POLİTİS gazetesinin bugünkü ana haberi Troyka’nın Temmuz ayında Kıbrıs hükümetine sunmuş olduğu önlemler paketi. Gazeteye göre, Troyka’nın Temmuz ayında Kıbrıs hükümetine sunduğu önlemler paketi üç eksen üzerine oturuyor. Bunlardan ilki kamu alanı ve burada devletteki maaşların %15 oranında düşürülmesi isteniyor. Hayat Pahalığı Ödeneği’nin, 13. maaşların ve devlet yetkililerinin ödeneklerinin kaldırılması da bu çerçevede gündeme getiriliyor. Kamuda maaşların 2015 yılına kadar dondurulması, emekli maaşı için düzenli prim ödenmesi, her yıl kamu çalışanları sayısında ek 250 kişilik ve 2013–2015 döneminde toplam 1250 kişilik personel indirimine gidilmesi bu alandaki diğer öneriler. Troyka’nın ikinci ekseninde tüketim alanı var. Bu alanda Katma Değer Vergisi’nin %17’den %18’e çıkarılması, Tüketici Vergisi’nin tütünde kilo başına 60 avrodan 150 avroya çıkarılması, sigarada paket başına 40 sent, birada %10 oranında arttırılması ve yakıtta Tüketici Vergisi’nin on binde 8 artırılması, alkollü içkilerde de Tüketici Vergisi’nin arttırılması bu çerçevede gündeme getiriliyor. Üçüncü eksen ise sosyal yardımlar alanı. Bu alanda da konut politikasında 2007–2008 döneminde geçerli olan programlara geri dönülmesi, 2007 yılında onaylanan ancak genel olan sosyal yardımların kaldırılması, emeklilerin 13. maaşlarında alınan maaşın büyüklüğüne göre %50 ile %75 arası bir kesintiye gidilmesi, Paskalya ve Yeni yıl ikramiyelerinde azaltılmaya gidilmesi, ısınma yakıtı için yapılan yardımların kaldırılması Troyka’nın önerileri arasında yer alıyor. Her alanda 2007–2008 dönemine geri dönülmesini isteyen Troyka bu önerileriyle özünde Hristofyas hükümetinin sosyal politikalarını ortadan kaldırıyor.
Gazetenin diğer haberlerinden bazıları
Aleksander Dovner’in adaya gelişi ve Cumhurbaşkanı Dimitris Hristofyas’ın New-York’a gidişiyle birlikte Kıbrıs sorununda en azından sorunun bazı yönlerinde bazı hareketlenmeler bekleniyor. Bir buçuk aydır Kıbrıs’ta olmayan Dovner 19 Eylül’de günü Kıbrıs’a gelecek ve dönüşüyle birlikte güven artıcı önlemler konusuna ağırlık verilecek. İki tarafın danışmanlar düzeyinde masaya bu konuda bazı öneriler koyması bekleniyor. Dovner’in kendisinin de bazı yardımcı öneriler sunacağı ifade ediliyor. Bu arada Cumhurbaşkanı Dimitris Hristoftyas da Londra üzerinden New-York’a gitmek için 11 Eylül’de adadan ayrılacak. Cumhurbaşkanı Birleşmiş Milletler Genel Kurul’unun çalışmalarına katılacak ve bu arada bir dizi ikili görüşmede de bulunacak. Cumhurbaşkanı’nın görüşeceği kişiler arasında Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrof ile Mısır Cumhurbaşkanı Muhamet Mursi de var. Ayrıca Cumhurbaşkanı Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Obama’nın yabancı devlet başkanları onuruna vereceği yemeğe de katılacak.
FİLELEFTEROS gazetesinin de bugünkü ana haberi “vergiler ve kesintiler” başlığı altında Troyka’nın önerilerine karşı Kıbrıs hükümetinin hazırladığı karşı öneriler. Gazeteye göre, Troyka’nın önerilerine karşı Hristofyas hükümeti vergiler ve kesintiler içeren bir kokteyl önerisinin hazırlığında. Hükümetin karşı önerilerinin bugün hazır olabileceği ifade ediliyor. Ancak bu “sancısız” bir biçimde olmayacak. Bu önlemlerin Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanmasında yaşanan gecikme Cumhurbaşkanlığı’nda rahatsızlık yarattı. Bu rahatsızlığın bir diğer nedeni de Maliye Bakanı’nın sunduğu önerilerin bir kısmının hükümetin siyasi çizgisi dışında olmasıydı ve Cumhurbaşkanlığı bunları reddetti. Maliye Bakanı Şarli’nin önerileri arasında yakıtta, taşınmaz mallarda eşit bir biçimde vergilerin arttırılması da vardı. Bu öneriler Cumhurbaşkanı’nın tepiksine neden oldu. Daha önce gerçekleştirilen bir toplantıda Troyka’nın kamu çalışanlarının ücretlerinde kesintiye gitme önerisine karşı çalışanların çalışma sürelerinin uzatılması yönünde alternatif öneri gündeme gelmişti. Bu toplantıda düşük gelirlileri daha az etkileyecek ve taşınmaz malda küçük mal sahiplerini koruyacak vergiler de önerilmişti. Buna karşı Maliye Bakanlığı Troyka’nın önerilerine benzer önerileri gündeme getirdi. Bu durumda da Maliye Bakanı’ndan en kısa sürede yeni bir öneri paketi hazırlanması istendi.
