anti-militaristanti-militarist haberUAÖ: Acil Eylem!.. Vicdani retçi tekrar tutuklandı!
yazarın tüm yazıları:

UAÖ: Acil Eylem!.. Vicdani retçi tekrar tutuklandı!

Yeniçağ podcastını dinleyin

Vicdani retçi İnan Süver 12 Eylül’de rutin Genel Bilgi Tarama kontrolü sırasında İstanbul’da tutuklandı. İlk önce İstanbul Metris Cezaevi’ne gönderilen İnan Süver, 14 Eylül’de Silivri Cezaevi’ne transfer edildi. İnan Süver düşünce mahkumudur.

Askerlik görevini yerine getirmeyi reddetmesi üzerine mahkum olan ve Nisan 2011’de hastaneden kaçtığı için gıyabında beş aylık tutuklama kararı verilen İnan Süver, 12 Eylül’de rutin Genel Bilgi Tarama kontrolü sırasında Bağcılar, İstanbul’da tekrar tutuklandı.

Süver askeri makamlara 2009 yılında gönderdiği bir mektupta, vicdani gerekçelerle askerlik görevini yerine getirmeyi reddettiğini ve vicdani retçi olduğunu açıkladı. 26 Kasım 2010’da askeri yetkililer Süver’in askerlik görevini yerine getirmek için yeterli olmadığına karar verdi ve bu sebeple askerlik görevini yerine getirme zorunluluğu kaldırıldı. Fakat Süver, 2001’den itibaren askerlik görevini yerine getirmeyi reddettiği için cezalandırıldığını düşünüyor. Vicdani gerekçelerle askerlik görevini yerine getirmeyi reddettiği için mahkum edilen Süver düşünce mahkumu olarak tanımlanıyor.

Süver’in avukatı müvekkilinin psikolojik sağlığının kötüleştiğini ve yoğun anksiyete sıkıntısı olduğunu belirtti.

Uluslararası Af Örgütü Aralık 2011’de acil eylem çağrısında bulunarak Gülhane Askeri Tıp Akademisi tarafından “ruhsal problemi” olduğunun belgelenmesi üzerine Süver’in sağlığı hakkında endişelerini belirtti. Süver’in tekrar tutuklanması sağlığını daha fazla risk altına sokmaktadır.

 

LÜTFEN HEMEN TÜRKÇE YA DA KENDİ DİLİNİZDE YAZIN:

* Yetkililere, vicdani ret hakkını kullandığı için tutuklanan ve düşünce mahkumu olarak tanımlanan İnan Süver’in derhal ve koşulsuz bir şekilde serbest bırakması çağrısında bulunun;

* Türkiye’nin Medeni ve Siyasi Haklar Uluslararası Sözleşmesi’ne taraf olan bir ülke olduğunu hatırlatarak, vicdani ret hakkını tanımakla yükümlü olduğunu belirtin.

 

LÜTFEN 26 EKİM 2012’YE KADAR MEKTUPLARINIZI AŞAĞIDAKİ ADRESLERE GÖNDERİN:

Milli Savunma Bakanlığı

Ismet Yılmaz

Milli Savunma Bakanı

Milli Savunma Bakanlığı

06100 Ankara, Turkey

Fax: +90 312 418 4737

Email: info@msb.gov.tr

Hitap: Sayın Bakan

 

Meclis İnsan Hakları İnceleme Komisyonu

Ayhan Sefer Üstün

Komisyon Başkanı

TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu

Bakanlıklar, 06543 Ankara, Turkey

Fax: +90 312 420 53 94

Email: insanhaklari@tbmm.gov.tr

Hitap: Sayın Ayhan Sefer Üstün

 

Mektubunuzun kopyalarını ülkenizdeki diplomatik temsilciliklere de gönderin. Mektuplarınızı yukarıda belirtilen tarihten sonra

göndermek konusunda lütfen ülkenizdeki UAÖ şubesine danışın.

