve her yıl artarak devam eden, öğrenci için bir kaosa dönüşen bu sorunu çözme yerine her yıl bakanlar kurulu kararı ile geçiştiriliyor. Halk nezninde soruyoruz; siyasilerin yıllardır eğitim adına almış oldukları kararların hangisi halkın isteği doğrultusunda alınan demokratik kararlardır?
Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı ve Bakanlar Kurulu sistemi düzeltmek yerine, sistem üzerinde artan baskıyı azaltmanın yolu olarak çözümü ek sınavlar olarak bulmuştur. Feodal bir zihniyetle sistemin içinde yavaş öğrenen çocuklara öğrenmelerini ve gelişmelerini sağlayacak, daha hetorejen ve çocukları kucaklayacak program geliştirmek yerine, hem öğrenciyi hem de öğretmeni helak eden sınavlarla uğraşılmaktadır.
KTOEÖS geçen yıl aynı uygulamaya dikkat çekmesine rağmen aynı uygulamaya devam edilmektedir. Bu yıl da bu konu ile ilgili hiçbir değişiklik yapılmadan çocuklarımız sisteme kurban edilmiştir. Her yıl seçmenlere verilen bu rüşvet, çocuklarımızın hedef şaşırtmalarına ve motivasyonlarının kaybolmasına neden olmakta, aynı zamanda devlet okullarının edilgenleşip özel okulların yolu açılmaktadır.
Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı yasal olarak takip etmesi gereken prosedürü dahi takip etmemekte, ben istediğimi yaparım anlayışı içinde hareket etmektedir. Bakanlar Kurulu kararı ile sınıf geçme sınav tüzüğü değiştirilmiş ve eğitim yine siyasetin oyuncağı olmuştur. Bakanlar Kurulu almış olduğu kararla eğitim bilimlerini hiçe saymış, rüşvet düşüncesini güçlendirmiştir.
Ek sınav uygulamasının yürülüğe girdiği tarihten itibaren her yıl sınıfta kalan öğrenci sayısı artarak devam etmektedir. KTOEÖS olarak geçen yıl gerekli uyarıları yaptığımız halde; Eğitim sistemine el atılmazsa gelecek yıllarda sayının daha da artacağını belirtmiştik. Yani Ek Sınav uygulaması çözüm üretmiyor. Sınıf Geçme Sınav Tüzüğü 1997’den sonra 15 kez değiştirilmiş ama hala sorunlar devam etmektedir. Eğitim sistemimiz siyasilerin sınav rüşveti durumuna dönmüştür. Öğretmen ve öğrencilerin verdikleri emekler hiçe sayılmakta ve siyasilerin yarattığı bu sistemin başarısızlığı öğretmenlerin üzerine yıkılmaya çalışılıp öğretmenler hedef gösterilmektedir.
Bakanlar Kurulu bu kararla meslek liseleri ve çıraklık meslek eğitimi arasındaki farkı dahi bilmediğini göstermiştir. Eğitimde fırsat eşitliğini de ortadan kaldırarak meslek liselerine giden öğrencilerin bir daha düz liselere geçişini de bu bakanlar kurulu kararı ile engellemiştir.
KTOEÖS siyasetin eğitim üzerinden her türlü rant sağlanmasına karşıdır. KTOEÖS her yıl tekrarlanan sistemsizliğin devam etmemesinden yanadır. Buna bağlı olarak bu yıl da köklü, kalıcı bir çözüm bulmak amacıyla çağrısını yenilemektedir.
KTÖS: “Hükümet, öğretmen münhallerini açmıyor”
Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası Genel Sekreteri Şener Elcil’in açıklaması şöyle:
Okulların açılmasına bir aydan az bir süre kalmasına ve öğretmen nakillerinin Temmuz ayı itibarı ile bitirilmesine rağmen hükümet yeni öğretmen münhallerini açmamak için direnç göstermektedir.
Öğretmen sendikaları ile eğitim bakanlığı arasında yapılan öğretmen nakilleri ile ilgili istişarelerden sonra ana ve ilkokullar için 41 orta dereceli okullarla ilgili 76 öğretmen ihtiyacı tespit edilip, resmi olarak kayıt altına alınmıştır. Öğretmenlerin sınavla atanabilmeleri için en az bir aylık bir süreye ihtiyaç olunduğu bilinmesine rağmen hükümetin olaya duyarsız kalması, devlet okullarının yine eksik öğretmenle akademik yıla başlamasını getirecektir. Gerçekler ortada olmasına rağmen çocuklarımızı mağdur ederek, öğretmen eksikliği ile ilgili adım atılmaması ve hükümetin buna sessiz kalması işbirlikçi UBP hükümetinin devlet okullarını gözden çıkardığını ortaya koymaktadır.
