(Maria Miles – KHA) BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi ve Misyon Şefi Lisa Buttenheim, BM’in, Kıbrıs Rum ve Kıbrıs Türk toplumlarının iyi niyet ve siyasi isteklilikle bir anlaşma için çalışmaları halinde Kıbrıs’ta kapsamlı bir anlaşma hala varılabileceğini söyledi.
KHA’na bir demeç veren Buttenheim, BM’nin yardım etmesi istendiği sürece bir çözüm arama çabalarından vazgeçemeyeceğini, aynı zamanda barış gücünün başarısının Kıbrıslıların kendilerinin desteğine bağlı olduğunu belirtti.
Misyon Şefi, Kıbrıs’ın Münhasır Ekonomik bölgesinde yeni bulunan doğal kaynak zenginliğinin, siyasi bir çözümü hızlandırabileceğine, karşılığında bölgedeki bütün ülkeler arasında daha derin bir işbirliği oluşturabileceğine işaret etti.
Lisa Buttenheim, kendisinin toplumlar arası temas ve diyalogun artmasının güçlü bir savunucusu olduğunu, bunun güven ve anlayışın sağlanmasına yardımcı olacağını kaydetti.
İki tarafın da iki toplumun kabul ettiği güven yaratıcı tedbirlerle ilerlemeleri gerektiğini vurgulayan Lisa Buttenheim, iki tarafı bir anlaşmaya varmalarında engelleyen ana sıkışma noktasının ne olduğu sorusuna, “Tek bir ‘sıkışma noktası’ yoktur. Görüşülmekte olan ilgili konular, yönetim ve güç paylaşımı, ekonomi, AB konuları, mülkiyet, toprak, güvenlik ve garantiler, birleşik bir Kıbrıs’ta ilgili hassas vatandaşlık sorunu, iki taraf açısından çok iyi bilinmektedir ve bunlar her zaman son derece karmaşık müzakereler olmuştur” yanıtını verdi.
BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi ve Misyon Şefi şöyle devam etti:
“Bir güven eksikliği sürüp gitmektedir. Kıbrıslıların uzun zamandan beri bekledikleri kapsamlı bir çözümle sonuçlanacak gerekli uzlaşmanın elde edilmesi için iki tarafın iyi niyet ve siyasi isteklilik göstermeleri gereklidir.”
“Sonunda iki taraf arasında ortak bir zemin paylaşılması durumunda sadece bir anlaşma olacaktır. Tarafların iki tarafı tatmin edecek bir anlaşmaya varmaları için iyi bilinen konularda titiz biçimde uzlaşmaları gerekmektedir.”
Buttenheim, Genel Sekreterin böyle bir konferansın çok iyi hazırlanması ve başarılması için iyi bir fırsat olması gerektiğinden emin olması gerektiğini ifade etti.
Lisa Buttenheim, KHA’na Birleşmiş Milletlerin taraflara yardım taahhüdünün geçerli olduğunu ve hala bir çözüme ulaşılabileceğine inandığını söyledi.
Kıbrıs’ın Münhasır Ekonomik Bölgesi içerisinde doğal kaynakların kullanılmasının barış süreci üzerindeki olası etkilerin ne olabileceği sorusuna Misyon Şefi, şu yanıtı verdi:
“Doğal kaynakların kullanılmasıyla ilgili gerginliklerin ve söylemlerin artması endişe vericidir. Aynı zamanda gözlemcilerin çoğunluğu da, doğru ele alınması durumunda konunun bir çözümü hızlandırabileceği konusunda görüş birliği içindedirler. Taraflar doğal kaynakların federal hükümetin yetkisinde olacağı üzerinde görüş birliğine varmışlardır.”
Kıbrıs’ın da dışında olmadığı, dünya ekonomik krizinin olduğu bir zamanda, bu kaynaklardan doğacak faydaların birleşik bir Kıbrıs’a dayanak olacağını vurgulayan Lisa Buttenheim şöyle konuştu:
“Genel Sekreter, bütün Kıbrıslılara ait olan, iki toplumun yararına olacak doğal kaynaklardan elde edilecek bir zenginliğin sağlanmasının önemli olduğunu belirtmiştir. Bu, Kıbrıs sorununa uzun ömürlü bir çözüm bulmak için daha da teşvik edicidir, ki karşılığında bölgedeki bütün ülkeler ararsında daha derin bir işbirliği oluşturacaktır.
Teknik komitelerin çalışmalarıyla ilgili bir soruya yanıtında da Buttenheim, önerilerinin, adanın bölünmüşlüğünden dolayı halkın her gün yaşadığı sorunlara çözümler bulunması olduğunu bildirdi.
Odak noktalarının ayarlandığını ve anlamlı ortak projelerle uygulanmakta olduğunu hatırlayan Misyon Şefi, yazın verdikleri aradan sonra şimdi çalışmaya başladıklarını, Odak Noktası’nın, her Temsilcinin Teknik Komitelerle çalışması için atandığını, Odak Noktalarının ilerdeki çalışmaların ne olacağını görüşmek üzere ileriki günlerde toplanacaklarını duyurdu.