 

 

EK BİLGİ

İnan Süver 2001 yılı Haziran ayında askere gitti. Aynı yılın Eylül ayında, İzmir’deki askeri birliğini terk etti ve birliğe geri dönmedi. 2001 yılından bu yana, en az üç kez “firar” suçundan mahkum oldu ve askeri cezaevine konuldu. Süver, firar suçundan dolayı Şirinyer Askeri Cezaevi’nde yattığı sırada infaz koruma memurları tarafından defalarca dövüldüğünü açıkladı.

Kendisinin “firar” gerekçesiyle geçmişteki üç mahkumiyetinden 35 aylık cezası bulunmaktadır.

Türkiye, iç hukukunda vicdani ret hakkını tanımamakta ve askerlik görevinin yanında sivil bir alternatif sunmamaktadır. Askerlik görevini yerine getirmeyi reddettiğini kamuoyuna açıklayan vicdani retçiler cezai kovuşturmaya uğramakta ve üç yıla kadar hapis cezasına maruz kalmaktadırlar. Serbest bırakıldıklarında genellikle kendilerine yeni askere çağrı mektupları gönderilmekte, kovuşturma süreci kendini tekrar eder bir hal almaktadır. Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 2006 yılında aldığı ve Türkiye’nin askerlik görevlerini yerine getirmeyi reddettikleri için aleyhlerinde sürekli dava açılan ve mahkum edilen vicdani retçilerin “sivil ölüm”lerini engellemesi için ilgili yasaları değiştirmesini gerektiren kararı uygulamamaktadır.

Kararda belirtildiği üzere, bu durum Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 3. Maddesi’nin (küçük düşürücü ve aşağılayıcı muamelenin engellenmesi) ihlali olarak görülmektedir.

Uluslararası Af Örgütü, vicdani retçiyi, vicdanı ya da inancı nedeniyle askerlik görevini yerine getirmeyi ya da savaşta ve silahlı çatışmalarda herhangi bir şekilde doğrudan veya dolaylı yer almayı reddeden kişi olarak tanımlamaktadır. Bu tanım, savaşlara genel olarak katılmayı reddetmese bile amacına, sürdürülüş biçimine katılmadıkları için herhangi bir savaşa katılmayı reddeden kişileri de içermektedir. Uluslararası Af Örgütü, askerlik görevine karşı vicdani ret ya da alternatif sivil hizmet hakları tanınmadığı için tutuklanan ya da gözaltına alınan kişileri düşünce mahkumu olarak kabul ediyor. Eğer vicdani nedenlerle askerlikten muaf olmak için makul yollar izlemişlerse, askeri birimlerini izin almadan terk eden ve bu yüzden hapse mahkum edilen kişileri de düşünce mahkumu olarak kabul ediyor.

Türkiye’nin de taraf olduğu Uluslararası İnsan Hakları Sözleşmesi ve Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi de (USMHS – ICCPR) dahil olmak üzere, vicdani nedenlerle askerlik hizmetini reddetme hakkı, düşünce ve ifade özgürlüğü, vicdan ve din özgürlüğü kapsamında çeşitli uluslararası insan hakları mekanizmalarında yer almaktadır.

BM İnsan Hakları Komisyonu, 1995 yılında aldığı 1998/77 sayılı kararında, askerlik hizmetine karşı vicdani ret hakkının Uluslararası Siyasi ve Medeni Haklar Sözleşmesi’nin (ICCPR) 18. Maddesi (din, vicdan ve inanç özgürlüğü) tarafından güvence altına alındığını belirtti. “İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 18. Maddesi’nde ve ICCPR’ın 18. Maddesi’nde de belirtildiği gibi düşünce, vicdan ve din özgürlüğünün meşru bir kullanımı olarak herkesin askerlik hizmetine karşı vicdani ret hakkı vardır.”

Kararda, Komite aynı zamanda devletlere “vicdani retçilere, vicdani retlerinin nedenleriyle uyumlu, savaşçılığı gerektirmeyen, sivil nitelikli, kamuya yararlı ve cezalandırıcı bir yapıda olmayan alternatif hizmetler sunmaları” çağrısını tekrarladı ve devletlerin “vicdani retçileri askerlik hizmetlerini yapmadıkları için hapse mahkum etmek ve sürekli cezalandırmaktan geri durmaları” gerektiğini vurguladı. Komite ayrıca “hiç kimsenin bir ülkenin yasaları ve ceza kanunları uyarınca daha evvel cezai yaptırımını tamamladığı ya da beraat ettiği cürümden sorumlu tutulmaması ya da cezalandırılmaması” çağrısını tekrarladı.