Gazetenin diğer haberlerinden bazıları
Kıbrıslırumlar işgal altındaki bölgede bulunan kumarhanelerde kredi kartları ile astronomik rakamlar ödüyorlar. Ağustos ayına kadarki sürede bu kartlardan 4,5 milyon avroluk ödeme yapıldı. Bu miktar da ağırlıklı olarak kumarhanelerde, otellerde ve Türkiye’ye gidiş için bilet alımlarında kullanıldı. Mevcut verilere göre, otellerde geceleme için 1 milyon 234 bin 465 avro ödendi. Türkiye’deki oteller için de 824 bin 166 avro ödeme yapıldı. Bilet alımları için ödenen miktar ise 756 bin 303 avro. Kumarhanelerde kredi kartlarıyla yapılan ödeme işlemlerinin sayısı ise 2012 yılının ilk sekiz ayında 4 bin 211 oldu ve 570 bin avronun üzerinde bir miktar ödendi. Kredi kartlarıyla 146 bin avroluk ödeme de Türkiye’deki kumarhanelerde yapıldı.
Cumhurbaşkanı adayı Yorgos Lillikas Türkiye devlet bakanı Egemen Bağış’a yanıt verirken Nikos Anastasiadis’e de göndermede bulundu. Lillkas’a göre, iki bölgeli çözümün örtülü bir biçimdeki iki devlet şemsiyesi altında Türklerin sürekli olarak tekrarladıkları noktaya doğru gidiyor. Lillikas bu arada Egemen Bağış’ın son açıklamalarının gevşek federasyondan ne farkı olduğu sorusunu da sordu.
SİMERİNİ gazetesinin de bugünkü ana haberi “Troykanın paketinde yakıcı öneriler” başlığı altında “İn Business” dergisinin internet sayfasında yayınlanan önlemler.
Gazetenin diğer haberlerinden bazıları
Avro Bölgesi ciddi bir ekonomik krizden geçerken Avrupa Komisyonu Başkanı Barosso dün Avrupa Parlamentosu’nda yaptığı konuşmasında Avrupa’nın seçeneğinin üye devletler arasında kurulacak bir federasyon olduğunu söyledi. Bu arada Avrupa Parlamentosu’nda Avro Bölgesi’nde yaşanan kriz tartışılırken Sosyalist Grup Başkanı Hanes Svobomta Troyka’nın ve reçetelerinin krizin aşılmasında başarısız kaldığını söyledi.
Kıbrıs Borsası geçen Cuma başlayan yükselme sürecine dün de devam etti ve özellikle dün ciddi bir yükseliş gösterdi. Borsada dün 5,31’lik bir artış görüldü. En büyük artışı banka hisse senetleri gösterdi.
HARAVGİ gazetesinin bugünkü ana haberi Cumhurbaşkanı Dimitris Hristofyas’ın ekonomiyle ilgili olarak yaptığı dünkü açıklaması. Gazeteye göre Cumhurbaşkanı Hristofyas açıklamasında “siyasi parti liderleri ve sosyal ortaklarla ele alınacağımız ekonomi için bir strateji belgesi hazırlama uğraşısı içerisindeyiz.” dedi. Cumhurbaşkanı aynı açıklamasında ECOFİN zirvesi ve Avro bölgesi Maliye Bakanları gayri resmi toplantısına katılmak için Kıbrıs’a gelecek olan Uluslararası Para Fonu Müdürü Kristin Lagard ile görüşeceğini de ifade etti. Bu arada Barosso, Rombi ve Şults’un yer alacağı ve kendisinin de Kıbrıs Cumhuriyeti’ni temsilen katılacağı 19 Eylül günü düzenlenecek bir kahvaltıda, bankaların, Avrupa Birliği düzeyinde yeniden sermayelendirilmesi konusunun tartışılacağını belirtti. Cumhurbaşkanı Dimitris Hristofyas, fedakârlıklar yapmaksızın ekonominin sorunlarının çözülmesinin söz konusu olamayacağını ancak, bu fedakârlıklara katlanmanın ne çeşit fedakârlıklar olduklarına ve ne kadar bir zamana ihtiyaç duyulacaklarına bağlı olduğuna da dikkat çekti. Bu noktada 1974 ile kıyaslandığında daha az bir fedakârlık gösterilerek çalışanların hiçbir sorumluluğu olmadığı krizden çıkılmasının başarılacağını belirti.
Gazetenin diğer haberlerinden bazıları
Cumhurbaşkanı adayı Stavros Malas Limasol’da yaptığı çeşitli ziyaretlerde konuşurken seçim yarışına sırtına büyük bir yük alarak girdiği düşüncesinde olmadığını, bu yarışa onur ve güvenilir siyasi söz bayrağını yükseltmek için girdiğini söyledi. 2013 seçimlerine yönelik başarı sürecinde, bu değerleri seçmenlerle birlikte yükseltmek istediğini belirtti. Malas, Limasol’da ziyaret ettiği bölgelerde sıcak bir ilgi ve heyecanla karşılaşırken devlette en üst makama talip olanların halkla samimi olmaları gerektiği görüşün savundu. Malas, seçimlerin gerçekleştiği ortama değinirken de Kıbrıs’ta yıllardan beridir biriken sorunlarla karşı karşıya olunulduduğunu belirti. Yaşana ekonomik krizin Avrupa’nın ekonomik kriziyle bağlantılı olmasına karşın, küçük bir ekonomi olması nedeniyle Kıbrıs ekonomisinin bunu daha hızlı bir biçimde aşma olanağına sahip olduğunu görüşünü savundu. Bunun için ne kamunun zenginliklerini satmaya ne de kemer sıkma politikalarına gerek olduğunu, nitekim bu politikaların denendiğini ve başarısız olduğunu da belirtti. Kendisinin yabancı sermayeyi Kıbrıs’a çekecek atak bir diplomasi güdeceğini ifade etti.