Barış sürecine yardımcı olacak güven yaratıcı önlemleri ile ilgili sorulara da Buttenheim, tarafların üzerinde görüş birliğine varması ve birlikte uygulanması gereken, askersizleştirme ve/veya ateşkes hattı boyunca, özellikle karşıt güçlerin yakın bulunduğu eski Lefkoşa’da gözlem yerlerinin kapanması gibi askeri güven yaratıcı önlemlerin de dahil olduğu bir Güven Yaratıcı Önlemler sunumu olduğunu söyledi.
Lisa Buttenheim, iki toplumun suç ve cezai konularda, ekonomik ve ticari konularda, kültürel miras, kriz yönetimi, insani konular, sağlık ve çevre gibi alanlarda Teknik Komitelerin yeniden canlandırılmasına karar verildiğini kaydetti.
Buttenheim şöyle devam etti:
“Taraflar, 2008’de 23 tedbir üzerinde anlaştılar. Bu tedbirlerin ileriye götürülme, Kıbrıslıların günlük yaşamlarının geliştirilmesi için başka tedbirler alma ve ortak bir gelecek için güven yaratmaya yardımcı olma zamanı gelmiştir.”
UNFICYP’in görevini yerine getirmesindeki etkinliğinin nasıl değerlendirildiği sorusuna Misyon Şefi, UNFICYP’in görevinin bir çatışmanın yenilenmesini önlemek, yasa ve düzenin sürdürülmesini cesaretlendirmek ve normal koşullara dönüşü desteklemek olduğunu hatırlattı.
“Şüphesiz Misyon başarılı olmaya devam ediyor. Aynı zamanda görevin doğası yıllar içinde değişmiştir” diyen Lisa Buttenheim, Kıbrıs’ta taraflar arasında ne ateşkes anlaşması imzalandığını ne de 180 kilometrelik ara bölgenin kesin bir şekilde çizildiğini hatırlattı.
Lisa Buttenheim, birkaç askeri ihlale değindi, UNFICYP kaynakları ve yetkililerinin sürekli küçük ölçekli ihlal sorunları ve hemen hemen her gün karşıt güçlere yakın izinsiz sivil faaliyetler olduğunu belirtti.
Misyon Şefi, “Bu ayrıntılara yakından ilgilenmek kesinlikle uzun zamandan beri barışı oldukça etkili biçimde sağlayan UNFICYP’in gücü dahilindedir” şeklinde konuştu.
UNFICYP’in faaliyetleriyle ilgili bir başka soruyu yanıtlayan Buttenheim, ara bölgedeki mayın temizleme çalışmalarını anlattı ve şu ana kadar hiçbir tarafın, Güvenlik Konseyi’nin BM mayın temizleme ekiplerinin girişine izin vermeleri ve faaliyetlerini ara bölge ötesine taşıması konusundaki açık ve sürekli çağrılarına kulak asmadığını kaydetti.
BM’nin daha ne kadar adada bir barış gücü olarak kalacağı sorusuna Lisa Buttenheim, Güvenlik Konseyi’nin konuyla ilgili son görüşmelerine değindi ve şöyle dedi:
“UNFICYP de, misyon içinde sivillerle yan yana hizmet verip önemli görevler yürüten polis ve asker sağlamaya devam eden üye ülkelerin bunu devam etmelerine bağlıdır. Sonuçta tabii ki barış gücünün başarısı, Kıbrıslıların kendilerinin desteğine bağlıdır.”
Adanın Türk işgali altındaki kuzeyine gidiş gelişlerin zeminde durumu nasıl etkilediği sorusuna da Misyon şefi şu yanıtı verdi:
“Toplumlar arası temasa ve diyaloga en fazla inananlardanım. Bu temas, güven sağlama ve birbirini tanıma perspektiflerine, sadece geçmişte ne olduğu bakımından değil birlikte nasıl bir gelecek sağlayabilecekleri konusunda da yardımcı olacaktır. UNFICYP, bunun olmasında kendine düşeni yapmaktan gururludur. 2003 öncesinde Kıbrıslıların ya BM’de ya da yurtdışında bir araya geldiğini hatırlatırım.”
Nisan 2003’te Kıbrıs Türk rejimi insanların serbest dolaşımıyla ilgili sınırlamaları kısmen kaldırdı. Bu durum, adanın iki tarafına sürekli geçişi sağladı.
İki yıl önce geldiği Kıbrıs’la şimdiyi kıyaslaması istenen Buttenheim, ilgili herkesin, liderlerin, temsilcilerin ve ilgili heyetlerin, Alexander Downer ve ekibi tarafından yapılan yoğun çabalardan bahsetti.
Kıbrıslılar tarafından Kıbrıslılar için kapsamı bir anlaşma sağlanması amacıyla yürütülen sürece değinen Lisa Buttenheim, bunun zaman zaman hayal kırıklığı yarattığını kabul etti,
Buttenheim şöyle dedi:
“Bizden yardım istendiği sürecek arayışlarımızdan, bu çabada Güvenlik Konseyi’ni tam olarak desteklemekten vazgeçemeyiz.”
“UNFICYP, tantana olmadan sessizce her gün büyük işler başarıyor. Amacından biri (UNFICYP’in), Kıbrıs’ta kapsamlı bir çözüm sağlanması için hedefi kapsayacak sükuneti ve istikrarı sağlamaktır ki bu ara bölge içerisinde olabilecek olaylardan, gerçekte toplumlar arası gerginliğe yol açabilecek ara bölge dışındaki başka tarafa çekilemez.”