“Parası olan okusun, parası olmayan cahil kalsın” anlayışı, bu politikanın temel hedefidir. Eğitim bütçesinin %75’ini özel okullara veren bir hükümet anlayışından da farklı bir açılım beklenmesi de mümkün değildir. Külliyeye, Kuran kurslarına para ve her türlü imkânı bulanların, devlet okullarına üvey evlat muamelesi yapmalarına müsaade etmeyeceğiz.
Bilinmelidir ki bir yandan öğretmen sürgün tüzüğü ile mücadele ederken diğer yandan ise eğitim hizmetlerinin aksamaması için sendikalar olarak büyük özveri ortaya koyup, öğretmen nakillerini zamanında tamamladık. Fakat hükümetin okulları öğretmensiz açma ile ilgili tutumuna sessiz kalmamızı hiç kimse beklemesin. Çocuklarımızı ve eğitimi UBP’nin kurultay hesaplarının mezesi yapmayacağımızı ve en şiddetli şekilde tepki ortaya koyacağımızı kamuoyuna duyururuz.
KTOEÖS: “Kamusal eğitimden vazgeçen UBP birkaç zenginin hükümeti olmuştur”
Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası Başkanı Tahir Gökçebel’in açıklaması şöyle:
“Öğretmenler Yasasına göre öğretmen yer değiştirme işlemleri her yıl 1-15 Temmuz arasında yapılır. Ardından münhal kadrolar ilan edilerek atamalar gerçekleştirilir ve okulların öğretmen eksiklikleri tamamlanır.
Maalesef, Eğitim Bakanlığı yıllardır eğitime olumlu katkı koyan çalışanı ve yasaları hiçe sayarak, kamusal eğitim içinden çıkılmaz hale getirmek için çalışmaktadır. Eğitim Bakanlığı bu anlayışla okulları eksiksiz açamayacaktır. Başka popülist gündemler yaratarak esas görevini unutturmaya çalışacaktır. Velilerimizi, öğrencilerimizi, gençlerimizi ve tüm halkımızı uyarıyoruz. Sadece kendi çıkarlarını düşünen bu ayrıcalıklılar hükümetini durdurmalıyız. Ülkemizi ağır tahribat altında bırakan, yasaları hiçe sayan, kamusal eğitimi yok etmeye uğraşan, yağma ve talanı devam ettirerek toplumun geleceğini yok etme noktasına getiren bu politikalara mutlaka dur demeliyiz.
Bütçesi olmayan devlet okulları son darbeyle yok edilmeye çalışılmaktadır. Hiç gereği yokken ilahiyat alanı açılmış, imam hatip koleji kurulmuş, milyonlarca lira harcanmıştır. Hiç ihtiyaç değilken camiler mantar gibi yapılmakta okullar ise dökülmektedir. Ülke eğitimi plansız, programsız götürülmektedir. Amacı, ülke ihtiyacına cevap verecek bir eğitim sistemi yerine çocukları harcayan, öğrencileri destekleme, yönlendirme yerine başarısızlığı ödüllendiren ve onları özel okulların müşterisi yapan bir anlayışla, bazı sermayedarlara hizmet edilmektedir. Okulların açılmasına az bir süre kalmıştır ancak Eğitim Bakanlığı yaz uykusuna bilinçli olarak yatmıştır. Çaresizliğe mahkûm edilen devlet okulları en temel eksikliklerini gidermeden eğitim yılına yine eksik başlayacaktır.
Velilerimize, öğrencilerimize acil çağrımızdır. UBP Hükümeti kamusal eğitimden vazgeçmiştir. Devlet okulları, arazileri, AKP-UBP işbirliği ile yerli yabancı sermayeye peşkeş çekilmektedir. Üleştirme politikalarına devam edilerek, UBP genel kurulu ve seçimler için çalışmaktadır. Gençlerimizin geleceği düşünülmemektedir. Devlet okulları parasız, bilimsel, çağdaş, kaliteli, nitelikli eğitim veren kurumlar olmaktan çıkarılmak için hareket edilmektedir.
Üniversite mezunu sayısı %80 lere varan bir ülkede gençlerimiz iş bulamamakta, sadece müşteri olarak yolunmaktadır. Eğitimde fırsat eşitliği bitirilmiştir, parası olanın kaliteli eğitim alacağı ortam yaratılmaya çalışılmamaktadır. Okul yerine külliyeye, gazinoya, bet ofisine, gece kulübüne yatırım yapılmaktadır. Eğitim felsefesi bitirilmek istenmektedir. 3 Eylül’de okullar açılacaktır. Bu güne kadar öğretmen münhallerinin açılması dahi başarılamamıştır. Binlerce işsiz genç varken T.C’li öğretmen istihdamına devam edilmek istenmektedir.
Eğitim Bakanlığının tavrı devlet okullarını kapatmaya, gençleri göç ettirmeye yöneliktir. Son yıllarda %3-4 olan özel okullardaki öğrenci sayısı %20’lere bu politikalar sayesinde çıkmıştır. Halkımız artık uyanmalıdır, bu düzeni birileri kendileri için yaratmıştır.”