 

Ad: İnan Süver

Cinsiyet e/k: e

 

**

 

Örnek Mektup

 

Sayın Bakan,

Uluslararası Af Örgütü’nün UA 175/10 sayılı raporundan vicdani Retçi İnan Süver’in tekrar tutuklandığını öğrendim. Askerlik görevini yerine getirmeyi reddetmesi üzerine mahkum olan ve Nisan 2011’de hastaneden kaçtığı için gıyabında beş aylık tutuklama kararı verilen İnan Süver, 12 Eylül’de rutin Genel Bilgi Tarama kontrolü sırasında Bağcılar, İstanbul’da tekrar tutuklandı.

Süver askeri makamlara 2009 yılında gönderdiği bir mektupta, vicdani gerekçelerle askerlik görevini yerine getirmeyi reddettiğini ve vicdani retçi olduğunu açıkladı. 26 Kasım 2010’da askeri yetkililer Süver’in askerlik görevini yerine getirmek için yeterli olmadığına karar verdi ve bu sebeple askerlik görevini yerine getirme zorunluluğu kaldırıldı. Fakat Süver, 2001’den itibaren askerlik görevini yerine getirmeyi reddettiği için cezalandırıldığını düşünüyor. Vicdani gerekçelerle askerlik görevini yerine getirmeyi reddettiği için mahkum edilen Süver düşünce mahkumu olarak tanımlanıyor.

Süver’in avukatı müvekkilinin psikolojik sağlığının kötüleştiğini ve yoğun anksiyete sıkıntısı olduğunu belirtti.

Uluslararası Af Örgütü Aralık 2011’de acil eylem çağrısında bulunarak Gülhane Askeri Tıp Akademisi tarafından “ruhsal problemi” olduğunun belgelenmesi üzerine Süver’in sağlığı hakkında endişelerini belirtti. Süver’in tekrar tutuklanması sağlığını daha fazla risk altına sokmaktadır.

Sizlere Türkiye’nin Medeni ve Siyasi Haklar Uluslararası Sözleşmesi’ne taraf bir ülke olarak, vicdani ret hakkını tanımakla yükümlü olduğunu hatırlatıyor; sizlerden vicdani ret hakkını kullandığı için tutuklanan ve düşünce mahkumu olarak tanımlanan İnan Süver’in derhal ve koşulsuz bir şekilde serbest bırakmanızı talep ediyorum.

 

Dear Minister,

I have learned from Amnesty International’s UA 175/10 numbered report that conscıentıous objector İnan Süver ıs re-arrested. On 12 September during a routine identity check, İnan Süver was re-arrested in Bağcılar district of Istanbul, following the confirmation of a five-month prison sentence in absentia for his April 2011 escape from hospital while serving a prison sentence for his refusal to perform military service.

İnan Süver declared his conscientious objection in a letter to the military authorities in 2009, in which he explained that for reasons of profound conviction, he refused to perform military service. On 26 November 2010, İnan Süver was declared “unfit for military service” by the military authorities, and therefore is no longer required to perform military service. However according to İnan Süver, he has been punished for his refusal to perform military service since 2001.

He is considered a prisoner of conscience, imprisoned because of his refusal to perform military service on grounds of conscience.

İnan Süver’s lawyer states that his psychological health has deteriorated and that he is suffering from severe anxiety.

In December 2011, Amnesty International issued an urgent action expressing concerns for İnan Süver’s health following the Gülhane Military Medical Academy’s conclusion that he had a ‘psychological illness’. His re- imprisonment puts his health at further risk.

I am reminding you that, as a state party to the International Covenant on Civil and Political Rights, Turkey is obliged to recognize the right to conscientious objection and I am calling you to release İnan Süverö immediately and unconditionally, as he is considered to be a prisoner of conscience, detained for exercising his right to conscientious objection.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
355AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin